Çocuktum 1
Aslında ne kadar anlatabilir insan kendini bilemiyorum fakat anlatmaya çalışacağım empati kurarak.Hayat hep büyümek için uğraşıp yolun yarısındada geriye dönebilmekmiş aslında…Çocukken değerini bilemediğimiz yaşamımızın şimdi özlemini çekiyoruz ah ah ederek.Ankara çok soğuk ve kurak ayrıca dayanılmaz ayazdır.yine böyle bir Soğuk kış günü anne’min sancıları dayanılmaz hale gelmiş.Burası Başkent,kıyıda kalmış bir mahallesi ne sağlık ocağı nede yakında bir hastahane nede ambulansı arayacak bir telefon nede ambulansı aklına getirecek bir birey vardı soba tüten evimizde
.Sene 1978 kasım ayının ortaları mahallemizdeki bir ebe dünyaya getirmiş beni.Belkide ne umut taşıyordum ailem için bir erkektim, dünyaya bedeldi belkide eskiden.Annemin gözlerinde acı dolu bir korku vardı!Acaba;,çaresizlikten kaybedilen bir ağabeyin ardından .Kaderi benzemesin demiş kısık sesle.Daha 6 aylıkmış kızamıktan ayrılmış bu dünyayı anlayamadan.Babam iğnesini bulmuş ama uzun bir arayıştan sonra yetişememiş canlı bedenine son kez…Serkan abimi tanıyamadım ben hiç.Belkide yaşamım boyunca ban bir omuz olacaktı,çok şey paylaşacaktık onunla,kimseden dayak yemeyecektim kimbilir.Ağabim var diye övünecektim olmadı .Kendi kendimin abisi oldum.
Ankara kar altındaymış.Dik yokuşa bakan evimizden görünüyordu ne kadar kar yağdığı bereketti,saflıktı,temizlikti belkide bize işkence olacağını bilemeden düşünürdük.Aslında oyuncağı sevmezdik biz çünki hiç olmadığından özenemezdikte .Oyuncağını kendi yapan bir nesildik belkide.Tornet yapardık bilyelerden,kayardık nereye gideceğimizi bilemeden.Çocuktuk biz elma şekeri yemeden büyüyen bir çocuk.Demir ,bakır biriktirir mahallemize gelen hurdacıya satardık birkaç arkadaşımızla birleşerek.Ne kadar toplayabilirdikki bir futbol topu alabilmek için belkide aylarca.Sabırlıydık alacaktık ve gunun bırınde aldıkta kimseye muhtaç olmadan.90 yılında ilk defa gördüm renkli televizyonu bu bir kayıpmıdır bilmem ama LCD bile olsa sokaklardan içeri girmezdik biz.
Ankaraya kar öyle bir yakışırdıki okulumuz 4 km civarındaydı her sabah mahallemizin çocuklarıyla düşerdik yollara aslında o kadarda kolay değildi yollara düşmek çünkü kar belimizin üzerindeydi…Kolay değildi okula gidebilmek.Okuyacaktık büyük adam olacaktık biz .Tek çare vardı okul yoluna gitmek için bir büyüğümüzün bizim önümüzden kardan yol / iz yapmasıydı.Minik ayaklarımızla belli bir yere kadar gidebiliyorduk ancak ..Sabahın 6 sında ayaz ve soğuk Ankara sabahında düşerdik yollara çocuktuk biz üşürdü minicik ellerimiz,alışmıştık aslında soğuğa ve kar ile mücadele etmeye.Belkide şimdi hayatın kıymetini bu yüzden daha iyi anlayabiliyoruz. Üşürdük çok üşürdük annelerimiz bizi öyle bir sarmalardıki düştüğümüzde yuvarlanırdık .Ayaklarımız kar suyu olurdu,karnımız ağrırdı okulda kurumak üzere ıslak çoraplarımızla devam ederdik yolumuza, düşünmezdik bile sırtımızdaki çantanın ağırlığını…İlk kantine orta 2 de gittim hep kokardı sucuk ama hiç canımız istemezdi belkide pek tadını bilmediğimizden olsa gerek.Alamazdık özenmezdik bile.
Öğretmenimizden çok korkardık o yüzden burnumuzu çekemezdik doyasıya, kızardı hep.Kaç kez kafamıza tebeşir yemiştik acımıyordu artık.Derslerimiz çok iyiydi yaramazlık bilmezdik annemin tembihleri hiç aklımdan çıkmazdı..Beslenme saatlerinde yeni meyvelerin çıktığını diğer arkadaşlarımızın beslenmelerinden görürdük.Çok kavga ettik belkide ama annem hiç birini bilmezdi saklardık çocuk yüreğimizde söyleyemezdik.Aslında bizim kavgamız hep haksızlık üzerine olurdu ne kız meselesi nede başka bişeydi aklımızdan geçen.Okul bittiğinde karlar erimiş biraz olsun fakat su olmuştu asfalt olmayan yollarımızda.Bu seferde çamurla mücadelemiz başlardı bir yandan yürür bir yandanda pantolonumuzu kirletmemeye özen gösterirdik annemizin korkusundan.İtiraf ediyorum bi kaç kez dayak yedim annemden ilk önce sahipsiz bir köpek getirdiğimde tatmıştım annemin leziz dayağını.Oklava fobim o günden başladı : )
Devam edecek…
Fotoğraf:5n1k Deniz...1984
YORUMLAR
İnan okurken kendi çocukluğumda yaşadıklarım geldi gözümün önüne arkadaşlarımı özledim çocukluğumu özledim çok güzeldi o günler arkadaşlıklar kendi harçlıklarımızla top alır oynardık ne bileyim herşeyimizi paylaşırdık ahhh ahhh hai benim çocukluğum anne :( devamını getir bekliyoruz.
5n1k
Canım tesekkur ederim ziyaretine..
Herkez dönmek ister çocukluguna ama bızler bır baska ..
Biz derken yokluk içinde buyuyen bır nesil...Hiç bir şeyimiz yoktu ama o kadar mutluydukki..
Gülşen ERİŞ
Deniz bey o kadar samimi o kadar içten, o kadar güzel yıllara değindiniz ki..
Ve biliyor musunuz huzur o zamanlarda vardı...Belki yeteri imkanlarımız yoktu ama çocuktuk mutluyduk...İlkokulda hep 23 nisan gösterilerine katılmayı isterdim..Ama aile bütçemiz kısıtlı olduğu için katılamazdım ..Çünkü gösterilere kıyafeti alabilecekler katılıyordu...Ne özenirdim o zaman gösterilere büyük bir hayaldi. :)..Şimdi yaş gitti 26 olduk imkanlar var ama o zaman başka güzeldi..Çocuklukta saklı mutluluklar...
İstanbul'dan akrabamız kızının küçülen mantosunu gönderdi..Beğenmedim, Giymemek için ne direndim ağlaya ağlaya giydirdiler bana kar diz boyu , zorla okula gönderdiler..Şimdi aklıma gelince tebessüm ediyorum .)
..Merkeze ilk taşındığımızda gri bir ayıcık almıştı annem kardeşimle bana ne sevinmiştik..Yinede dolapta kı çorapları boşaltıp, 1 dakıka da en çok çorabı kim giyecek yarışı yapardık onun zevki başkaydı..Ardından bir anne bağırması dolabı ne hale getirdiniz :))
.O zaman önlükler siyahtı...Benım zamanımda mavi ile karışık giyiliyordu...Ben mavi giydim..Keşke öyle kalsaydı önlükler..Şimdi her şey bozuldu...Çocuklara aileleri istediğini alabiliyor , her istedikleri ellerinin altında ama bir o kadar doyumsuz gençlik yetişiyor...Daha ilkokul çocuğu elinde cep telefonu, ayağında marka ayakkabı..Ve imkanı olamayanlar da, çocukları onlara özendiği için bütçelerini zorlayıp alıyorlar...Daha küçükken bu lükse sahip olan çocukların büyüyünce de istekleri artıyor, kanaatsizlik başlıyor..İç bunalımlar huzrusuzluklar başlıyor.
Çocuk kalsaydık ama şimdi ki gibi değil ..Bizim zamanımızda ki gibi..Az imkanlar vardı ama huzur vardı..Alınan bir şeyin değeri bilinirdi...
Bu günlerimize şükür olsun çok hemde..
Deniz bey devamını bekliyorum..Bu arada resimde ki çocuk hiç yaramaza benzemiyor..Çok akıllı :)
5n1k
Ben şuan çocuk olmak ıstemem hıc bır seyı yasayamıyorlar ne adetlerı bılıyorlar nede kültürleri yaşayabiliyorlar..
Ben yaşadım yaşayacağımı hemde en guzeli yaşadım , oyuncagım falan yoktu ama gormedıgım ıcın zaten canımda ıstemezdi...
İlk oyuncağımı harçlıklarımla almıştım...
Ahh ahhhhhhhh
Zümra Zen
Zaten insan büyüyünce bile babadan kalan kalan şeyin değeri bilinmiyor...İnsanlar kendi çabaları ile birşeyler yapmalı..Belki yokluk çekerek bir yere gelir insan ama kıymeti bılınır..
Özledim ben o yılları
5n1k
Bende özledim..
Zümra Zen
Belkide o zaman ki gibi masumca değil insanlar..Belkide bizler de..
Çocuk masumluğunda , çocuk saflığında değil duygularımız..
Hayat sartları nekadar zor değilmi.....BİZE BUNU BİRKEZ DAHA İÇTENLİKLE ANLATAN KALEMİNİZE YÜREGİNİZE SONSUZ TEŞEKKÜRLERİMİ SUNUYORUM.HERSEFERİNDE YAŞADIĞIM ÇOCUKLUGA YAŞADIĞIM HAYATA ŞÜKREDİYORUM.YAZINIZ BENİ DERİNDEN ETKİLEDİ.SAYGILARIMLA...
5n1k
mervee891
Bu yazıyı bu kadar yürekten ve çocuk hisleriyle yazabilmeniz, hâlâ o saflığı taşıdığınızı gösteriyor ne güzel..!Hayata bakış açısını çocuklukta kazanır insan, ve bu değerlerin üzerine kurulur yaşamlarımız..Yoksunluk hissi, bizi hep daha iyi bir insan olmaya zorlar..
Eğer ilk yaşlarımızda her istediği hemen elimize verilmiş olsaydık, belki de sevdiklerimizin ve elimizdekilerin değerini bilemeyecektik..Öyle biraz mahsun bir çocukluk dönemi geçirmek iyidir..:)Ama okurken çok duygulanıyor insan, bu satırları..:(Resim de pek bir masum..
5n1k
Elinize sağlık teşekkürler...
ÇOK GÜZEL BİR YAZIYDI KALEMİN VAR OLSUN SELAMLAR... O RESİMDEKİ BEBEKTE ÇOK YAKIŞILI...
CemalettinGÜRPINAR tarafından 5/14/2012 3:37:30 PM zamanında düzenlenmiştir.
CemalettinGÜRPINAR
Nesir dünyasına hoşgeldiniz. Yazdıkça daha çok seveceğinizden hiç şüphem yok. Rabbim kalemizi kavi eylesin.
Bir insanın en masum anıları şüphesiz çocukluğundakiler oluyor. Tüm kötülüklerden ari, tertemiz.
Ne kadar yokluk içinde geçerse geçsin bunun farkına varamayacak kadar beklentisiz. Bu yüzdendir belki de içimizdeki o çocuğu hiç büyütmememiz.
Saygıyla...
5n1k
5n1k
4 km uzaklıktaki okullara gitmek...Biz de öyleydik. Ormandan geç, yağmurda git, karda git...Hiç birşey olmazdı bize. Hasta bile olmazdık. Belki de bize adanmış melekler vardı etrafımızda. Belki de annelerimizin naçarlıkları ve sonsuz dualarıydı bizi koruyan...Şimdi yan apartmanın bahçesine gönderemiyoruz çocuklarımızı...Cesetleri üç ay sonra bir bodrumda çuvala sarılı halde bulunmasın diye, gölgeleri oluyoruz.
Neyse, sizin çocukluğunuzu okumak güzel olacak sanırım. Giriş güzeldi. Eski günlere götürdü. Ayrıca nesir bölümüne böylece merhaba demiş oldunuz. Hoşgeldiniz diyebiliriz bir bakıma.
Saygılar.
Degerli dostum deniz o kadar içten diki dizeler okurken gözlerimden yaşlar damladı. Önce sonra senin kız versiyonun ben aklıma geldi. Ne kadarda benziyormuş kaderlerimiz ayakkabım olmadı benimde hiç yeni itiraf ediyim. Bir kez yeni gelin gelen yengemin o ökçeli ayakkabılarını giydim hiç çorabımda olmadı bir keresindede annemin kalın mus çorap dedİkleri çorabını giymiştim herkes dalga geçmişti benimle duman rengiydi siyah önlükle bana göre süperdi. Parasızlıktan alınamayan süper mini önlügümle çok yakışmıştı kanımca imla kural gözetmeksizin süperdi içten yüregine sevgi ve saygılarımla şükürler olsun şimdiki hallerimize ....:) Dimi ama