"Uykunun gül kokulu kolları sarsın seni"
“İşin bitince beni sever misin anne?”
Uyuyan bir çocuğun görünümünden daha güzel ne olabilir?
O masum, kötülüklerden arınmış yüz rüyalar aleminde iken izleyenleri de böyle bir aleme taşımaz mı?
Tabi ki duyarsız biri değilse...
"Uyuyan melek" yakıştırması yaptım ben böyle bir görünüme. Uyuyan bir
çocuk melekten b
aşka neye benzetilebilir ki? Benim aklıma b
aşka bir şey gelmedi.
Yukarıda da yazılı olduğu üzere
uykunun
gül kokulu kolları sarmıştır o meleği. İnsan izledikçe
sevgi ve şefkat duyguları taşar. Öpmeye, sevmeye kıyamaz o meleği...
Böylesine değerli varlıkları yanlarında olmasına karşın onun değerini bir türlü kavrayamayan kişileri konu alan bir öykü aldım emailden. Yazarı belli değil ama
sevgi arayan bir kız çocuğunun hislerini çok güzel anlatmış. Belki de kendi
çocukluğundaki
özlemlerini anlatıyor.
Düşünebiliyor musunuz, bir
çocuk ne kadar güzel farketmiş evde bazı unsurlara (araba, iş v.s.) kendisinden daha fazla değer verildiğini ve de bunu aşmak için
annesine yaklaşmaya çalıştıkça “yorgunum!” uyarısı almaktan bu kelimeye karşı içinde nefret uyanmış.
Aslında
anne kızını çok seviyor. Bunu öykünün sonunda anlıyoruz. Ancak,
çocukları sevmemiz onlar için yeterli değil ki.
Onlar bizim
sevgimizi görmek, hissetmek istiyorlar. İçimizde sakladığımız
sevgi onların
özlemini gidermeye yetmez ki!
Onlar bizim tarafımızdan öpülmek, okşanmak istiyor. Kendilerine sım sıkı sarılmamızı istiyor.
Anne yorgun olabilir, ancak yorgun oluşu, stres altında oluşu çocuğuna karşı ilgisiz kalması için bir mazeret olabilir mi? Hiç sanmıyorum.
İnsanı en fazla yoran bedensel iş gücü değil manevi sorumluluklardır. Buna karşılık gerek manevi yüklerin gerekse bedeni iş yükünün oluşturduğu yorgunluğu dağıtmanın en güzel yolu kendisinden sevilmek için randevu isteyen bir küçük yavruya sarılmak değil midir?
Mutfakta kendisine yardım etmek istediğinde küçük yavrunun aldığı yanıt oldukça düşündürücü geldi bana;
“Bir yaramazlık mı yaptın yoksa? Bir de seninle uğraşmayayım”
Neden küçük bir çocuğun, hem de kendisinden bir parça olan bir yavrunun
annesine yardım etmek isteyişi
annede çocuğun “bir suç işlemiş” olduğunu şüphesini uyandırıyor da yalnızca “
anneciğini sevdiği ve onun da kendisini sevmesini istediği” için yapmış olabileceğini düşünemiyor?
İşlerimiz, güçlerimiz bu kadar mı uzaklaştırıyor bizleri yavrularımızdan, ciğer parelerimizden, yaşamamızın nedeni olan gelecek kuşağımızdan?
Sevgimiz, şefkatimiz onlar için harcamakla azalır mı? Onlara
sevgi ile sarılmak stresimizi, yorgunluğumuzu arttırır mı?
Yukarıdaki resimde görüldüğü gibi masum bir
uyku içindeki yavrunuzu uyurken izleme fırsatınız varsa bunu değerlendirin.
Uyanıkken de onu sevmek için asla sizden randevu almasını beklemeyin...
Kadir Tozlu 28.09.2004
NOT: Burada sözü edilen "sevilmek için randevu alan
çocuk" öyküsünü aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz;
www.
sevgipinari.com/oykuler/beni_severmisin.htm