Recep Tayyip Erdoğan Neden ve Nereye Kadar Makbul
Çok girift bir konu ama cevabı da mantık dahilinde elbette mevcut. Herşeyden önce bir müslüman ki ülkesinin vatandaşlarının neredeyse hepsi müslüman bir ülke için olmazsa olmaz bir sıfat kanımca. Mesela Beşar Esad ve Suriye halkının yaşadıklarını veya Bahreyn’ deki olayların bu bağlamda bir karşılığı olduğunu düşünüyoruz az veya çok. Türkiye için de mesela Peygamber Efendimiz’ e hakaret eden bir Önder Sav’ın başbakan olması ihtimalen ve de yaşanabilirlik açısından düşünülemez elbette. Bu birinci mesele.
İkinci mesele ise ne kadar diktatör tavırlarını benimsemesem de gerçek bir lider olması. Adaletten verdiği taviz elbette iç açıcı değil ve fakat yakın tarihin masaya getirdiği adaletsizlikleri, darbeleri, faili meçhulleri, koalisyon kavgalarını vs düşündüğümüzde, zaten sorgulanan adalet dengesinde, kendisinin teraziye dışardan müdahelesi belki kaçınılmazdı. Belki de öncelik sırasında ilerde’ gerçek adaletin sağlanması’ için adalet masasını sahiplenmiş kişilerin adaletten taviz verilerek te olsa kaldrılması vardı. Bunun ülke için hayır ve şerlerini ilerde göreceğiz. Ama ben adaletin değerini bir kenara koyarak bir liderde olması gereken muktedirlik sıfatını kendisinin öyle veya böyle ele aldığını görüyorum ki bu ülkemiz tarihinde tek parti iktidarından ve kısmen de Menderes döneminden beri ( ki neticesi malumunuz) ilk kez olmaktadır. Bu kuruluş temelinde askeri vesayet olan bir ülkede, bir sivil için büyük bir başarıdır. Şimdi olmasa da yakın bir zamanda bunun meyvelerini çoğumuzun farkedeceği kanısındayım.
Üçüncü gerekçem ise; ülkede fikirleri kavga ettiriyor olsa da çalışmayı yarıştırmasıdır. Başbakanlar içinde en çok seyahat eden olması dahi bunun küçük bir işaretidir. Bu aydınların genelde göz ardı bir mesele olsa da aslen halk için önemli bir mevzudur.
Peki nereye kadar makbul kendileri? İşte asıl olumlu olan da bu sorunun yanıtı. Kendisi tam da makbuliyet devrini kapatacağı bir zamanda koltuğundan ayrılacak. Ve demokrasi, adalet, ülke bütünlüğü ve tabuların yıkılması konusunda açtığı kapının ne kadar büyük olduğunu ise kanımca biraz geriye çekilince anlayacaktır. İyisiyle ve kötüsüyle Sayın Erdoğan geldiği zaman itibariyle lütuf, şu an için makbul ve muhafazakar lider adayları (mesela Numan Kurtulmuş) için bir hoca rolüne bürünmüştür. Elbette boynuz kulağı geçmeli ( kendisinin rahmetli Erbakandan aldıkları ve üstüne koydukları gibi) ve ülke bir daha seneler kaybetmeden, askeri vesayet kucağına düşmeden, tabuları kırarak, yönetilmesi gerektiği gibi yönetecek yeni liderler beklemelidir. Şüphesiz ki bu ülke insanı bunu birgün hakedecek.
Oktay Yılmaz
YORUMLAR
siyasi yazılarıma uzunca bir zamandır ara verdim.
daha doğrusu sevgili Başbakanımızn duruşu
bu tür konuşmaları gereksiz ve muhalif zatları dilimize almayı malayani olarak gördüğümden belki.
biz gözlerimizi açtık açalı bir inönü bir baykal gördük. saldırıp şahsen bir karalama yapmıyorum ama gerçek şuki onların damarlarında her daim kirli bir oligarşi zihin mücadelesi vardı.
onlar sürekli kargaşa ve ellerinde bir maşa oyup durdular islamcı gözleri.
keser döner sap döner gün olur hesap döner" sözünü duymamış olsa gerek kulakları ki
dilleride asla "eğri oturup doğru konuşmaları" gerektipğini tasdik edemedi.
uzun yazmak istiyorum fakat zamanım kısıtlı olduğundan son olarak şu notu düşeceğim izninizle.
geçen gün haberalın rahmetli olan Annesi başörtülü bir hanımefendi diyeceğim cenazesi vardı..
karelere yansıyan bu üçlünün o çirkin gülüşü oldu.
baykal kılıçdaroğlu ve haberal otuz iki diş meydanda gülüyorlardı.
yuh bile diyesim gelmedi açık söyleyim.
insaniyetten anlamayan bir insan ölümden ne anlardı.
evet külleri savrulanların çürük zihinleri bir kuş beyni kadar dahi etmezdi biliyoruz ki
bir hayvandı zira kabilin çirkinliğini örtmeye sebep değilmi.
bir hayvan kadar etmeyen insanlar var yer yüzünde Rahmana savaş açıp sonra bir sineğe mağlup olan.
küçüktür ama mide bulandırır. ve saman üzerinde sallanan kör sinek dünyayı ben döndürüyorum sanır.
Türkiye artık o eski Türkiye değil bu bilinmeli. koyun sürüsü gitti yerine belki develer mi yük taşıyor diyelim.
kasva sen çok yaşa....
saygılar
Lavi_(n)_Su tarafından 4/12/2012 8:41:03 PM zamanında düzenlenmiştir.
Mehlikam
Mehtap Yıldız
tekrar saygımla