- 1473 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Umut Kesmemek
İnsanı yaratan, ona işitme, görme, düşünme yeteneklerini veren, yürümesini, nefes almasını sağlayan, rızıklandıran ve sahip olduğu her şeyi veren Yüce Allah’tır. Allah sonsuz güç sahibidir ve O’nun rahmetinden asla umut kesilmez.
Allah’ın rahmetinden umut kesen insan, Yüce Rabbimizin her şeye güç yetiren olduğu gerçeğinin bilincinde değildir. Bu tavır ’’... Kafirler topluluğundan başkası Allah’ın rahmetinden umut kesmez.’’ (Yusuf Suresi, 87) ayetinden de açıkça anlaşılacağı gibi kafirlere özgü bir davranıştır ve müminlerde görülmez.
Müminler Allah’a dayanıp güvenir, O’na kalpten inanır, O’nun her şeye kadir olduğunu bilir ve daima ümitvar yaşarlar. Allah’ın, dualara icabet ettiğini, her nimeti karşılıksız verdiğini bilirler. Müminler her şeyin hayırla yaratıldığına inanır ve olumsuz gibi görünen durumlarda tevekkül göstererek yalnızca Allah’a sığınırlar.
Gereği gibi iman edemeyen insanlar ise karşılaştıkları olumsuzluklarda tevekküllü davranamazlar ve kolayca yıkılırlar. Allah’ın her şeyi hayırla yarattığını unutur ve ümitsizliğe kapılırlar. ’Olur ki hoşunuza gitmeyen bir şey, sizin için hayırlıdır ve olur ki, sevdiğiniz şey de sizin için bir şerdir. Allah bilir de siz bilmezsiniz.’ (Bakara Suresi, 216) ayeti aslında her şeyin en doğrusunu Allah’ın bildiğini ve O’na teslim olmak gerektiğini gösteren önemli bir ayettir.
Ümitsizlik, şeytanın insanları Allah’ın yolundan alıkoymak için verdiği vesveselerden biridir. Şeytanın bu oyunuyla insanlar basit hataları büyük görür, gereksiz kuruntulara kapılır, imanları zayıflar ve Allah’ın yolundan uzaklaşırlar. Şeytanın oyununa gelen bu insanlar hatalarını telafi edip Allah ’a sığınmak yerine, ’çok fazla günah işledim ve artık geri dönüşüm yok’ mantığı ile hata yapmaya devam ederler. Oysa Allah : ’ Ey kendi aleyhlerinde olmak üzere ölçüyü taşıran kullarım. Allah’ın rahmetinden umut kesmeyin. Şüphesiz Allah, bütün günahları bağışlar. Çünkü O, bağışlayandır, esirgeyendir. ’ (Zümer Suresi, 53) ayetiyle ümitsizliğe kapılmamak gerektiği konusunda insanları uyarır.
PEYGAMBERLERİN ÜMİTVAR DAVRANIŞLARI:
Peygamberler, her konuda olduğu gibi, zorluklar karşısında gösterdikleri tevekküllü ve ümitvar tavırları ile insanlara güzel örnek olmuşlardır.
Kuran’da adı geçen peygamberlerden biri olan Hz. Yakup, oğullarına Allah ’a karşı ümitvar olmayı öğütlemiştir:
’Oğullarım, gidin de Yusuf ile kardeşinden (duyarlı bir araştırmayla) bir haber getirin ve Allah’ın rahmetinden umut kesmeyin. Çünkü kafirler topluluğundan başkası Allah’ın rahmetinden umut kesmez.’ (Yusuf Suresi, 87)
Kavmi düşmanlar karşısında korkarak ümitsizliğe kapıldığı halde, Hz. Musa asla ümitsizliğe düşmemiş ve Allah’ın kendileriyle birlikte olduğunu bir an bile aklından çıkarmamıştır.
İki topluluk birbirini gördükleri zaman Musa’nın adamları: "Gerçekten yakalandık" dediler. (Musa:) "Hayır" dedi. "Şüphesiz Rabbim, benimle beraberdir; bana yol gösterecektir". Bunun üzerine Musa’ya: "Asanla denize vur" diye vahyettik. (Vurdu ve) Deniz hemencecik yarılıverdi de her parçası kocaman bir dağ gibi oldu. (Şuara Suresi, 61-63)
Ağır bir hastalığa yakalanan Hz. Eyüp de en ufak bir ümitsizliğe kapılmamış, derin bir bağlılıkla Allah’a yönelmiş ve Allah’tan şifa dilemiştir. Hz. Eyüp’ün ümit dolu sabrı ile ilgili ayetler şu şekildedir:
’Kulumuz Eyüp’ü de hatırla. Hani o: "Herhalde şeytan, bana kahredici bir acı ve azab dokundurdu" diye Rabbine seslenmişti. "Ayağını depret. İşte yıkanacak ve içecek soğuk (su" diye vahyettik). Katımızdan ona bir rahmet ve temiz akıl sahiplerine bir öğüt olmak üzere ailesini ve onlarla birlikte bir benzerini de bağışladık. "Ve eline bir deste (sap) al, böylece onunla vur ve andını bozma. " Gerçekten, Biz onu sabredici bulduk. O, ne güzel kuldu. Çünkü o, (daima Allah’a) yönelip-dönen biriydi.’ (Sad Suresi, 41-44)
İnsanı ümitsizliğe sürüklenmekten, sıkıntı, üzüntü, korku ve gelecek kaygısından uzak tutan en büyük nimet imandır. İman eden kişi için her zaman bir ümit vardır. Çünkü her şeyin en iyisini ve en doğrusunu bilen Allah O’nun yanındadır. İman eden kişi Allah’a teslim olmuştur ve kaderinden razıdır. Kaderine razı olan müminden Allah’ta razıdır ve onu sonsuz cennetiyle müjdeler: ’Bu, size vaat olunandır; (gönülden Allah’a) yönelip-dönen (İslam’ın hükümlerini) koruyan, görmediği halde Rahman’a karşı ’içi titreyerek korku duyan’ ve ’içten Allah’a yönelmiş’ bir kalp ile gelen içindir. "Ona selamla girin. Bu, ebedilik günüdür". Orada diledikleri her şey onlarındır; Katımızda daha fazlası da var.’ (Kaf Suresi, 32-35)
Altuğ ÖZTÜRK