- 532 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Güne dair..
Geçmişi özlüyorum. Gerçekten gülebildiğim , hayel kurabildiğim ve gerçekleşeceğine inandığım zamaların hepsini. Özlemek nedir bilmezken , aslında parça parça hasret kalmışım bu duyguya. Sevginin tükendiği zamanlarda gösterecekmiş kendini, herkesin gitmesi yetmiyormuş gibi , bir darbede o vurakmış sana. Tutunmak yetmiyor bazen , bağlanmak gerek, delice birine. Sen onu kovaladıkça o kaçsada , kör etmek gerekiyor bazen gözleri. Onun seni görmediği , seninde ondan başkasını göremediğin gibi.
Arkadaş , dost , kardeş kavramı yok artık. Herkes tutturmuş bir sevgili diye, bugün uğrunda ölen yarın salya sümük ağlar, ertesi gün bir başkasıyla evlilik hayelleri kurar ,hiç kimse kalıcı dostluklar kurmak için uğraşmaz oldu. Her şey lafta kaldı artık. Bugün canım diyen, aynı anda düşüş çukurumuzu kazar oldu. Kimseye güven kalmadı . İnsan kendine bile bazen güvenemezken , sırtını yaslayacak değil bir insan, bir dağ bile bulamaz oldu.Artık herkesin küçük mutlulukları büyük sorunları var. Eskiden tam tersiydi, aldığımız en ufak şeyle çok mutlu olur , büyük olan bir sorunu el birliğiyle halleder yok ederdik. Aslında hep birlikte yaptığımız sevgi kazağını tek tek sökerek sıkıntı yumağına dönüştürüverdik. İnsanlar hala var ama farklı rollerde. Belki sahnede oynamaktan zevk alıyor , belkide tam tersine, ama sonuç hep aynı, değişmiyor.
Hayat her zaman adil davranmıyor insanlara . Bir bebek düşünün.. Masum, yardıma ve insanlarda artık olmayan sevgiye muhtaç.. Bazı aileler bunun hayelini kurup bebek sahibi olmak isterken , bazıları yaptığı hatanın bedelini minicik bebeğin hayatına kıyarak kapatıyor hesabını.Sırf modası geçti diye bu sene üzerinizde modada olan bir montu düşünün .Ve o montu sokakta soğuktan titreyen , ayağında çorabı bile olmayan çocuğu es geçerek almaya gidin.Yemeği düşünün. Sevdiğiniz tüm çeşitleri , sevdiklerinizle en güzel yerde yediğinizi düşünün. ,Aynı zamanda sevdikleri yanında olmayan , değil sevdiği yemek yiyecek bir ekmek bile bulamayan bir çocuğu düşünmeyin. Renkleri görebildiğiniz gözlerinizi, yürüyebildiğiniz ayaklarınızı, konuşabildiğiniz ağzınızı , duyabildiğiniz kulaklarınızı ,var olan beyninizle düşünün. Bunlara sahip olmayanların neler hissetiğini düşünmek sizin işiniz değil. Artık taş olmuş kalbinizle hissedin.Farkına varın.. Vücudunuzdaki organlar bile gerçek görevini yapmıor sayenizde. Gözler bütün çirkinlikleri görmeye alışmış,ağızlarınız laf yapma, kulaklarınız dedikodu duyma peşinde.Elleriniz başkalarının hakkında , ayakkalrınız ellerinizle işbirliği içinde koşar adım. Şimdi açın o kör ettiğiniz gözlerinizi .Zamanın hızlıca akıp gittiğini , geçmişin gerçekten geçmiş olduğunu, eski toprak dediklerimizin artık toprakta olduğunu kabullenin. Yolunuza bunlara rağmen devam edin..
23.03.2012
23.30
Leyla jale ŞENEL...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.