AKIP GİDEN HAYATLAR

• 6 Nisan 2012 Cuma 18:30:43

Sen beyaz sayfaların adamı;
Henüz gençliğine merdiven dayamadan kulaklarımızda hikayelerin. Her dışarı çıktığımızda yeniden bakardık sokağa, farklı görürdük bu kez ağaçları, insanları, taşı, toprağı, konuşulanları değişik algılardık.
Annemiz ve babamızdan öğrendiklerimize içten içe belli etmesekte karşı koyardık.
Geçinmez ve sevilmez durumlara düşerdik. Yediğimiz yemeklere, tabaklara oturduğumuz mindere başka bir gözle bakmayı kavramıştık. Bize açılan pençerelerin aydınlığından bambaşka ışık sızıyordu artık. Düşlerimiz bambaşka oluvermişti. Eve taşınan alışmadığımız bir dünyaydı aslında. Sarsılıyordu büyükler, kücükler hep birlikte hazır olmadıkları bir dünyanın gelecekte nasıl bir parçası olacaklarını bilmeden...
Akıp giden hayatın içinde korkuların çemberinde yoğrulurken güzel bir geleceği yok etti 12 Eylül darbesi. Dikkatler kazanmaya dönüştürüldü birden.
Her bir yana dağılarak kendi yaşamlarını kurmaya çalışan o insanlar,
Şimdi anılarda kalan sıcak ilişkileri deşerek.. Günümüzdeki yaşamlara sızdırma çabaları içinde olan değerli dostlarımızın emekleri boşa gitmesin.