- 2465 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Harun Reşit Kimdir ve Bir Anısı
HARUN REŞİD (763-809), Abbasiler’in en ünlü halifesidir. Yönetim döneminde Abbasi¬ler her alanda parlak başarılar kazandılar. Harun Reşid’in görkemli yaşamından kesitler Binbir Gece Masallarına da konu oldu. Harun Reşid, üçüncü Abbasi Halifesi Meh¬di’nin (775-785) oğludur. Babasının vali ola¬rak bulunduğu İran’ın Rey kentinde doğdu. Çocukluğu ağabeyi Hadi ile birlikte Bağdat’ta geçti. Öğretmeni Yahya Bermeki’nin gözeti¬mi altında sarayda özel eğitim gördü. Henüz 17 yaşındayken Bizans İmparatorluğu’na kar¬şı düzenlenen sefere katıldı. Ardından Azer¬baycan ve Doğu Anadolu valiliğine getirildi. Bu görevdeyken 782’de Anadolu içlerine bir sefer düzenledi. İstanbul önlerine kadar iler¬leyen Abbasi ordusu büyük ölçüde ganimet elde ederek geri döndü. Ayrıca Bizans İmparatoriçesi Eirene barış karşılığında Harun Reşid’e 90 bin altın ödemeyi kabul etti.
Harun Reşid döneminde Abbasi ülkesi her alanda zenginliğin doruğuna ulaştı. Irak ve Suriye’de yapılan yeni sulama kanalları saye¬sinde tarımsal üretim büyük ölçüde arttı. Yol ağının büyümesi, güvenliğin sağlanması iç ve dış ticareti geliştirdi. Kâğıt, cam, maden işleme ve dokuma sanayisinin ürünleri o zaman bilinen dünyanın her yerinde aranan mallar oldu. Avrupa para kıtlığı yaşarken Abbasiler’in elinde çok miktarda altın ve gümüş para vardı. Başkent Bağdat büyük bir ticaret ve kültür merkezi durumuna geldi. Harun Reşid edebiyata ve güzel sanatlara yakınlık duyardı. Sarayı şairlerin, düşünürle¬rin, müzikçilerin toplandığı bir merkez olmuş¬tu. İslam dünyasının her yanından bilim adamları ve sanatçılar akın akın Bağdat’a geliyor, Harun Reşid’in koruması altına giri¬yorlardı. Her türden düşüncenin tartışıldığı bu ortamda Harun Reşid, babası Mehdi döne¬minde başlayan Yunanca, Latince ve Süryanice yazılmış klasik bilim ve düşünce yapıtları¬nın Arapça’ya çevrilmesi işini daha da hızlan¬dırarak sürdürdü
Harun Reşit savaşta esir aldığı düşman generale "Hayatını bağışlarım ama bir şartım var" der. "Kadınlar hayatta en çok ne ister? Bu sorunun cevabını getir kurtar kelleni."
General, Kaf dağındaki bir cadının bu sorunun cevabını bildiğini öğrenir. Günlerce gecelerce at koşturur, cadıyı bulur ve sorar:
- Kadınlar hayatta en çok ne ister?
Korkunç cadı, evlenmesi kaydıyla generale doğru cevabı vereceğini söyler. Hayatını kurtarmak için general, çaresiz bu şartı kabul eder. Cadı, evlenme sözü aldıktan sonra, "Kadınlar en çok kendi özgür iradeleriyle hareket etmek ister!" cevabını verir.
Harun Reşit, generalin hayatını bağışlayarak onu ödüllendirir. Ancak o, cadıya evlenmek için söz vermiştir. Evlenirler. İlk gece, o korkunç cadı dünyalar güzeli bir afete dönüşür. "Benim kaderim böyle...
Günün sadece yarısı güzel olabilirim, diğer yarısı çirkinim" diye izahat verir cadı. Ve kocasına sorar:
-Ne dersin? Geceleri seninleyken mi güzel olayım, yoksa gündüzleri dışarıdayken mi?
General, kadınları mutlu edecek formülü öğrenmiştir ya, doğru cevabı bulur:
-Sen bilirsin. Kararı kendin ver.
İşte o an, cadı, sonsuza kadar güzel bir kadın olur ve öyle kalır... Peki, bu masaldan çıkarılacak 3 ders nedir?
1. Kadınlar en çok kendi özgür iradeleriyle hareket etmek isterler.
2. Özgür iradesiyle hareket eden bir kadın her zaman güzeldir.
3. İster güzel olsun, ister çirkin, her kadın aslında cadıdır!
Hayatınız seçtiğiniz kadındır: Zevkli bir kadına rastlarsanız zevkiniz, bilgili bir kadına rastlarsanız bilginiz, zeki bir kadına rastlarsanız zekânız, mümin bir kadına rastlarsanız imanınız, şefkatli bir kadına rastlarsanız vicdanınız gelişir.
Hayatınız seçtiğiniz kadındır: Talep eden bir kadına rastlarsanız vazgeçtikleriniz, verici bir kadına rastlarsanız tembelliğiniz artar. Hayatınız seçtiğiniz kadındır: Dengeli bir kadın sizi mutlu, dengesiz bir kadın ise filozof yapar. Hayat kat kattır. Babil’in Asma Bahçeleri gibi yükselir. Bir kattan diğerine sizi yanınızdaki kadın götürür. Ve bugün durduğunuz kat, seyrettiğiniz manzara, gördüğünüz hayat, yanınızdaki kadının bulunduğu seviyenin manzarası ve hayatıdır... Hayatınız seçtiğiniz kadındır...
YORUMLAR
Harun reşitin edebiyata olan merakını bu kadarda bilmiyordum ..kadınlar ne ister sorununu abbasiler devrinde yaşayan halifemiz biliyorda bu çağda yaşayan insanlar neden bilemiyor acaba ,diye sormadan geçemiyiceğim . kendimi cadı gibi gördüm okuyunca yazıyla kendim arasında empati kurup aslında ben ne isterim diye düşününce kendi özgür irademin kısıtlanmasına karşı öfke duyduğumu ama durduğum yer ve kişiye göre bunun değiştiğinide fark ettim ..çok güzel bir paylaşımdı tarihi çok severim tarihten güzel bir ders çıkardık hocam teşekkürler saygılar