AÇILMAYAN KAPI - 2
Bilal bey ;
-Senai beyciğim bilirsin seninle yıllardır süren bir dostluğumuz var,mahallemizin neredeyse kırk yıldır bakkalığnı yapıyorsun.Senin güler yüzün,hoş sohbetin bizlere yetiyor da artıyor.Allah bağışlasın senin de dört evladın var.Malum elektiriktir,su dur,benzindir derken her gelen bu zamlar belimizi büküyor.Bendeki Murat 131’i görüyorsun boyaları dökülüyor,sanayiye gitmekten bıktım artık.Arabanın artık elden çıkması lazım ama kimbilir ne zaman olur.evin dış cephesi dökülüyor.Ev sahibi ile kiradan düşmek kaydı ile boyatayım diye anlaştım ama nerdeee boyatacak güç.Üstüne bir de kış geliyor şimdi Odundur,kömürdür,çocukların okuludur,geçimdir derken sürünüp gidiyoruz bakalım şimdilik.Tabii Halimize yine de şükür etmek gerekir.Bizden daha aşağıda olanlar elbette vardır.Ama gönül de istiyor ki insanın başını sokacağı bir evi,idare edecek güzel bir arabası,harçsız borçsuz bir yaşantası olsun.Nasip bakalım Senai beyciğim .Gene de Allah’a şükürler olsun nefes alıp vermedeyiz ya o da yetiyor şimdilik.Senai bey ;
-Bilal bey,söylediklerinize katılıyorum.Bak az evvel ne dedin kırk yıldır bu mahallenin bakkalısın dedin.İnan kırk yıldır karın tokluğuna yaşayıp gidiyoruz bizde.Şimdiler de süper market midir,nedir bir şeyler çıkmış insanlar bakkalları bırakıp oralara gider oldu.Allah’tan sizin gibi kadirşinas devamlı bizden alan tanıdıklar da olmasa bizimde işimiz çoktan bitmişti.Şurda zaten kazandığımız nedir ki,üstüne bir de vergi yükü bindi mi uğraş dur ondan sonra.İnan Bilal bey,sen de zaman zaman denk geliyorsun dükkana gelen toptancılara taa üç ay sonrasına gün vermek zorunda kaldığım oluyor.Ne yapayım bizim rızkımız da burdan.Allah’tan bizim köy Çona’dan bir yardım gelmese bizde bayağı zorlanacağız.Hem nüfus olarak altı kişiyiz.Gene de şükürler olsun kıt kanaat ta olsa geçinip gidiyoruz. Bilal bey ;
-Senai beyciğim ben beş nüfus,sen altı nüfussun.Bizim köydeki ailemiz on nüfustu.Bizim nerdeyse iki ailenin toplamı gibi.Babamın bizleri geçindirmek için neler çektiğini ben iyi bilirim.Ailenin en büyüğü bendim.O çekilen sıkıntılara bizzat şahit olduğum günleri hiç unutamıyorum.Köye yaklaşık 5 kilometre uzaklıkta beş dönüm kadar tarlamız vardı.Oraya buğday eker bulgurumuzu çıkartırdık.Bazan pamuk,küncü,darı süpürgesi ekerdik.Annem evimizin süpürgelerini kendisi yapardı.Biz elektrikli süpürge nedir görmedik o zamanlar.Pamukların içerisine "gıcık domates" dediğimiz küçük domateslerden ekerdik.Onları el arabalrına yükler yazın o sıcağında beş klometre öteden evimize taşırdık ki o domatasten salça çıkartıp evimizin geçimine katkıda bulunalım.Babamda benim gibi Demirçelikte çalışırdı o zamanlar.Haftada sadece bir gün pazar günü dinlenme imkanı vardı.Dinlenmek mi?Babamın kitabında yazmazdı öyle şey.Özellikle yaz günleri iş dönüşü onaltı otuz gibi olurdu.İikindi namazını kıldığı gibi tarlaya koştururdu.İşten döndüm yoruldum,dinleneyim biraz demez di.Pazar günleri onun için koşturmaca günüydü,dinlenme günü değil.İki ineğimiz vardı onlara ot getir,yaymaya götür,sap yap,saman yap derken uğraşır didinirdi.Allah anamdan da ,babamdan da razı olsun.Bizler için saçlarını süpürge ettiler Senai beyciğim.Beni Demirçeliğe işe sokmak için de az uğraşmadı.Allah öümrlerine ömür katsın onların.Onların varlığı bize güç katıyor. Senai bey;
-aynen öyle Bilal bey,onları Allah başımızda eksik etmesin.Köyde iken ne kadar uğraşırsan o kadar ekmek vardı.Osmaniye ye şehre göçelim işler daha iyi olur dedik.Ama nasipmiş işte.Babamdan bu dükkanı devir almasaydım kimbilir bizde nerelerde ne işlerdeydik şimdi.Bana dükkanı devrederken sağolsun bir kuruş istemedi.Allah ondan razı olsun.Anam da öyle inektir,tarla takımdır derken bizleri bu günlere getirdiler.Hala bir elleri bizim üzerimizdedir.Bilirsin babamı o da senin gibi Demirçelik te işçi idi.Her gün bir saate yakın yol git gel otuz yıldır kafamı dayanır buna.Sonunda emekli olup bakkal işleriyle uğraştı biraz,sonra da bana devredip Çona’ya köye gidip yerleşti.Bari ömrümün son demlerini köyde geçireyim dedi.İşte geçim böyle neylersin Bilal bey.
Muhabbet tüm samimimyetle devam ederken çaylar boşalıyor doluyordu bu arada.Hava iyice karamaya yüz tuttuğundan Bilal bey izin istedi.
-Senai beyciğim seninle muhabbete doyum olmuyor.Vakitte geçmeye başladı.Müsadenle ben kalkayım artık.Hem hanım,hem Fatıma merak etmesin beni.Fatıma hanım sabırsızlıkla puf puf larını bekliyordur benden .Çay için teşekkür ederim.Haydi şimdilik Allaha ısmarladık.
-Güle güle Bilal bey güle güle her zaman buyur gel,kapımız her daim açıktır size.
Bu arada bir çocuk müşteri girdi içeriye;
-Bakkal amca bir kiloluk bezelye ve iki tane makarna verir misin?
-Tabi evladım,bir dakka hemen hazırlıyorum.Bu ara da Bilal bey çoktan çıkmış yavaş yavaş evinin yolunu tutmuştu bile.
(devamı gelecek...)
YORUMLAR
Talibi
AYSE 09
kolay geşsin diyelim saygımla