- 691 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
Bugün Uyandın mı?
Gülme lütfen. Gerçekten soruyorum; bugün uyandın mı uykudan? Yani bu sabah uykudan uyanıp buraya geldin ve benimle şu anda kahve mi içiyorsun gerçekten? Bunun bir rüya olmadığına emin misin?
Hâlâ uykuda olmadığın ve şu anda bir rüya görmediğin ne malum? Nasıl emin olabilirsin ki?
Hayır, olamıyorsun değil mi? Gördün mü, gülmene gerek yokmuş işte. Ne sen, ne ben ne de bir başkası asla bir rüyada ve onun birer parçası olmadığımıza emin olamayız.
Bu konuyla ilgili seninle konuşmaktan mutluyum. Çünkü…. Bak sana bir sır vereyim, aramızda kalsın ama…. Biliyor musun şu anda uyanık mıyım yoksa rüyada mıyım ben de bilmiyorum.
Ne zamandan beri mi? Birkaç haftadır bu böyle. Bugün değil yani. İki aydır bu duygularla ve bu sorunun yanıtını bulmakla meşgulüm. Ve eğer gerçekten her şey bir rüyadan ibaretse şimdiye kadar belki iki üç saniye ne bileyim belki de asırlarca zaman geçmiştir.
Uyuşturucu mu? Saçmalama. Böyle bir şey nasıl düşünebilirsin? Hayatım boyunca asla bulaşmadım böyle şeylere. Bütün bunları uydurduğumu düşünmüyorsun her halde? Yani sen hiç mi sormadın bu soruyu kendine? Hiç mi gerçeğe yakın kadar bir rüyadan uyanıp rüya mıydı bu diye sormadın kendine? Hiç mi rüya ile gerçeği karıştırmadın birbirine?
Karıştırdın elbette. Hani bir defasında beni yine bu kahvede saatlerce beklettin de, sonra da; ama ben seni arayıp gelemeyeceğimi söylemiştim, demiştin. Sonradan anladın ki rüyanda beni arayıp söylemişsin bunları. Hatta çok mahcup olmuştun. Şimdi nerden bu kadar emin olabilirsin? Şu anki konuşmalarımızın rüya olmadığı ne malum?
İşte tam da bu nokta olan aklımı karıştırıyor. Eğer gerçekten şu anda uyuyorsak ve rüyadaysak neredeyiz biz şimdi? Dahası, bana temelli deli diyeceksin ama ben bu rüyaların bizim bile olmadığına inanıyorum. Anlıyor musun? Sanki birileri var bir güç, beni seni herkesi rüyalarda gezdiriyor. Bu dünya bir tiyatro sahnesi ve o güç her birimize bir rol vermiş istediği gibi bizi rüyada yönlendiriyor. Yani düşündükçe aklım karışıyor iyice. Bize bu rüyalarda yaşatan, oyalayan her neyse, uyandırırsa bir gün bizi ne olacağız? Ölecek miyiz? Rüyadan uyandığımızda her şey sona mı erecek? Uyanınca yok mu olacağız? Son nefesimiz mi olacak? Uyandık, gözümüzü açtığımız anda, hooop, bitttiiii. Artık yokuz. Tabi eğer gerçekten var olduysak.
Tamam, tamam. Belki haklısın. Evet, son haftalarda çok yoruldum. Yepyeni bir başlangıç için kolları sıvadım ya, ev peşinden koştur, işleri ayarla, yarım kalmış şeyleri tamamla, yolculuklar, otellerde gecelemeler gerçekten yoruldum. Tüm bunları yaparken kendime sorup durdum; gerçekten bu ben miyim? Yaşıyor muyum? Yoksa bir romanın ya da filimin etkisinde mi kaldım?
Doğru. Haklısın. Biraz dinlenmeye ihtiyacım var. Beni dinlediğin ve sohbete katıldığın için çok teşekkür ederim canım arkadaşım. Tamam, yarın seni ararım. Belki önerini ciddiye alıp bir yerlere birkaç günlüğüne dinlenmeye giderim. Gideceğim yerin kararını verince ararım ben seni. En geç yarın. Yarın ararım. Haydi hoşça kal.
…….
Alo! Ya ben sana teşekkür etmek için aradım. Dün beni sabırla dinlediğin biraz kendimi dinlemek için bir yerlere gitmemi önerdiğin için. Yarın dört günlüğüne Marmaris’e gidiyorum.
Neden mi söz ediyorum? Dalga mı geçiyorsun benimle? Tabi buldun zayıf yönümü şimdi kafamı karıştırmaya çalışıyorsun değil mi? Dün seninle köşedeki kahvede oturmadık mı saatlerce. Sohbet etmedik mi? Bana git biraz kafanı dinle, diyen sen değil miydin?
Ne? Olamaz. Söz verdiğim halde gelmedim mi? Saatlerce beni bekledin öyle mi? Ama ben… Kesinlikle eminim… Seninle orada…. Hay Allah! Rüya mıydı bu ya? Görüşürüz, tamam…
YORUMLAR
Oldum olası sizin yazı üslubunuzu çok beğenirim.Yazıları okumak için sağlığım ve zamanım müsait değil ama sizin yazılarınız bunun dışında.
Ne güzel yazıyorsunuz.karşınızdaki ile konuşur gibi.Duygular satırlar arasında berrak sular gibi akıp birbirini kovalıyor.
Sanırım gerçekten çok yorulmuşa benziyorsunuz.Dinlenmeye ihtiyacınız var ki şuur altınız bunu
emrediyor.
Yazınızı büyük bir hazla zevk duyarak okudum.
Selam saygılar efendim.