Rüya mı Gerçek mi? (Orası Neresi?)
Bir gün bir düşünce yolculuğuna çıktım. Sonra bu yolculuğun görüntülerini anlattığım dostlardan bir tanesi bunu paylaşmamı istedi. bunun üzerine düşüncelerimi sizlerle paylaşmayı istedim....
Oturdum, önümdeki divanda uyumuş olan birini örneğin kardeşimi seyrediyorum. Ben uyumakta olan birini görmekteyim ve onun rüya gördüğünü düşünmekteyim. O ise gerçekte rüya görmüyor, bizim rüya, (hayal) dediğimiz şeyi duyusal olarak yaşıyor. O etten, kemikten, dokunabildiği bir bedenle kendi aleminde (Rüyada) gerçek bir hayatın içinde. Ben onun o esnada rüya gördüğünü tahmin edebilirim ama o bunu gerçek olarak yaşamakta.
Ben sadece uyuyan bir beden seyrediyorum, bu esnada onun yaşadıklarını göremiyorum. Kendime soruyorum hangimiz UYANIK? hangimiz ÜSTÜN? Ben onu gördüğümü düşünürken kendimi üstün görmekteyim ama bu esnada o bir gerçeklik içinde yaşıyor.
Yaşadığı alemde dokunabildiği bir bedenle beni de görüyor, dokunuyor, temas edebiliyor ve konuşabiliyor. Öyleyse o hem beni görüyor, hem de benim göremediklerimi yaşıyor. Şimdi ise o üstün ve uyanık olmadı mı?
Onun için benim gördüğümün bir hükmü yok, çünkü o burayı artık hatırlamıyor, nasıl hatırlasın BURAYI ORADA YAŞIYOR. Ben ise onu görürken hayal edebildiğim yaşantısını rüya olarak isimlendiriyorum. Şu anda hangimiz rüyada? o beni canlı ve diri olarak görürken ben onu uykuda görüyorum.
Fakat bir gariplik var; ben aynı anda iki yerde birden varım, bir onu seyreden ben olarak, bir de onun konuştuğu ve benim farkında olmadığım ben olarak. Hangimiz GERÇEK? Fakat gariplik bitmedi o da aynı anda iki yerde birden var, birinde yaşıyorken diğerinden bihaber. Aynı yerde aynı anda iki BEN....!
Gariplik hala bitmiş değil. Benim öldü olarak bildiklerimi o aynı yerde ve eş zamanlı olarak diri olarak ve benim yanımda benimle birlikte görüyor. Şimdi hangimiz ÖLÜ, hangimiz DİRİ? Mevlana rüya için "orayı hayal sanma orası gerçeğe buradan daha da yakın" diye niçin söyledi acaba*
Gariplik hiç biter mi ?Onun rüya olarak gördüğü bütün alem kendi bilincinin içinde, şimdi o mu alemin İÇİNDE, alem mi onun İÇİNDE? Ya ben nerdeyim?
Gerçek bildiğimiz ne kadar gerçek, ne kadar hayal? kime göre gerçek, kime göre hayal? Ne diyor hak Rum suresi 12’de; "Suçluların bütün bildikleri kıyamette boşa çıkacak" Şimdi herşeyi çorba yapmanın zamanı geldi mi? alın size bir gariplik daha? Suçlu kim? uyuyan mı, uyanık olduğunu sanan mı? Rüyada olan mı? Rüya içinde rüyada olan mı? Hadi bu konuda Hz.Peygamberden bir hadis ekleyelim de iş tamam olsun. "Bedende olmak suçun kendisidir".....
İsteyen bedeni de yorumlamaya başlasın ve garipliklere devam etsin. Rüyada da etten kemikten, burada da etten, kemikten. Uyanınca hepsi hayal. Sahi Rasulü Ekrem ne demişti? Burası rüya, siz uykudasınız, ölünce uyanacaksınız.....
Sil baştan yapalım mı tekrar? yok yapmayalım, yazanın ve söyleyenin maksadı farklı, okuyanın anladığı farklı. Okuyan sadece kendi algısındaki anlamı yüklüyor ya kelimelere, o halde parmak izi sayısınca algı, parmak izi sayısınca tasvir var.
Düşünceye son bir ilave ekliyerek yazıyı burada noktalayalım. Benim uyurken seyrettiğim kardeşim, rüyasında beni uyurken seyrediyor olamaz mı? Rüyasında benim uyumak üzere divana uzandığımı ve uyurken beni seyretmiş olduğunu düşünürsek; Şimdi ben onu uyurken seyrederken o da beni uyurken seyretmede....! Uyuyan kim? Uyanık olan kim? Her ikimiz de yaşadıklarımızı duyusal olarak yaşamıyor muyuz? Rüyanın içinde iken 5 duyumuz açık değil mi? Bir yerde uzanmış bir beden, aynı şekilde bir alemde gezen dolaşan yine aynı beden...!
Almuti
YORUMLAR
Üstelik rüyada işlediklerinden hesaba da çekilmeyecek ! Acaba Melekler şu an; Hz. Adem'in balçığıyla mı meşguller? Ya da Hz. İsrafil tam da şu an sur'a mı üflemek üzere ?
Almuti
teşekkürler....