- 622 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Emanet
Gözlerine baktıkça boğulası geliyor insanın. Nasıl da kayıtsız gülümsüyorlar gözlerime. Beni baştan yaratıyorlar sanki. Yeni doğan bir bebek gibi masum, saf ve temiz kesiliyor bedenim. Kalbimi hiç sorma zaten çünkü gözlerinin derinliklerine gönderdim kalbimi. Belki de gözlerin bu yüzden hep ışıltılı, bilemiyorum.
Bazen düşünüyorum; ‘’o gözlerde bana ait bir şeyler var mı?’’ diye. Cevabı yine gözlerinde gizliyorum. Gizleniyorum derinliklerine gözlerinin. Ellerini hissediyorum kalbinde. O kadar zarif bir dokunuşu var ki. Her an incitecekmiş gibi dikkatli ve hassas. Parmaklarının hareketlerini seziyorum, seyrini izliyorum. Yılların gözyaşlarını taşıyan parmakların canlandırıyor sanki kalbimi. Her damlasında bin umut var. Kaç gözyaşına tanıklık ediyorsa ellerin o kadar umutlarım var sende. Kaç gözyaşına şahitlik ediyorsa gözlerin o kadar sevdam var sende.
Kalbin her çarptığında, gözlerin her sulandığında, sesin her titrediğinde, ellerin her dokunduğunda bedenime kendimi senden almaktan alıkoyamıyorum. Daha fazla ötesine gidemiyorum düşüncelerimin. Sende kesiliyorum her saniye. Saliseler bile bu mutluluğa yetişemiyor. Bir de nefesini nefesimde hissettiğim o an var ya… İşte o an bin kez daha sen oluyorum. Dokunduğun her şey olasım geliyor, suretini sürdüğün makyaj malzemeleri, kullandığın eşyalar… Hayatta sahip olduğun ne varsa o olmak istiyorum.
Şimdi sana her şeyden, herkesten daha yakın olmak vardı. Kendimden bile yakın. Ama zaman ilacı olamadı bu sevdanın. Zaman daha çok yara açtı kalbimde. Bin keşke varsa içimde bir ümitle koşuyordum sana. Şimdi ne keşkelerden eser var ne de belkilerden. Senden sonra hiç uğramadım kendime. Kalbimi sende bıraktığımdan bu yana sevemedim hiç kimseyi, hiçbir şeyi. Kendimden uzaklaşıp, sana yaklaşmanın bedeli bu olsa gerek.
Kendimi, karakterimi, duygularımı tanımlayamayacak durumdayım bu günlerde. Sensizliğin adı ‘’kimsesizlik’’ şimdilerde. Yokluğun bir çığ gibi büyükse bedenimde, kalbimi hiç sorma bana. Çünkü sende bıraktığımdan beri hiç rastlamadım. Hala bir umut var mı sana dair kalbimde? Ellerini hissediyor mu acaba yoksa… yoksa kalbimde mi hissizleşti. Sensizlikle hiçleşti mi? Peki duyabiliyor musun sesini kalbimin, hala aynı sevinçle çarpıyor mu?
Ah kalbim ah. Nasıl da emanet ettim seni ellere. Nasıl kıyıpta sana öldürdüm seni bir başkasında. Oysa ben ‘’ölümden de korkardım, ölüden de’’. Şimdi senden korkmalı mıyım yoksa seni diriltmenin bir yolu var mı? Söyle kalbim, sessiz kalma ses ver bana. Hayatta olduğuna dair bir söz söylemen bile yeter seni kurtarmam için. ‘’Hala umudum var ya da belki bir gün’’ diye seslen hiç yoksa. Tanıyorum seni kalbim, vazgeçmezsin sen yaşamaktan. Sen değil miydin bana sakın vazgeçme yaşamaktan ‘’umutların belki bir gün gerçek olur’’ diye seslenen. Sensiz hiçbir şey olmaz kalbim, hiçbir şey olmaz.
Umutlarımdan belkileri düşürerek, hayallerimden keşkeleri atarak; sendeki emanetimi almaya geldim sevgilim. Şimdi sıra sende. Keşkelerinle, belkilerinle, umutsuzluklarınla Allah’a emanet ol…
Alican Yıldırım / Emanet
12.09.2011
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.