Aman efendim, kimleri kesiyor görüş mesafem. İşinize karışmak gibi olmasın lâkin bu aralar pek suskundu diliniz. Yoksa yutuverdiniz istemeden, ne diyelim şifa olsun. Yüzünüze gözünüze bulaştı fikriyâtın intisâbı. Kelâmınız kalemlere dolandı değil mi?

Bak işte maydanozluğum tuttu yine. Alacağı olsun sabah sabah köşe başı zerzevatçının. Sofranın baş tacını yapıştırdı üstüme, yafta diye. Sıfatı yeşillendi tabiatımın. Laf salatasına feda ettim kendimi. Eşeledim kelimenin dibini. Nemalandığım kadarıyla iltifat eylediler benim gibi horoza.

Nihayetinde iki öttüm üst makamdan bet sesimle. Hele bakın gidişâta deyip bir çırpıda cümlesine karıştım. Çöplüğüme tüneyen hemcinslerimle lakırdı düzmecede yarıştım. Nanik yaptım karşı köyün tilkisine, bir sen misin kurnaz diye geçinen. Hicâbıma ütü lazım kırıştım

Hadd-i zatında maydanozluk silsilesinin eşrâfından sayılırım. O kadarcık havam olsun müsaadenizle. Herkes imamelik yapmaya kalkar da bizim câmiada.O vakit aparırım kızılcık sopasını yer misin yemez misin? Yüksekçe bir tabureye vâsıl olunca çömezlere ders vermem icap edecek.

Her lafın maydanozu, her çöplüğün horozu olmak benim karakterimle de tastamam örtüşür. Dolayısıyla zıt düşmedim içimdeki sululuğa, layıkıyla yerine getirdim bahşedilen yeteneği. Daha ne olsun serde horozlukta var, maydanozlukta. Gönlünüz ne buyurursa onu işleyin kâğıtcıklara. Bencileyin bulaşığı dert etmeyin, tepe tepe kullanın.