- 1951 Okunma
- 15 Yorum
- 0 Beğeni
Vesile (48)
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Vesile’yle buluşma günü yine...
Epeydir de de sesimde bir karıklık var, ne çıkarır bundan acaba diyerek doğruca gittim evine. Girişteki divanın üzerine oturmuş gelmemi bekliyormuş, zile basmamla otomatik kapının sesi irkiltti beni, zil sesi ve otomatik sesi... sanki ikisine de ben basmıştım.
Geç kaldın diye başlayacaktı...
“Geç kaldın yine, ayrılamadın mı seninkinden?”
“Anca gelebildim.”
“Ekmekleri, yoğurdu aldın de mi?”
“Aldım, aldım.”
“Senin sesine ne oldu?”
“Bilmem, üşütmüşüm herhalde...”
“Üşütürsün tabii, senin yaşın kaç, başın kaç delikanlı gibi motorun üstünden inmiyorsun.”
Sesimi çıkarmadan mutfağa geçtim, yoğurdu buzdolabına yerleştirdikten sonra, ekmeğin birini dışarıda bırakıp geri kalanları poşete iyice sarıp onları da buzdolabına yerleştirdim. O dışarıda bir şeyler konuşuyordu, pek aldırmıyordum. Yapılacak rutin işler vardı onları yapıyor, çöpleri derleyip toparlayıp dışarıdaki büyük bidona boşaltıyor, su damacanasını değiştiriyor, değiştirdiğim damacanadaki suyu onun uygun bulduğu başka bir bidona bocalıyordum.
Bir ara yüksek sesle seslendi, gelmemi istiyordu.
“Bak ne diyeceğim sana, ne zamandan beri karık senin sesin?”
“20-25 gün oluyor.”
“Kırbaçların Hüseyin var ya, o da senin gibiydi, hani şu gırtlak kanseri olan, ona da o kadar dediydim, git şu sesini göster diye, gitmedi, gitmedi, en sonunda buldu o meret hastalığı, şimdi gırtlağı delik geziyor.”
Sesimi çıkarmadım ama içime de kurt düşmedi değil. Duymasından korkmasam felaket tellalı diyeceğim...
Ertesi günü Kulak Burun Boğaz servisinden sıramı almış, saatinde doktora muayene olmuştum. O da MR çekelim demez mi... Haydi bu sefer MR servisine gittik, MR ımızı çektirdik, neticeyi aldık elimize, doğru doktorun yanına, doktor raporu önemsemeyip bir de kamera ile baktıktan sonra lenf bezlerimde yaşımdan ve sigaradan kaynaklanan tahriş olduğunu, sigarayı bırakmam gerektiğini söyleyip, ilaç tedavisine geçti ve iş bitti...
Tabii ben bittiğini sanıyorum.
Telefon çalıyordu.
Durumu yakınen telefonla takip eden Vesile’ydi telefondaki. Özel bir Kulak Burun Boğaz hastanesinde tanıdık biri aracılığı ile bir doktor ayarlamış, illa MR sonuçlarını o da görecekmiş.
Bu güne kadar doktorla pek işi olmayan şahsım her gün hastane kapılarında sürünüyor olmuştu ve de bitmemişti.
Gitmesem olmaz, olamazdı...
Ertesi günü gittik özel hastaneye, ne dediyse ne yaptıysa bilmiyorum, doktor kapıda karşıladı beni. İlgi alaka gırla... Sonuçlara baktı önemsemedi o da diğer doktor gibi, "gelmişken şöyle bir elden geçirelim seni" dedi, boğazıma, burnuma ve kulaklarıma baktı. Kirlenmiş diyerek bir aletle temizledi kulaklarımı sözde...
Sonra tokalaştık ve ayrıldım hastaneden.
Ama o ne!
İki saat kadar sonra sağ kulağımda müthiş bir ağrı vardı, akşamı zor ettim. Gece uyuyamadım, sabah olmak bilmedi, yastığın üzeri bile kulağımdan akan iltihaptan kirlenmişti. Bir sonraki gün kulağımın ikisi birden duymaz olmuş, sürekli çınlıyordu.
MR sonucu göstereceğiz derken kulaktan olmuştuk.
Doktorla telefon görüşmeleri netice vermiyor, üstelik doktor benden kaçıyordu ne hikmetse...
Tekrar eski doktoruma gittim
Ama ne diyecektim ve nasıl anlatacaktım?
“Hocam Merhaba, sormayın, ben bir halt karıştırdım...” diyerek olayı kısaca özetledim.
“Temizlenmiş, temizlenmiş...” dedi kinayesine... “Orta kulak iltihabı olmuşsun, sıkı bir tedaviye başlamamız gerek” diyerek, günde iki kez olmak üzere 10 günlük iğne yazdı...
Şu başıma gelenler... Ah Vesile...
İğneden de nefret ederim. İlk iğneyi vurulmak üzere sağlık ocağına gittim, derdimi anlattım, hemşire sandığım çok hanım hanımcık bir kız vardı karşımda. Sonradan öğrenci olduğunu ve staj yaptığını öğrendim.
İğnemizi olduk olmasına da, yanlış yerden giriş yaptığından ve ilacı da yeterince sulandırmadığından kalçamdaki acıyı da anlatamam sizlere, ayağa kalktığımda topallıyordum. Üstüne teşekkür ederek sağlık ocağından ayrıldım.
Sağırlığın yanı sıra bir de topal olmuştuk.
Dışarı çıktım ve bir bankın üzerine oturdum.
Hava çok güzeldi, yaşamak çok güzeldi, bahardı, her taraf yemyeşildi, kuşlar o daldan bu dala atlıyordu, mutlaka ötüyorlardır diyordum.
Duymuyordum.
Ayağa kalksam yürüyemiyordum.
Ama biliyordum geçecekti.
İyi de durduk yerde niye ömrümden sayılı da olsa 10 - 15 gün kötü geçsindi...
Tek suçlu Vesile’ydi ve cep telefonum titriyor/çalıyordu, arayan oydu.
Telefonu usulca bankın üzerine koydum, sigara paketini çıkardım içinden birini aldım, yaktım, paketi de telefonun yanına koydum, çakmağı da...
Telefon sürekli titriyor/çalıyordu, ben sigara içiyordum, önümden kahveci geçiyordu...
“Arkadaşım, bana bir çay getirir misin?”
YORUMLAR
Vesileyi coze bilmek ve anlamak icin gecmistekileri okumak gerekiyordu,Vesile yuzumuzde tebessum olamasina vesile oldu...vesile ile aramiza kopru olun devam etmesi dilegiyle..saygilar abi..
OlgunOnur
Hep boyledir Iste.Umursasan kabahat, umursamazsan daha da feci;)Sakinilan goze cop batar misali hep de boyle durumlarda bulur adami karabaht;)Vesile, bir vesile olmus ama bir de ona sormak lazim bu durumu.Aradigi kisiyi bulamamayi gecin, derdin sebebi olmayi...Gune dusen guzel yazinizi tebrik ederim. Iyiki dusmuste okumusum. Kaleminize, yureginize saglik. Saygilarimla.
harika bir yazı okdum hocam. Kaleminize sağlık. Umarım kurgudur.
saygılarımla...
OlgunOnur
Beğeninize sevindim Dilek hanım.
Vesile işte, onun hayatı roman, bense onun hayatında bir figuran. :)
DİLEK YILDIZI
Bu arada Vesile niz, bizim bu güzel yazıyı okumamıza vesile oldu.
saygılarımla...
OlgunOnur
Böyle gafları yapıyorum diye kendime çok kızıyorum... Üzüldüm.
Saygımla...
DİLEK YILDIZI
Sahiden bu motor hızlı gidiyor.
Vesile'den 48. Vesileye geldik Olgun Hocam. (Hep bu Sürahi Nimeme benzeyen Vesile yüzünden:)
Sahiden merak etmeye başladım; bundan sonraki Vesilenin başlığı acaba kaç numaralı olacak ?
Ben hep şu motorsikletliler gıcık kaparım. Ya çok ses çıkarırlar, ya yolun tersinden giderler ya da sollarlar. İllâki camımda kocaman bir taş bulundurum. Bir yakalasam, ah bir yakalasam.
...
.
OlgunOnur
Sizinle edebiyat yolunda karşılaşmak güzel, ama asfaltta karşılaşmak istemem doğrusu, kurallara her ne kadar riayet etsem de, belli mi olur, hazır elinizde taş... neme lazım, yollarımızın keşismemesi daha iyi...:)
Bence bu yazının kahramanı herşeye rağmen çok şanslı !
Ha durduk yere başına gelenleri saymazsak tabiii...:)
Gülümseten ama beni birazda düşündüren bir yazıydı kendi yaşadıklarımdan mütevellit.
Tebrikler güne gelişinize...
OlgunOnur
Teşekkür ederim ziyaretinize...
Gülümseten hoş bir yazı olmuş. Vesile'den şikayet ediyoruz belki ama,inanın hiç kimsenin hastalığınızı farketmeyip ilgilenmemesinden daha kötü değildir eminim.Bu yüzden bence yine de şanslısınız. SAYGILAR!
OlgunOnur
Teşekkür ediyorum.
Saygımla...
Amannnn Vesile'ye yaklaşmayın, telefonlarını da açmayın.
Çok güzel ve samimi. İnsanı gülümseten yazınızı beğendim.
Kaleminize sağlık.
OlgunOnur
çok güzel bence de siz vesileden uzak durun yoksa öleceksiniz yüzümü gülümsettiniz tebrikler
selam ve saygılar
OlgunOnur
Teşekkür ederim.
Selamlar, saygılar...
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
OlgunOnur
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
sanki bu gerçek gibi geldi bana, sesinizde bir sorun vardı geçenlerde galiba
neyse sadece kulak iltihabıymış
sağlığına dikkat etmeni vesileyi de üzmemeni öneririm ayrıca o telefon çalınca bakılmalı
dip not: yazıyı okurken dedim ki keşke şöyle göze batan bir imla hatası filan olsada bende yazsam şuraya , olsa bile ben kör nasıl göreceksem :)
gönlün kalemin dert görmesin Ağabey
çok saygımla...
OlgunOnur
Hiçbir öykü ve hikaye yoktur ki gerçekle alakası olmayan, mutlaka ucundan bir şeyler yaşanmışlığ ı vardır.
Telefonu açmayışımın sebebi Vesile'den hıncımı almaktı, nasılsa kasten açmayacağımı bilmeyecekti ki, sorsa duymadım diyecektim. :)
Vesile'nin hayatı roman, ben sadece onun hayatında bir figuranım.
:)
Selamlar...
ALGIN(N)
hayırlı sabahlar bu arada günün güzel geçsin
ALGIN(N)
hayırlı sabahlar bu arada günün güzel geçsin
İçten samimi ve yalın bir anlatım...
Bir seslendirme hem de kendi sesinizden ne kadar güzel olurdu...
Kutladım...
OlgunOnur
Seslendirmeyi hiç düşünmedim ama düşünmeliyim demek ki. :)
Saygımla...
Mehtap ALTAN
ki siz kendi sesinizin avantajını kullanarak kendi çalışmanızı daha içten seslendirebilirsiniz...
Okumayı sevmeyenler için iyi bir alternatif oluyor seslendirmeden dinlemek...
Sevgiler...
OlgunOnur
Çok güzel bir konuya temas etmişsiniz; benim tek derdim, tek hedefim seslendirmelerle şiirleri sevdirebilmek insanlara, nesirde de denerim. Yeter ki katkım olsun.
Bamtelime basmışsınız vesselam. :)
Selamlar, saygılar...