- 1083 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Maviyse umutlar hala...
Her sevdanın bir sonu ya da belli bir döneminde yalnızlığı olmak zorunda mı ki, her sevda er ya da geç bitiyor ve sevdalılar yalnızlığa mahkûm oluyor. Sevdanın sevda olabilmesi için hasret çekme zorunluluğu mu var? Hasret, özlem, yalnızlık, gözyaşı ve diğer çekilen çileler olmadan sevda olgunlaşmaz mı ki, efsaneleşen aşklarda bile taraflar bir dönem yalnızlığa mahkûm olup türlü çileler çekmişler. İlla yüreğin yanması, kırılması, ezilmesi mi lazım, sevdayla pişmez mi ki, daha sevdaya atılan ilk adımın ardından çileler insanın yakasına yapışıp, bedeninden bir parçaymış gibi bir an huzur vermemek için alınan her nefesi zehir eder.
Yaşanan birkaç günlük sevdanın ardından kaç kişi bir ömür yalnızlık ve hasret çeker, kaç kişi ömrünü birkaç günlük sevda ile sınırlandırır ki? Hangi insan yaşadığı üç-beş günlük bayramın ardından geri kalan ömrünü yas tutarak geçirir ki, hiç. Çivi çiviyi söker diyerek biten sevdanın ardından başka sevdalara yelken açanları gördükçe, eski sevdaların varlığına inancı kalmıyor insanın.
Oysa ben ilk seninle görmüştüm deniz ve gökyüzü renginin en berrak maviliğini. İlk seninle iken güneş ışıltısını maviler arasında tenimde hissetmiştim. Daha önce hiç gökyüzünü görmemiş, güneşi hiç hissetmemiştim sanki.
Ayrılık rüzgârı yelkenlerimizi vaktinden çok önce havalandırıp, bizi hasret ve yalnızlık limanına zamansız mahkûm etti. Şimdi aynı günleri yaşama ümidiyle, o günlerden kalan kırıntılarla yaşamak zorunda olmak. Ve elbet bir gün, bir günlüğüne de olsa kavuşmak ümidiyle çektiğim ıstırapların kurt gibi içimi kemirmesi. Ya da sensizliğin katran karası girdabında ve hasretin çivili, jilet kesikleri bırakan kollarında ebruli yaşamımın siyahın bütün tonlarına bürünmesi, günlerimin karanlığa ve bütün mevsimlerin kara kışa dönüşmesi değil, aynı şeyleri seninde yaşıyor olma ihtimali üzücü olan.
Hani her çocuğun hayali bir kahramanı vardır ya, sen hayal ürünü değil gerçek kahramanımsın. Demiş ya şair “bir adın kalmalı geriye” kalmalı ama sadece adın değil, sen kalmalısın bütün benliğinle, hiç olmazsa gönlümde hep kalmalısın.
Ayrılırken aldığın yaraları sar, çünkü hala bir umut var. Elbet bir gün vuslat rüzgârları da esecek, ayrıldığımız mavilerin içinde tekrar buluşturacak bizi. Belki de daha sevdalı kavuşacağız bir gün, bir günlüğüne de olsa.
02.04.2012 Erzincan
Adem Yıldırım
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.