Sinsi övmelere faydalı yermeleri tercih edecek kadar aklı başında adam azdır. la rochefaucauld
sami biberoğulları
sami biberoğulları

YOKSULLUK

Yorum

YOKSULLUK

30

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

3192

Okunma

Okuduğunuz yazı 6.4.2012 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
YOKSULLUK

YOKSULLUK


Böyle bir başlık atıp da bir mizah yazısı çıkarmak mümkün mü? Bilmem...Bir deneyelim bakalım.

1970li yıllardı. Çocuktum, ufacıktım, top filan oynayamazdım. Arasıra takımı tamamlayamayan mahalle çocukları ’ gel kaleye geç’ derler, ben de bu sayede top oynamış olur, sonunda da acıkırdım. Eve koştururdum...Koştururdum dememe bakmayın siz koşamazdım...Yürürdüm. Ahşap evimizin-ki evimiz dediğime de bakmayın kiracıydık- ahşap merdivenlerinden çıkar anneme ’acıktım’ derdim. O da hemen bir dilim ekmek keser, üzerine sana yağı sürer, onun da üstüne toz şeker serperek ’al ye ’ diye uzatırdı. Evde yiyecek bir şey yoksa üstümün başımın çamurunu bahane eder süpürkenin elle tutulacak kısmını kafama indirirdi. Çoğu kez şekerli ya da salçalı ekmek yerdim ama ’ Zübeyde’ adını verdiğimiz süpürke ile dayağın tadına baktığım da olurdu hani.

Şimdi siz bunları okurken ’yoksulluk’ demişsinizdir mutlaka. Olur mu öyle şey. Hele de üst katınızda Vehbi Koç oturuyorsa nasıl yoksul olabilirdiniz ki? Yok yok bildiğiniz Vehbi Koç değil...Bizim Muzaffer Amca...Vehbi Koç’un şoförü...Kafayı çekince ’ Savuluuuunnn Vehbi Koç geliyor’ diye patlatırdı narayı. İnanmazdık Vehbi Koç’un şoförü olduğuna. Vehbi Koç gibi biri alkolik şoförü ne yapsın?

Bir de Şükran Teyzemiz vardı. O da komşu...Alt katta oturuyordu. Bizim evde ne zaman seker kaynatılsa her ne hikmetse bizi kovardı annem evden...Bu işin sırrını öğrendim sonunda...Kapının anahtar deliğinden baktığım zaman gördüm ki Şükran Teyze’nin sütten ak ,sütun gibi bacaklarının üzerine yapıştırılıyor bizim canım akıde şekerleri. Kocası hayatta hiç bir iş tutmazdı Şükran Teyzenin. Kocası iş tutmaya tutmaya sonunda Şükran Teyze iş tutar oldu. Biz koca delikanlılar olduğumuzda ise onun Karaköy’de icra-yı sanat eylediğini öğrendik. Ama bu da değildi yoksulluk.

Daha sonra babamın annemden ikinci kez boşanması, abimin askere gitmesi, bizim babamızla üvey annemizin yanına gelişimiz sonrasında yalnız kalan annemin bir lokantada bulaşık yıkamaya başlaması, askerdeki abime para gönderebilmek için lokantadaki insanların tabaklarında kalan yemek artıklarıyla karnını doyurup bir taraftan asker oğluna para göndermeye, öte taraftan evinin kirasını ödemeye çalışması...Bu bile değildi yoksulluk.

Öğretmen olarak göreve başladığımda da tanıyamadım yoksulluğu. Ne ilk görev yerim Manavgat’ta ilk aylarımda sadece ek ders ücretiyle geçinmek zorunda kalışım ne de evime gelen aç öğrencilerim için kırdığım iki yumurtaya uzanan dört minicik el...Dört körpe yürek tanıtmıştı bana yoksulluğu...Hatta ikinci görev yerim olan Batman’da bir gün okulda bayılan bir öğrencimizi doktora götürdüğümüzde o çocuğun günlerdir midesine bir lokma ekmek girmemiş olduğunu öğrenmemiz bile bana yoksulluğu tanıtmamıştı henüz ( O çocuk sonra bizlerin desteği ile okudu. En son Gülhane Tıp’ta doktor olduğunu öğrenmiştim )

Yoksullukla ilk kez 1985 yılında tanıştım.

İstanbul’a gelmiştim tatil için...Şubat tatiliydi...Oldukça soğuk bir havada Eminönü’deydim. Üsküdar’daki halamın yanına gidecektim. Vapur iskelesinin tam önünde, sabahın ilk saatlerinde tanıştım bay yoksullukla.

Yere serilmiş bir battaniye, altında kocaman bir kütle vardı...Az sonra kütle kımıldadı. Altından saçı sakalı birbirine karışmış, belki de on senedir sıcak bir banyo yüzü görmemiş bir vatandaş çıktı. Hani ’Sen ölüsün haydi doğru mezara ’ desen hiç itirazı olmayacaktı...Olmayacak da yanında üç tane de sokak köpeği vardı. Onlar da battaniyenin altından kalktılar ayağa...Belli ki beraberce koyun koyuna yatmışlar o koli kartonunun üzerinde...’Merhaba’ diye selamladım ’Bay Yoksulluğu’...O da beni selamladı ’Hassi.tir lan ’ diyerek.

Daha sonraki yıllarda baktım ki o ’bay yoksulluklardan’ bir hayli varmış. Kendi yoksulluğuma ağıtlar yakmaktan görememişim onları.

1985ten sonra baktım ’Bay yoksulluklar’ gibi ’Bayan yoksulluklar’ da varmış. O yüzden İstanbul’a bir daha gelmek istemedim. Çok zaruri olmadıktan sonra adım atmadım. Çocuğumu hastaneye götürmek ve annemin vefatı için gelmelerim dışında uğramadım. Çünkü her gelişimde artıyordu ’Bay ve Bayan Yoksulluklar ’ Gezip durduğum Anadolu’da insanlık denilen mefhum tamamen ölmediği için öyle sık rastlamıyordum onlara. Ya da kafamı kuma gömüyordum kim bilir ?

2008de mecburiyetten İstanbul’a yerleşmek zorunda kaldım. Sık sık Kadıköy’e inerim...Kadıköy’ü bilenler bilir. Orada benim yakından tanıdığım bir sürü ’Yoksulluk’ yaşar... Genelde Rıhtım tarafında...Üçü kadındır...Kadınlardan biri sık sık Garanti Bankasının yanındaki eczanenin önüne park eder...Orada yatar kalkar. Akşama kadar elinde şiş bir şeyler örer ama sattığını hiç görmedim. Bir tanesi kafası tamamen saçsız olan irice bir kadındır...Motor İskelesi civarında bir ağacın dibidir onun da mekanı. Bir diğeri Osmanağa Camiinin önünde kağıt mendil satmaya çalışır...Alan filan olmaz tabii ki. Oysa dilense çok daha fazla para kazanacak...

Erkeklerden biri tamamen kördür. O da Osmanağa Camiinin önünde tesbih filan satar. Bir diğer erkek Balıkçılar çarşısında görülür arasıra...Şarabı bulursa ne âla, gün onun günüdür. Zıkkım öyle de bir şey ki ’Ekmek parası ’ dediğinde bulunmuyor da ’Şarap parası’ deyince mutlaka bir yerlerden geliyor nasip. Neyse o öyle fazla görülmüyor. Üçüncüsü ise genç sanırım. Bana öyle gelir...İriyarı biridir ve yine Rıhtım İş Bankası önünde park edip dilenir. Çoğu kez uyurken görürsünüz. Yalınayaktır çoğu kez. Şimdilerde epeydir ortalıkta göremiyorum. Belki de bir kimsesizler mezarlığındadır.

Nihayet bir hafta önce bir ’Yoksulluk ’ ile daha karşılaştım. Kadın mıydı erkek miydi anlayamadım. Hatta ölü mü sağ mı onu da anlayamadım. Bir battaniyenin altında motor iskelesinin karşısındaki yolda boylu boyunca yatıyordu. Binlerce insan gibi ( Pardon insan dedim değil mi?...Lafımı geri alıyorum ) ben de baktım baktım ve geçip gittim.

Ve nihayet geçenlerde bir resim gördüm...Daha önce de görmüştüm bu resmi. Yukarıdaki resim...Arkadaşım Kemal Paracıkoğlu’nun ’Çocuklar Ölmesin’ adlı şiirinde vardı bu resim...O zaman gördüm ki benim buraya kadar anlattığım hiç bir şey de değilmiş yoksulluk

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Yoksulluk Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Yoksulluk yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
YOKSULLUK yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Mert YİĞİTCAN
Mert YİĞİTCAN, @mertyigitcan
7.4.2012 22:30:46
İnsanlığın en eski ve en büyük yaralarından birisi yoksuluğu anlatan güzel yazınızı bir solukta okudum.Yüreğiniz ve kaleminize sağlık. Bütün insanlık aleminin genel bir başka yoksuluk hastalığı olan " sevgi yoksuluğu " , işte bu maddi yoksuluklar çeken insanlara sevgiyle uzanabilecek elerin olamamasına neden oluyor malesef ... Hali ve vakti her ne olursa olsun her bir insanın , kendisinden daha düşkün , yardıma muhtaç bir başka insan için , kendi rızkından keserek verebileceği , paylaşabileceği bir şeyleri daima vardır var olmasına da , bu paylaşımı ve yardımlaşma isteğini göremiyoruz çoğunlukla ... İyiler ve iyilikler azınlıklarda kaldıkça da , acı , kaçınılmaz kayıplar ortaya çıkmaya devam ediyor ... Bu acı gerçeklerimizi bizlere bir kez daha anımsatan güzel yazınız için kutluyorum değerli kalem dostu.
Selam saygı ve sevgiyle ..
canandemirel
canandemirel, @canandemirel
7.4.2012 22:13:07
Fotoğraf ve yazı içimi acıttı...Anlamlı yazıydı...Sevgi ve selamlar hocam....
Emine UYSAL (EMİNE45)
Emine UYSAL (EMİNE45), @emineuysal-emine45-
7.4.2012 22:13:05
Yazıyı okuyunca içim acıdı, yoksulluğa mı, yoksa bunca yoksulluk varken edilen israfa mı bilmiyorum.

Kalem, her konuyu güzel anlatıyor, resmediyor.

Tebrikler Sami Bey, saygılarımla.
Hüseyin TOPHAN
Hüseyin TOPHAN, @huseyintophan
7.4.2012 21:19:20
sayfaya düşen güzel bir yazı okudum derin ve düşünnülmesi geren bir konuydu yürekten kutlarım kıymetli hocam Bogazın kıyısından slm
VAZO
VAZO, @vazo
7.4.2012 20:51:49
10 puan verdi
//Asıl soru şudur:Gerçeğin ne kadarına dayanabilirim..? F.NİETZSCHE//

//İnsanlık çok ilerledi,artık görünmüyor.ROBİN SHARMA//


Bir insan kişisel çıkarlarından başka bir şeyle ilgilenmiyorsa,toplumsal bir güzellik için hayatında
hiç bir özveride bulunmuyorsa,aç birine yardım etmiyor,üşüyen birinin üzerini örtmüyorsa ve hep
"zararsız" ve hep "yararsız" yaşıyorsa iyi bir insan olabilir mi hiç.! İnsan duyarlı olmalıdır.Günün
seçkisi yazınıza inan ki yorum yazmakta zorlanıyorum.Kelimeler intihar etti,klavye firarda,yorumda
isyan çıkardı.İçten yazınızı ve paylaşımınızı kutluyorum.Begeni ve takdirlerimi bırakıyorum sayfanıza.Emeğinize,yüreğinize sağlık.Başarılarınız daim olsun cesur yürek.Selamlarımla.
KE
KESKİNZAMAN, @keskinzaman
7.4.2012 20:33:05
Yoksulluk olmaya devam edecek,bu olaylar yaşanır durur,insanlarımız açlıktan ve sefaletten ölür,
ya devlet başa ya kuzgun başa diye bir söz vardır,maalesef yönetenler akbabadır elindeki erklerde
sırtlan sürüleri düşenin allah yardımcısı olsun özgür vatandaş ve sosyal devlet yok oluyor,PÜLÜTOKRATLAR iş başında, emek değersiz ,rant kutsal ,alın teri hiç değerde ,ne kadar para o kadar adalet, hayatlar ucuz taşeron işçilik başını almış yürüyor,ha devlet ha TİRAN,
HÜRRİYET YOK OLDU,
Eserin yazarını değindiği konu için kutluyorum seçki heyetine de daha böyle sosyal yönü yüksek
yazıları güne getirmelerini diliyorum.
Sabiha KÜÇÜKTÜFEKÇİ
Sabiha KÜÇÜKTÜFEKÇİ, @sabihakucuktufekci
7.4.2012 16:34:49



insanlığın yüzkarası manzaraları

yıllar ileri insanlık geri

ah insansızlık..!

kanar durur toplumsal yaralarımız..:(


sevgim saygım tebriklerim günün yazısına çok değerli yazarına..:)
SEVİLAY DİLBER
SEVİLAY DİLBER, @sevilaydilber
7.4.2012 14:43:03
sevgili öğretmenim..
kaleminiz hiç susmasın...
ne güzel bir yüreğiniz var..
hürmetlerimle..
kutladım canı gönülden..
tacettin yıldırım
tacettin yıldırım, @tacettinyildirim
7.4.2012 08:54:20
güzel insan....güzel kalem..... güzel yazı....güzel bir ödül... sevgiler hocammmmmmm
O qué
O qué, @o-qu
7.4.2012 08:17:58
Doğru söylüyorsunuz asıl yoksulluk şu resimdeki sahnedir.
Çocukken daha çok istediğimiz her şeye ulaşamıyorduk evet, ama sanki daha mı mutluyduk ne?
Günün anlamlı güzel yazısını ve yazarını çok tebrik ederim,
Saygılar, selamlar
Nazlıgelin
Nazlıgelin, @nazligelin
7.4.2012 01:46:40
Öğretmenim öncelikle tebriklerimi gönderip kutluyorum sizi. Ve diyorum ki, bende başlarsam burdaki garipleri anlatmaya, mendil ve peçete satanlar dönerler köşeyi..
Maalesef ki bunlar çoğunlukta metrepollerde.
Nilgün Akçay
Nilgün Akçay, @nilgunakcay
7.4.2012 00:46:09
''Kardeşi açken tok yatan bizden değildir.'' diyor sevgili Peygamberimiz. Görürüz, acırız iş yaşamaya gelince de yüreğimize SUS işaretini kondururuz. Okula giderken bir çift ayakkabıyı iki kardeş paylaşarak giyerdik. Hatta otobüsü kaçırmayalım diye durakta değişirdik ayakkabı ve terliği. Ama mutluyduk çünkü kanaat işlenmişti yüreğimize şimdi ne versen doymuyor bu yürekler.

İsraf hat safhada, yarım bırakılan nimetler, çöplere dolan ekmekler. Vebali çoktur da bilen yok.
Hala İntihar olmuyorsa kurtuluş var demektir diyelim. Ne olur Allah'ım özümüze dönelim.
Kaleminize kelamınıza yüreğinize selam olsun.
su_misali(Gülhun Ertilav)
su_misali(Gülhun Ertilav), @su-misali-gulhunertilav-
7.4.2012 00:28:50

öncelikle söz veriyorum

bundan sonra yazılarını geç okuyacağım hocam:))

ama okuduklarım yüzümdeki gülümsemeyi yok etti

acıttı

kutluyorum tekrar güne gelen bu başarılı çalışmanızı

saygılar sunuyorum hocam



sami biberoğulları
sami biberoğulları, @samibiberogullari
7.4.2012 00:25:51
Yazımı günün yazısı olarak seçen Seçki Kuruluna ve beni hiç bir zaman yalnız bırakmayan tüm arkadaşlarıma sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.


Selamlar, sevgiler, saygılarımla.
su_misali(Gülhun Ertilav)
su_misali(Gülhun Ertilav), @su-misali-gulhunertilav-
7.4.2012 00:01:48

benim yine gününde okuyamadığım ve yine güne gelen bir yazı

o zaman ben hiç zamanında okumayayım hocam:)))

kutlarım günün yazısını ve yazarını

saygılarımla



sunduzyaşar
sunduzyaşar, @sunduzyasar
6.4.2012 20:32:54
en büyük yoksulluk.. sevgi, merhamet, duyarlılıktan yoksunluk.. kutlarım kalemi.. bir anım geldi aklıma.. kızım 8 yaşlarında istiklal caddesinde yürüyoruz.. birden gözleri doldu ağlamaya başladı soruyorum ne oldu kızım.. yok birşey .. ısrar ediyorum karnınmı aç.. bir şey gördün onumu istiyorsun.. çünkü yüzüne baktığımda o saf çocuk masum üzüntüyü hissediyorum bir anne olarak..ısrarlarım sonucunda anne hani şu ilerde bir bebekli anne vardı taşa oturmuş ve bebeğin ayağı çıplaktı mendil satıyorlardı.. ona patik alalımmı.. sekiz yaşında bu duyarlılığı gösteren evladıma sımsıkı sarıldım hiç bitmesin bu duyarlılığın ve gören gözlerin dedim tüm anne şefkatimle.. ve evladım bugün halkevlerinde yoksul öğrencilere dersler veriyor.. büyük bir mutlulukla... herkes kapısının önünü süpürse yoksulluk kalırmıydı acaba.. veya sadakaya alıştırılmasa bu toplum yurdumun zenginlikleriyle işler verilse olurmuydu bunlar.. söylenecek çok şey var değerli yazar.. birde resim.. o resim insanlığın utancıdır.. ve her baktığımda insanlığımdan utanırım.. saygılarım her daim...
FARQİN2101
FARQİN2101, @farqin2101
6.4.2012 19:10:13
Yaklaşık dokuz ya da on yıl önceydi. İstanbul'daydım. Swiss Otel idi yanılmıyorsam. Memur olarak toplantı için; güvenlik amacı ile bekliyoruz. Öğlen vakti koca otel topu topu on ya da yirmi kadar memura önce yemek vermedi. Sonra haber geldi, aşağı çağırdılar. Baktık ki; adını bile bilmediğimiz yemekler var. Yiyenler yemiş, sonra bizleri çağırmışlar. Bizler de toplu halde olunca kakara kikiri yedik. Ne yemekler arttı orada. İnsanın aklına bunların çöpe gideceği geliyor. Ne fabrikalarda yemekler artıyor ve döküldüklerini biliyorum. Kimse düşenin halini bilmez. Anlamaz da. Saygılarımla
Erzurumlu Selim
Erzurumlu Selim, @erzurumluselim
6.4.2012 18:55:34
Bu resim ilk yayınladığı dönemlerdi...Bu konuyla ilgli yazı yazmış o fotoğrafı çeken gazeteciye beddua etmiştim...Bu işin farklı boyutu ama ya bizler....neyse hocam konu derin girersem çıkamam...selamlar ve hürmetler bitmeyen yazma enerjin daim olsun.....
@DAĞÇİÇEĞİ@
@DAĞÇİÇEĞİ@, @-dagcicegi-
6.4.2012 12:56:17
10 puan verdi
Geçen sokakta bir minik kız gördüm o kadar güzel mavi gözleri vardıki üstünde hırkası çiçekli şalvarı nasılda gözleri yinede hayat doluydu
o gözler beni utandırdı
sokakta kağıt topluyordu
hiç aldırış etmeden kabullenmişti hayatını
umutlu capcanlı gözler
ahh dedim yazık ki yazık bana
şu yavruya bak o güzelliğe
sen halinemi acırsın be şükürsüz..:(((((

D...ç....

Sokakta gördüğüm minik bir kızdan etkilenmiştim yazmıştım affınıza sığınarak paylaşmak istedim ....
@DAĞÇİÇEĞİ@
@DAĞÇİÇEĞİ@, @-dagcicegi-
6.4.2012 12:54:17
10 puan verdi
:((((((((( Hocam bu resmi yıllar önce bende mutfağıma asmıştım sırf her gördüğümüzde ibret alalım diye ,duyarlı o güzel yüreğiniz sağolsun, selamlar saygılar...
Fikret TEZEL
Fikret TEZEL, @fikret-tezel
6.4.2012 12:43:33
Sami hoca; duyarlığı yüreğin her türlü takdire şayan. Yaz lütfen, böylelerini de yaz. Yaz ki pas tutmuş yürekler de uyanabilsin.
Bir gün Kadıköy'de çay içmek isterim sizinle. Buluşmak üzere.
N. B. Ç.
N. B. Ç., @n-b-c-
6.4.2012 11:27:43
10 puan verdi
Uyuyan yürekleri bir parça da olsa uyandırmış mıdır yazı?

Vicdanı olan herkesin bir parçada kendini suçlaması gereken bir tablo ve yazı.

Yüreğinize sağlık.
glenay
glenay, @glenay
6.4.2012 10:59:26
10 puan verdi
Neye üzüldüm biliyor musunuz, o fotoğrafı çeken fotoğrafçının insan olmadığına. o çocuğu orada
bırakmasına. Hep seyirci kalıyoruz, acıyoruz, lokmalar boğazımıza diziliyor, o kadar.
İnsan bu kadar duyarsız olamaz, olmamalı.. Lâ, lâf.. o kadar..

Eşitlikçi, ve adaletli olmayan bir düzen. Yanlış dönen çark. Yanlış yerlere yapılan harcamalar,
çalmalar, çırpmalar sonra da..

tebrikler, bu kez gülemedik, iyiki..

tebrikler,

selâm ve saygılar..
Seher_Yeli S.ZerrinAktaş
Seher_Yeli S.ZerrinAktaş, @seher-yelis-zerrinaktas
6.4.2012 10:42:52
10 puan verdi
İnsanlarda sevgi yoksulluğu olduğu sürece daha çok böyle fotoğraflar görürüz:((((

Saygılarımla...
kukurikuu
kukurikuu, @kukurikuu
6.4.2012 10:30:02
SSayın Yazarım,
Yazınızı, mükellef bir kahvaltı masasında, okumak şanssızlığına yakalandım.İnanın lokmalar boğazımda düğümlendi.
Süper bir anlatımla, doyuran bir uslupla yazdığınız, bu güzel yazı için kutlarım.
Acaba nimetler eşit olmasa bile , herkes çe paylaşılabilse, az insan, az tüketim, çok üretim, iyi,kaliteli yaşam diye düşünüle bilse , çok daha mutlu olmaz mıyız?
Halimize ,binlerce şükürler olsun.Ama dünyanın gözünün önündeki kötü örnekleri asla görmemezlikten gelmememiz gerek.
Teşekkürlerimle.
tacettin yıldırım
tacettin yıldırım, @tacettinyildirim
6.4.2012 10:21:17
kanattın be hocam....saygılar
VarolT
VarolT, @varolt
6.4.2012 10:01:09
Hocam,
Ne demeli ne yazmalı bilemiyorum ki... Sol yanımızı acıtan, okuyanı silkeleyen bir yazı olmuş. Gerek içeriği ve anlatım üslubuyla yazınız, gerekse başlıktaki resim. Boğazıma birşey düğümlendi. Yutkunamıyorum bile.
AYSE 09
AYSE 09, @ayse09
6.4.2012 08:41:18
evet yine düşündüren bir yazıydı
olmazmı yoksulluk var varda kimisi ,ise bilinmeyen
güzeldi yine düşündürücüydü
saygılarımla hayırlı cumalar
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA, @erayozgorsarikaya
6.4.2012 00:44:04
ben yoksullukla hiç tanışmadım küçük kasabalarda köylerde insanlarda para yoktur belki yoksulluk olmaz çünkü herkes eker bir şeyler ve tavuğu ineği vardır etsiz sütsüz yumurtasız sebzesiz kalmaz ama şehirlerde böyle değil paran yoksa açsın demektir. Geçen kardeşim geldiğinde konuşuyoruz Erdek te paran olmasada 1 yıl hayatını idare eder aç kalmazsın demişti bense şehirde paran yoksa açsın demiştim. Bir yerde bir yazı okumuştum ne kadar doğru tartışılır hocam birşey duymuştum her yıl haç dan kazanılan paralarla arabistan dünyadaki bütün fakirleri doyurabilirmiş bir din görevlisi söylemişti amerika veya avrupayı suçlayacağımıza kendi din kardeşlerimizde sorglamak lazım ki orada açlıktan ölenlerde din kardeşimiz
Çok fakirlik inattan diye yazıyordu bilmiyorum
çok anlamlı bir yazıydı hocam tebrikler
sevgi ve selamlar

ERAY ÖZGÖR SARIKAYA tarafından 4/6/2012 11:28:21 PM zamanında düzenlenmiştir.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL