meselci'ye Mektuplar 28
Bahar geleli çok oldu meselci...
Çok oldu ancak bahara, baharın bin bir rengine, baharın coşkusuna, baharın şarkısına, baharın sayısız bereketine, baharın şiirsel haline, baharın çocuksu yanına daha karışamadım. Daha çimenlerine uzanamadım. Daha koyu yeşiline boyamadım yeryüzümü. Daha çağlasını yiyemedim. Daha gönlümce baharı tadamadım bu sene. Bu sene baharı dilediğim gibi kucaklayamadım. Üzgünüm. Üzgün olduğum kadar kendimi bahtsız tanımlıyorum...
Bu sene baharı yavaş adımda karşıladım meselci. Sanırım tek sorun, kışın uzun sürmesiydi. Yağışların susmaksızın yeri ıslatmasıydı belki bir diğer sorun. Bilemem şimdi. Şu an içimde buruk cümleler dolaşıyor. Şu an dışımın baharsız kaldığına seninle her türlü iddiaya girebilirim rahatlıkla. Damarlarımda bahar oranını az görüyorum çünkü...
Oysa bahar beni çok seviyor(du). Her yıl beni büyülerek uğrardı haneme. Mevsimi geldiğinde ilk gününde ’’buradayım’’ diye seslenirdi kıştan soğumuş kulaklarıma. Beni es geçmez, beni unutmazdı...
Merhabasıyla genişlerdi coğrafyam. Taze bakışıyla pembeleşirdi çocukluğumdan kalma yanaklarım. Dünyam bir başka geçerdi baharla meselci...
Bu sene o elektriğini aşılamadı bünyeme. Zayıfım. Bitkinim.. Yaz gelmeden kurumuş gibiyim...
Mehmet Selim ÇİÇEK
10 Nisan 2012,,,13.36,,,Mardin
meselci'ye Mektuplar 28 Yazısına Yorum Yap
"meselci'ye Mektuplar 28" başlıklı yazı ile ilgili düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi diğer okuyucular ile paylaşın.
YORUMLAR
dil-han
@dil-han
HENÜZ BİZ BAHARI TAM MANASIYLA YAŞAMAYA BAŞLAMADIK AMA RUHUN YENİLENDİĞİ, BİRAZDA YORULDUĞU BAHAR ELBETTE GÜZELDİR MEHMET