- 660 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Mutluluğumuz Bile Drama...
Ya ben bilemedim mutluluğu yazmayı ya da kedere bilenmiş kalemimin ucu… Sahilde bir fincan çay ve simitle kahvaltı yapmak mıdır mutluluk? Yoksa sevgilinin gözünün ta içine bakmak mı? Kimdir ki, yaşadığı adrenalinin aynını sere serpe yazıp yaşatan. O vakit kırılır bilenmiş kalemimin ucu… Oysa bağıra bağıra ağlatabilirim kedere kurulu cümlelerimi. Aşklarım yaprak olur, gözyaşım mürekkep, biraz da sise bularım yaşanmışlığımı, bürünür ruhunuz eser karakterime, ağlarsınız.
Anılardır insanı büyüten, geride kalan ancak unutulmayan. Acı veren bazen, ya aynada saça düşen akın ruha yansıttığı çocukluğa ne dersiniz? Galiba yaradılış meselesi drama yaşanmışlığımız. Yeni bir başlangıca adım olan gülünesi ölüme bile ağlarız. Gözlerimizde birer okyanus taşırız, kocaman damlalarla, isyana hazır bekleriz çoğu zaman. Sorsalar anlatacak mutluluk bulamayız, fakat kedere bilenmiştir yüreğimiz.
Biraz muhabbet etsek yan komşuyla, dertleştik deriz. Sevgiliye aşkı gözyaşlarımızla ifade ederiz. Leyla, Mecnun, Kerem, Aslı, Ferhat, Şirin şahit sevdalarımız bile birer drama eser.
Aşkı çeşitlere böler ya karşılıksız yaşar ya da kavuşamayız. Yani o mükemmel adrenalini dahil hastalık gibi görürüz. Baştan sona mutluluk senaryosu yazılmış mıdır ki, Sinemaya alınsın. Muhtemelen galasında drama oynar. Her olaya bir suçlu bulur görsel eserlerin rol kaptanlarını, gerçekte de aynı sanırız.
Dedim ya!
‘Galiba yaradılış meselesi bu, Mutluluğumuz bile drama...’
Yazmaya kalksam mutluluğu, kelimeler kifayetsiz kalıyor. Kedere bilenmiş, acının kanını içmiş kalemim. Belirli kelimeler takılıyor yaprağıma. Yazılarak yaşatılmıyor, Sadece yaşanıyor mutluluk…
...Devamı: www.makalemarketi.com/edebiyat/deneme/2983-mutlulugumuz-bile-drama.html#ixzz1rqGvzMqq
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.