- 1181 Okunma
- 10 Yorum
- 0 Beğeni
BİRAZ ÂŞIK OLMUŞUM DA…
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Üzerinize afiyet biraz âşık olmuşum da… Bahar geldi normal diyeceksiniz ama yok öyle değil. Bu aşk ne menem şeydir böyle yorgan döşek yatırıyor insanı.
Hastayım işe gelemem diyemiyorum, ehh dolayısıyla rapor alamıyorum. Ne yediğimden, ne içtiğimden, ne de yaşadığımdan bir tat alamıyorum.
Gecelerim uykusuz, hep onun hayaline bir şeyler yazmak istiyorum. Aniden gözlerim ufka kayıyor, aklımda sımsıcak cümleler şiir olup dökülüyor dudaklarımdan.
Sarhoş oluyorum tek kadeh şarapta. O, aramadığında gözlerim nemleniyor, etrafımdakilere bakıyorum ıslak ıslak. Soruyor annem; “Neyin var senin? Sürekli ağlamaklısın.” diyemiyorum; “Aşığım.” diye. Kaçamak cevaplar veriyorum; “Hastayım, gözüme toz kaçtı, gözümü kaşırken parmağımı soktum.” diyebiliyorum gözlerimi kaçırarak. Annem bu, ona bakarsam gözlerimden her şeyi anlar.
Herkes bir ilaç öneriyor yüreğime. Bir yandan ıhlamurlar kaynatılıyor, diğer yanda nane limon. Bunlar çare midir yüreğimin hastalığına. Boğazıma sardığınız tülbentler iyileştirir mi beni? Kesmiyor, iyileştirmiyor işte bu yapılanlar. Öyle fena bir şey ki bu. Tek çaresi var, onu da ıhlamuru kaynatan bilmiyor.
Sokağa çıkamıyor, kimseye derdimi anlatamıyorum. Evde oturup sokağın sonundan bana doğru yürümesini bekliyorum. Saatler geçiyor, günler geçiyor, haftalar kovalıyor birbirini o gelmiyor. Oflayıp pofluyorum yani canımı sıkıyorum. Yarın sıktığım canı atacağım sokağa. Onun geçtiği yollardan geçip bindiği otobüse bineceğim. Her zaman gittiği cafeye uğrayıp, parmaklarının değdiği ince belli cam bardaklardan çay içeceğim. Sonra… Sonra yürüdüğü kaldırımdan beni görür umuduyla en sevecen halimle yürüyeceğim.
Hayallerimden sıyırılıyorum, duvardaki fotoğrafa dalıyor gözlerim. İki genç; biri kız, diğeri erkek. Duvara yaslanmış sohbet ediyorlar. Kızın göğüsleri dışarı fırlayacakmış gibi duruyor. Oğlan gözünü kırpmadan bakıyor güzeller güzeli sarışına. Ayakucunda bir köpek yerde yatıyor, kafasını kaldırmış delikanlıya bakıyor.
Düşünüyorum; ne anlatıyor delikanlı kıza gülerek. Kız oğlanın gözlerine bakarken ne düşünüyor? Sonra fazla zorlama diyorum kendi kendime.
Birden ben oluyorum o delikanlı. Büyük bir sessizlik içinde ağlıyorum kimseler duymadan. Gözyaşlarımı silip güneşin batışını seyrediyorum. Söyleniyorum kendi kendime. “Olmayacak duaya âmin deme oğlum.” diyerek.
Canımın sıkıntısı geçsin, beklemelerimi unutayım diye camın buğusuna altmış ikiden tavşan yapıyorum, tıpkı çocukluğumdaki gibi. Sonra kargacık burgacık bir şeyler karalıyorum cama. Kafamın içinden şimşek hızında sayamadığım kadar çok görüntü geçiyor birden.
Çenem titriyor. Yüreğime verilen ilaçlar faydasız kaldı, düşüncelerimin hiç biri beni desteklemiyor. Çenem yarı açıkken, aniden “Seni seviyorum.” gibi bir cümle çıkıverdi ağzımdan. Kafamın üzerinde dönüp dolaşıp yine bana çarptı hızlıca.
Birden etrafımı yüzlerce “Seni seviyorum.” lar sardı. Ağzım dursa çenem durmuyor. Eşyalar, perdeler havalanıyor, kapılar çarpıyor, hiçbir şeyi durdurmaya yetmiyor gücüm. Sadece güçlü bir ses tonuyla “Seni seviyorum.” diye bağırıyorum yürekten. Anlıyorum ki sözü hakkedene söylemedim layıkıyla.
Tekrar odama sessizlik hâkim oluyor. Kendimi köşeye dört kat bırakılmış görüyorum. Boğazım yanıyor, bağırmaktan olsa gerek. İçim rahatladı birden. İçimdeki zehri akıttım, ince belli bardağıma çay koydum, buğulu camın karşısında içtim lezzetle. Camda onu gördüm, el salladı, “Seni seviyorum.” diye bağırıyordu. Hiçbir şeyin sebepsiz olmadığını anladım.
Hülya TÜRK
YORUMLAR
'' Ne kadar dert , bela , iptila ve çile varsa hepsini toplayıp bir araya getirmişler de , adını aşk koymuşlar ... '' ( Şeyh Galip )
Daha ne denilebilir ki bu kibar kelamın üstüne ?..
Nazenin kaleminizi en kalbi saygımla selamlıyor , harikulade yazınızı tebrikler ediyorum bendeniz de efendim !.. Öyle hoştu ki ...
HÜLYA TÜRK
Selam ve saygıyla efendim.
balıbey
En kalbi saygımla yine ...
Aşk bu... Deli eder adamı, yapmayacağınızı sandığınız herşeyi bir çırpıda yapıverirsiniz.
Demek ki hak edene her daim sevdiğini söylemesi gerek insanın... Son pişmanlık fayda etmez sonra...
İyi çalışmalar...
Saygımla...
HÜLYA TÜRK
Yazınıza gerçekten de hayran kaldım.Yüreğinize sağlık..
Şükran Dnmz tarafından 4/5/2012 8:30:58 AM zamanında düzenlenmiştir.
HÜLYA TÜRK
aşkın diliydi..... her yüreğin yaşaması gerek kalem içine alıp sarıp sarmalıyor.... sıcacık....saygılar
HÜLYA TÜRK
Saygılarımla
Merhaba Hülya hanim,
20/Aralik/2011 tarihinde, "DEMOKRASi VURULDU" yaziniza yorum yazmistim. O, günden
bu yana, "Biraz asik olmusum da" yaziniz ilgimi cekmis olacak ki, sayfaniza not düsmek,
istedim.
Yaziniz güzel kaleme alinmis akici bir anlatima sahip. Bu güzel anlatiminizdan, ve de, paylasiminizdan dolayi sizi kutlarim.
Eger yazi bir kurguda ibaret degilse; gercekten "ASIK" olmussunuz diyebilirim. Elbette,
neden olmayasiniz sizin dogal hakkiniz. Ve kendi özel ..... ....hayatiniz, saygi duydugumu,
belirtmek isterim...
Yazinizi noktalarken, "Hicbir seyin sebebsiz olmadigini anladim" demissiniz,
ne kadar dogru bir tespit.
iyi zamanlar yasamaniz dilegimle, hersey gönlünüzce olsun, Sizi üzen olmasin derim...
selam ve saygilarimla, esenlikler dilerim...
HÜLYA TÜRK
Demokrasi Buruldu başlıklı yazıma yazdığınız yorumunuzdan son derece memnunluk duyup size cevap yazmıştım. Bu yazıma da yazdığınız yoruma sonsuz teşekkürler.
Evet bu yazım tamamen kurgudur. Otobüste iki gencin birbirlerine anlattıkları aşkla ilgili yorumlardan yola çıkarak kurguladığım spontan gelişmiş bir yazıdır.
Selamlar.