- 644 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
SIRADAN BİR GÜN… (ufak bir deneme)
Çalar saat tam 07.05’te alacaklı gibi başımda ötüyordu.Yarı uykulu, yarı sersem bir biçimde gözlerimi açtım.Yataktan hafifçe doğruldum.Kalkmak için harekete geçtiğimde uykunun da etkisi ile sendeleyip yatağa düştüm.Kendimi toparladım.Bu kez başarmıştım.Üzerimdeki halsizliğe, yorgunluğa aldırış etmeden lavaboya attım kendimi.Elimi yüzümü yıkadım.Göz çapaklarımı güzelce temizledim.En son sıcak su ile sakal tıraşı olduktan sonra lavabodan çıktım.Dolaptan yeni bir takım aldım.Bu en sevdiğim takım elbisemden biri idi.Siyah takım içinde beyaz gömlek, üzerine siyah güzel bir kravat.Alel acele üstümü giyindim ve işe gitmek üzere sokağa çıktım.Otobüs durağına gitmek üzere adımlamaya başladım.Giderken bakkal ali amcaya, kasap hayrettin abiye selam verdim.Onlar da yavaş yavaş dükkanlarını açmaya başlamıştı.Ali amca dükkanın kepenkleri kaldırıyor, kasap hayrettin abi de bismillah diyerek dükkanını açıyordu.Ayak üstü bir iki kelam ettikten sonra hayırlı işler diyerek yoluma devam ettim.Etrafta bir koşuşturma, bir acele, bir panik havası kol geziyordu.Benim gibi işe gitmek için duraklara yürüyen insanlar, kocalarını geçirip eve uyumaya dönen kadınlar, “bu saatte işe mi gidilir be kardeşim” diyen sinirli ağızlarla dolu idi sokak.Kimi sinirli, kimi mutlu, kimi hayattan bezmiş çeşitli insanlarla birlikte ilerliyorduk.Kimseye aldırış etmeden önüme baktım.Nihayet durağa gelmiştim.Durak her zamanki gibi hınca hınç dolu idi.Çoğunlunu, işine yetişmeye çalışan insanların oluşturduğu bu küçük ortamda derin bir sessizlik sezdim.Hiç kimse konuşmuyor, herkes otobüs gelse de bir an önce binip gitsek havasında duruyordu.Durağın kenarına asılmış kayıp ilanlarına, kampanyalara, reklamlara, konser tarihlerine kimsenin aldırış ettiği yoktu.Herhalde bir ben farkındaydım köşesi yırtılmış, yalnızlığa mahkum olmuş ufacık kağıt parçalarının.Yaklaşık 15 dakika geçmişti.Sonunda otobüs geldi.Otobüsün gelişi ile durakta bir hengame başladı.Duraktakiler otobüse çabuk binmek için kargaşaya giriştiler.Herkes bir diğerinin üzerine abanmıştı.Bağrış çağrışlar, itelenip kakalanmalar arasında doluştular otobüse.Ben ise o kargaşaya dahil olmadım.Herkes sağ salim bindikten sonra en son bindim.Şoför de görmüştü en son benim bindiğimi.Bunu takdir eder gibi bir hareketle tebessüm belirdi yüzünde.Aynı şekilde karşılık verdim ve ilerlemeye, biraz daha ortalara doğru ulaşmaya çalıştım.Fakat otobüs tıklım tıklım idi.İğne atsan yere düşmez tabiri burası için geçerliydi.Bir iki adım ilerledim.Zaten otobüs çoktan hareket etmeye başlamıştı.Nasıl bir gün olacak acaba? dedim içimden.Bugünü de sağ salim bitirmeyi temenni ettim ve dalgın şekilde yola bakıp gidişimizi seyre koyuldum.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.