Richard amca gülerek bana bakmıyor mu?Benim o andaki halet-i ruhiyemi görünce kayalıklarda yanıkılayacak bir şekilde kahkaha attı.
-Talip,Hah hahaaa Talip,sen..sen.. nasılda korkmuşun öyle hahhhaa haahha,diyerek gülmeye devam ediyordu.Ben öylece donup kalmıştım.
-Richard amca sen ne yapmaya çalışıyorsun Allah aşkına,benimle dalga mı geçiyorsun,dedim ciddi bir şekilde.Richard amca gülmesini biraz daha devam etirdikten sonra
-Evlat şu kritik anlarda seni bir deneyeyim dedim.Nasıl davranacağını merak ettim.Eğer kötü niyetli olsaydım sesimi hiç çıkarmazdım.Sende beni boşu boşuna arar dururdun.O kayayı bilerek yuvarladım ki gelip beni bulasın ve daha fazla da korkuya kapılmayasın istedim,deyip biraz daha güldü.Gülmekten gözlerinden yaş gelmeye başlamıştı.O gülmekten göz yaşları dökecekken bende nerdeyse hırslanmaktan,kızmaktan göz yaşları dökecektim.Elini omzuma koyarak ;

-Talip evlat dedi.Hayat tecrübelerle doludur.Her şeyin çok güzel gittiğini düşündüğün bir anda bir geminin alabora olması gibi her şey ters yüz olabilir.Az önce gülen gözlerin,bir bakarsın gözyaşlarıyla dolar.Hayat öyle bir şeydir ki; klıç üstünde dans edersin de farkına varmazsın bazı şeylerin.O yüzden hayatın sürprizlerine karşı daima hazırlıklı olmalısın.Dost bildiğin biri içten pazarlıklı olup sana tuzaklar hazırlayabilir.Düşman bildiğin dobra davrandığından ,meydanda olduğundan sana aşikar bir tehdit gibi gelebilir.Oysa belki sen tehlikeyle aynı evi,aynı mahalleyi,aynı düşünceyi paylaşıyor olabilirsin de farkına varamazsın.O yüzden sırrını herkese verme,düşmanını da hiç bir zaman küçük görme.Unutmaki Koskaca bir ordu sağlam tahkim edilmiş,güvenli dediğin bir kalenin bir adam boyu açılmış deliğinden içeri sızar da senin ülkeni mahveder.Şimdi o açılmış delik kalenin boyutuna göre her ne kadar önemsiz gibi görüksede ne oldu? O delikten ordular içeri sızıp seni ve ülkeni mahvetti.Koskaca sağlam bedenleri de aciz,bırakıp,hastalıklara salan,hatta eritip yok eden gözle dahi göremediğimiz o minnacık mikroplar değil midir?

Richard amcanın hayata dair bu söyledikleri beni düşüncelere sevketti.Sanırım bu hareketle benimle dalga geçmekten,beni korkutmaktan ziyade bana bir ders vermek istemişti,diye düşündüm.Ne de olsa gün görmüş,geçirmiş adamdı.Bu arada kızgınlığım gitmiş,eski halime geri dönmüştüm.
-Haklısın Richard amca dedim.
-Ne bileyim işte,içinde bulunduğumuz zor şartlarda bize önceden güven verip sonra kaçıyor gibi yapman beni çok şaşırttı.O yüzden biraz agresif davrandım,kusura kalma,dedim.
-Ne kusuru evlat,eğer beni seni üzmüş isem sen kusura kalma dedi.Bu arada yanıbaşında duran topladığı otları göstererek;
-Otlar bunlar evlat,artık geri dönebiliriz.Hem Monikacık daha fazla merakta kalmasın,dedi
Bende otları bıraktığım yerden getirdim.Beraberce tekrar pınarların bulunduğu yere doğru yol almaya başladık.
(Devamı Gelecek...)