- 804 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
yayla
yola cikiyorum
yolum uzun birazda dik ikide bir gerye bakiyor vesait gecermi diye bekliyorum gelen giden yok hizli hizli yuruyorum sularin kenarindan agaclarin arasindan geciyor kaldirim virajindan icim biraz urpererek geciyorum.Sonrasi duz ve guvenli kiliseli ardindan findikli ve nihayet Alisyer hanina geliyorum burasi bizim koyun yaylasi guneyden kuzeye dogru giden koy yolunun iki yanina tastan yapilmis evlerde yasanir onlerinde cam siriklarla cevrili agillarda
hayvanlar kalirdi.Dogu ve batida sira daglar var dogu tarafta sekuler,gulluk,ellezderesi,ve tavsan pazari . Bati tarafta kamisli otluk buyuk guney ve findikli dereleri bulunur .Bu isimler yaylaya hayat verir hayvanlar buralarda otlardi .Yillar once buralarda 15 -16 yaslarinda taze delikanlilik yillearimi gecirmis oldugumdan bu dag isimlerinin benim bellegimdeki degeri cok buyuktur ve bir cok sey hatirlatir.Bu yaylada kimler geldi kimler gecti .kavga gordu ,kan gordu ,Yokluk gordu kitlik gordu nice celepler suruler otladi bu daglarda. nice yaslilar cocuklar dolasti bu daglari gun de en az 10-15 km dag dolasir her gun bunu tekrarlardik yaylanin icinden ulu su dedigimiz bir cay gecer biz oglenlri burada bentlere girer yuzerdik , balik tutardik en buyuk eylencemiz bu idi diger zamanlar is ve hayvanlarla mesgulduk .Hic unutmam yaylanin karsisinda sekulerde celep otlatiyorum oylen yakini dedem yaylada evin onunden bana bagiriyor ama ben tosunlarin zillerinden dedemi duyamiyorum dedem uzaktan kumanda gibi su tarafa git bu tarafa git diye surekli bagirirdi ben dyamayinca cukur bir yere girdim ve yattilm o sinirle yokus oldukcada yuksek yer olan sekulere kosarak dedem arkasindan beni dovecek diye dedeme mani olmak icin nenem pespese geliyorlar bun bir cokekte yattigimdan kimseyi goremiyorum bir anda dedemi karsimda gordum gormemle tokadi yemem bir oldu vu benim burnumdan oluk gibi kan gitmeye basladi bunu goren dedem ve nenem benimle ilgilendiler ve kani durdurdular eger o gun burnum kanamasa dedemin elinden beni kimse alamazdi.
Yayla denin ce akla yag peynir gelir birde kurut kurut cokelegin yasken pirizma sekli verildikten sonra kurutulmasindan yapilir bizde bunu kisin ezerek manti ve benzeri yemekler yaparlar bunun icin bir kac kilo kurut yeter ama yaylada tonlarca kurut yapilir trabzondan gelen tuccarlar bunu alirlardi duydugumuza gore bu tuzlu kurutulmus tas gibi cokelegi findik ve cay toplarken yerlermis bu is yaylanin en buyuk kazanc kapisiydi ve her aile en az 1 2 ton kurut satar ve ailenin nakit para ihtiyacini karsilardi oyleki en son kalan yarin torbalari biz cocuklara verilir ve o yarum torba paralariyla bir yaz harcliksiz kalmaz uzerimize yeni elbise ve ayakkabi bile aldigimiz olurdu bu is zor bir isti kurut yapmasi ve kurumasi uzun zaman alir ve gece gun duz calisilirdi kurutlar evlerin daminda kurutulur ve geceleri damlarda yatilir hirsizlar kopekler ve yabani hayvan lara karsi kurutlar beklenirdi. Hic unutmam bir gece nenemle damda yatiyoruz soguk bizim oralarda yazda olsa geceler cok soguk olur yorgan dosek bacadayiz gece uyandim tuvalete gitmek icin ama zifiri karanlik hic bir yer gorunmuyor ozamanlar daha ne koyde nede yaylada elektrik yok sanirim 1983 senesiydi kalkip yuruyunce bir gun once yapilan kurutlari ayagimla hep ezmisim artik nereye ufak tuvalet yaptigimdanda haberim yok .Ertesi sabah ninemin bagirmasina uyandim ula oglu kalk ne yatiyorsun kopekler kurutlari dagitmis diye bagiriyordu daha ben hicbir sey soyleyip kendimi ele vermedim ama ninem uyanikuyanik kadindi ertesi gun bana bizim bacadaki kurutlari ezen it iki ayakli itmis diye takildi.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.