BANA MUSTAFA KEMAL ATATÜRK Ü ANLATIR MISINIZ ? 2.BÖLÜM
Müjdat çay bahçesine geldiğinde arkadaşlarından hiç birisi görünürlerde yoktu.
"Allah allah "diye merakla saatine baktı. Köşede hepsinin sığacağı bir masa ve sandalyeleri ayarladı ; beklemeye başkadı...
Önce Aysun ve Halide koşarak geldi.
" Çok özür dileriz geciktik ama Atatürk’le ilgili önemli şeyler bulduk onların fotokopi çekimiyle uğraştık ve malum trafik sorunu."
" Haklısınız ; meraklanmaya başlamıştım işin açıkçası."
Daha sonra Murat ve Zeynep’de yanlarındaydı.
Vee... hoş beşten sonra ellerindeki bilgileri ortaya çıkardılar.
"Nerede kalmıştık arkadaşlar ?"
Sanki sözleşmiş gibi aynı anda yanıtladılar.
"Mustafa ( Kemal) Selanik Askeri Rüştiye sinde öğrenime başladı.
"Arkadaşlar rüştiye Osmanlılar zamanında şimdiki ortaokul derecesindeki okuldur."
"Doğru."
Müjdat sözlerine devam etti.
"Mustafa bu okulu gerçekten çok sevmiş,öğretmenleri ve arkadaşları arasında zekasıyla ,yetenekleriyle büyük bir hayranlık kazanmıştı."
Aysun
" Bir anısını paylaşmak istiyorum izninizle."
"Tabii"
"Matematik öğretmeni yüzbaşı Mustafa Efendi birgün çok değer verdiği bu öğrencisine dönerek
Benim de adım Mustafa senin de;bundan sonra adın Mustafa Kemal olsun, diyerek onun çok farklı olduğunu dile getirmiştir."
" Ne kadar anlamlı."
" Evet gerçekten."
"Okulu başarıyla bitirdikten sonra 13 mart 1896 da Manastır Askeri İdadisine girdi.
İdadi Osmanlı döneminde şimdiki lise derecesindeki okullara verilen addır."
Zeynep söze devam etti.
" Burada Ömer Naci ile arkadaşlık yaptı.İleride ünlü bir hatip olarak tanınacak olan bu kişi onun hitabet ve edebiyat sevgisinde çok önemli katkısı ve etkisi olmuştur."
"Unutmadan ekleyeyim bir diğer yakın arkadaşı da Fethi Okyar’dır."
" Arkadaşlar Mustafa Kemal o zamanlar askeri öğreniminin yanı sıra yazları izinli döndüğünde Selanik’te Fransizca dil dersi aldığını biliyor muydunuz ?"
" Ben biliyordum."
" Doğrusu bilmiyordum."
Gençler konuya o kadar kaptırmışlardı kendilerini yanlarına gelen garson iki üç kez seslenince duydular.
" Çay veya meyva suyu ister misiniz ?"
" Ben portakal suyu rica ediyorum."
" Aslında karnım çok aç bir karışık tost yapar mısınız yanında ayran da olabilir."
" Çay diyorum."
" Bende."
"Hemen geliyor çocuklar." Garson ıslık çala çala yanlarından uzaklaştı.
Murat sanki yarım kalacak endişesi ile
" Devam ediyorum ; Mustafa Kemal Manastır Askeri idadiden sonra 13 mart 1899 da İstanbul Harp Okuluna girdi ve üç senelik başarılı bir öğrenimden sonra 10 şubat 1902 de teğmen rütbesiyle buradan mezun oldu.Bundan sonra Harp Akademisine devam etti.1903 yılında üstteğmen ,11 ocak 1905 de ise kurmay yüzbaşı rütbesiyle Harp Akademisini bitirdi."
Hepsi dikkatle dinliyorlardı.
Aysun bu kez devam etti
" Mustafa Kemal harbiye ve harp akademisinde memleket ve millet davaları ile ilgillenmesi ,düşüncelerini cesaretle ifade etmekten çekinmemesi nedeniyle aydın,inkilapçı bir subay olarak tanınmıştı."
Müjdat ise sözün arkasını getirerek
" Ben de bir şey daha eklemek istiyorum harp akademisinden mezun olduktan sonra istibdat ve padişahlık rejimi aleyhindeki düşünceleriyle şüphe çekmiş, birkaç ay İstanbul’da tutuklu kaldı.;ama sonra bir nevi sürgün edilerek 5 şubat 1905 yılında Suriye bölgesine Şam’a tayin edilmiştir."
" Evet 1905-1907 yılları arasında Şam’da 5. Ordu emrinde görev yaptı. "
"Bakın elimdeki dosyada neler yazıyor okuyorum" diye söze karıştı Murat
1907′de Kolağası (Kıdemli Yüzbaşı) oldu. Manastır’a III. Ordu’ya atandı. 19 Nisan 1909′da İstanbul’a giren Hareket Ordusu’nda Kurmay Başkanı olarak görev aldı. 1910 yılında görevli olarak Fransa’ya gönderildi. Picardie Manevraları’na katıldı. ve 1911 de İstanbul’da Genel Kurmay Başkanlığı emrinde çalışmaya başladı.
1911 yılında İtalyanların Trablusgarp’ı işgaliyle ile başlayan savaşta, Mustafa Kemal bir grup arkadaşıyla birlikte Tobruk ve Derne bölgesinde görev yaptı. 22 Aralık 1911′de İtalyanlara karşı Tobruk Savaşında zafer elde etti. 6 Mart 1912′de Derne Komutanlığına getirildi.
1912′nin Ekim’inde Balkan Savaşları başlayınca Mustafa Kemal Gelibolu ve Bolayır’daki birliklerle savaşa katıldı. Dimetoka ve Edirne’nin geri alınışında büyük katkıları görüldü. 1913 yılında Sofya Ateşemiliterliğine atandı. Bu görevde iken 1914 yılında ise yarbaylığa yükseldi. Ateşemiliterlik görevi Ocak 1915′te sona erdi."
"Sonra" diye devam etti Zeynep.
"Bu sırada I. Dünya Savaşı başlamış, Osmanlı İmparatorluğu savaşa girmek zorunda kalmıştı. Mustafa Kemal 19. Tümeni kurmak üzere Tekirdağ’da görevlendirildi
" Evet arkadaşlar çok önemli bunun altını çizmeliyiz Dinleyin .
1914′te patlak veren Birinci Dünya Savaşı devam ederken, Mustafa Kemal ordusuyla Çanakkale’de öyle bir kahramanlık destanı yazdı ki İtilaf Devletlerine “Çanakkale geçilmez! ” dedirtti."
" Onu anlatmaya ne zaman ne kitaplar ne tarih yeter."
Aysun gülerek bir anısından söz edeyim sizlere okuyunca çok duygulandım inanın"
" Hadi anlat dinliyoruz seni."
Düşman 18 Mart Donanma Saldırısı’nda başarısızlığa uğraması üzerine, karadan zorlama yapmak üzere Boğaz dışındaki adalarda yığınak yapmaya koyulmuştu. 25 Nisan 1915’te tanyeri ağarırken Arıburnu ve Seddülbahir bölgesine ilk düşman birlikleri çıktı. Arıburnu’na çıkan kuvvet, gözetleme taburunu püskürterek sonradan Kemalyeri adı verilen yere kadar ilerledi.
Düşman çıkarmasını haber alan Mustafa Kemal, Conkbayırı yönünde yürüyen düşmana karşı ordudan emir almayı beklemeden kuvvetlerini harekete geçirdi. Birliklerine kendisi yol bularak Kocaçimen Tepesi’ne vardı. Askerlerine orada kısa bir dinlenme vererek, atla gidilemediği için, yanındakilerle yaya olarak Conkbayırı’na geldi. Orada cephaneleri bittiği için çekilen ve düşmanca kovalanan bir gözetleme bölüğüne rastladı. Devamını Mustafa Kemal anlatıyor:
— Niçin kaçıyorsunuz? dedim.
— Efendim düşman...
— Nerede düşman?
— İşte diye 261 rakımlı tepeyi gösterdiler.
Gerçekten de düşmanın bir avcı hattı 261 rakımlı tepeye yaklaşmış, serbestçe ilerliyordu.
Düşman bana askerlerimden daha yakın. Düşman bulunduğum yere gelse kuvvetlerim pek kötü duruma düşecek. O zaman, bir mantıkla mıdır, yoksa bir içgüdü ile mi, bilmiyorum, kaçan erlere:
— Düşmandan kaçılmaz dedim.
— Cephanemiz-kalmadı, dediler.
— Cephanemiz yoksa süngümüz var, dedim. Ve bağırarak,
— Süngü tak, dedim. Yere yatırdım. Aynı zamanda Conkbayırı’na doğru ilerleyen piyade alayı ile Cebel Bataryası’nın erlerini marş marşla benim bulunduğum yere gelmeleri için yanımdaki emir subayını geriye saldım. Erler yatınca, düşman da yere yattı. Kazandığımız an, bu andır.
Falih Rıfkı ATAY yazmış ."
"Haftaya devam ediyoruz arkadaşlar "
"Tamam ."
" Elimizde daha çok dökümanlar olsun diyorum."
" Evet ben yakındaki kütüphaneye de gidip araştıracağım."
" Bende."
" Anlaştık o zaman " beşinin de elleri birleşti.
"Şimdi Mustafa Kemal’in anlamlı bir sözüyle bu günü bitirelim ne dersiniz?"
Hepsi birden bağırdı
"Harika olur diyoruz!"
Diğer masadakiler merakla onlara bakıyordu.
%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%
"Benim Türk Milletine, Türk Cumhuriyetine ve Türklüğün istikbaline ait görevlerim bitmemiştir. Sizler, onları tamamlayacaksınız. Siz de sizden sonrakilere benim sözümü
tekrar ediniz".MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%
NOT: ŞAKİRDAN: ÖĞRENCİLER
ESAMİ: İSİMLER
SEVGİLERİMLE
NEŞE KIZILYAR
YORUMLAR
İki bölümü bir solukta okudum, bunda akıcı üslubun, değerli bilgiler içeren anlatımının rolü büyük.
Tebrikler değerli kardeşim, emek ürünü çalışmana, selam ve sevgiler.
GÜLDESTE
Can kardeşim ; başladığın bu yazı dizisini incelikle izliyorum ,ayrıntılara girmiyeceğim ,iyi bir araştırma ve geniş repertuarının zenginliğine inanıyorum Ataya olan sevgini , bizlerde onun vatanına olan sevdasını paylaşıyoruz ,,, tüm sevgiler seninle olması ve yazılımlarına katkısı bulunması dileklerimle ,,esen kal sağlıcakla kalllll....
GÜLDESTE
GÜLDESTE
Bilgi edinmede ekip çalışmasının önemini vurgulayan, gözlerimizde bilgilerimizin filmini yeniden oynatan bir paylaşımdı. Tebrik ederim Can Kardeşim. Gönül dolusu selamlarımı, sevgilerimi gönderiyorum...
GÜLDESTE
ilgiyle takip ediyorum anlatımınız çok güzel okurken haz veriyor emeğine sağlık saygımla
GÜLDESTE
dünyaya gelmiş en büyük devrimcidir duyarlılığınıza çok teşekkür ederim saygılarımla selamlar
GÜLDESTE
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
bekir odaci
Keşke herkes okusa...
Tanısa Mustafa Kemal'i
Mustafa Kemal hakkında çok kitaplar, makaleler okudum...
Hep okuyacağım.
Devamını bekliyorum.
GÜLDESTE
şükürler olsun yukarıda yazan her şeyi biliyorum yattığı yer nurla dolsun mekanı cennet olsun
sevgiler
GÜLDESTE
GÜLDESTE
Emek ve zahmetle yaptığınız bu araştırmanın karşılığında size teşekkür ediyorum.Saygılarımla.
GÜLDESTE
dünyaya gelmiş en büyük liderdir...duyarlılığına teşekkürler güzel insan saygılar...