- 1287 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Şehitlik ve Gazilik Kavramları Üzerine Kısaca
Türk milletinin belleğinde yer etmiş olan anlamıyla; kısaca vatan uğruna ölene şehit, bu yolda yaralanana gazi denir. Birileri tarafından zaman zaman değişik şekillerde anlamlandırılsa da belleklerde bıraktığı iz budur.
İslamcı bir yazar: ‘‘Kur’an’a göre şehid, hayatını imanına şahit kılana denir. İster yatağında ölsün, ister savaşta ölsün, ister trafik kazasında.’’ derken ve derecelendirmeler yaparlarken, İslam ve şehitlik ile ilgili yazı yazanların öne çıkardığı birkaç ayetin mealini örnek vermek istiyorum.
‘‘Allah yolunda öldürülmüş olanları ölüler sanma sakın. Hayır! Onlar diridirler. Rablerinin katında rızıklandırılıyorlar. (Âl-i İmrân sûresi: 169) Allah’ın, lütfundan kendilerine verdiğiyle sevinçlidirler. Ve arkada kalıp kendilerine katılmamış olanlara şunu müjdeliyorlar: Onlar için korku yoktur; tasalanmayacaklardır onlar. (Âl-i İmrân sûresi: 170) Allah yolunda öldürülenler için "ölüler" demeyin. Tam aksine, onlar dirilerdir ama siz farkında olmazsınız. (El Bakara Suresi, 154)’’
Türk Dil Kurumuna göre ise, şehit: Kutsal bir ülkü veya inanç uğrunda ölen kimse. Gazi ise: ‘‘Müslümanlıkta düşmanla savaşan veya savaş yapmış kimse. Olağanüstü yararlıklar göstererek düşmanı yenen komutanlara devlet tarafından verilen onur unvanı. Savaştan sağ olarak dönen kimse.’’ Olarak anlamlandırılmıştır.
Trafik kazasında ölenlerin, kutsal bir ülkü uğruna ölenlerin şehit sayılmalarının yanında devrim şehidi, ülkü şehidi, demokrasi şehidi, görev şehidi vb. kavramlarda girmiş şehitlik kavramı içerisine. Şimdilerde ise ‘‘sivil şehitlik’’ gündeme oturdu. Verilen örneklere baktığımızda, milletin belleğindeki tanımda bulunan vatan sözcüğünü göremiyoruz.
Şehid sözcüğü Arapça kökenli olup, İslam ile alakalı bir kavram. Diğer taraftan İslam’ın ilk yıllarında yapılan savaşların amacı vatan korumaya yönelik olmadığı için, şehitlikte vatan kavramı da geçmemektedir.
Ancak atalarımızın İslam ile tanışmasıyla beraber milli dininden, milli kültüründen ve diğer milli değerlerinden tamamen kopmamıştır. Yeni inancı ne derse desin, Şehit, şehitlik ve alperenliğin yerini alan gazilik sözcükleri dilimize yerleşirken, vatan sözcüğü şehitlik kavramı içinde yerini alır. Çünkü vatan Türk milleti için en kutsal varlıklardan birisidir. Vatan için can veren, kan veren de çok önemli bir değerdir. Şöyle ki: Türk milleti şimdi nasıl şehidine gazisine değer veriyorsa eskiden de öyle idi. Adına şehit demese de düşmanla çarpışırken ölenin değeri şimdikinden az değildi. Birkaç kısa örnek vermek gerekirse: Düşman tarafından kalleşçe öldürülen, adına destan düzüldüğü bilinen Saka Hanı Alp Er Tunga için söylenen ve
‘‘Alp Er Tunga Öldü mü
Dünya sahipsiz kaldı mı
Korkak öcünü aldı mı
Şimdi yürek yırtılır …’’
Dörtlüğü ile başlayan ağıt, kırk yiğidi ile soyunun bağımsızlığı için Çin sarayını basan ve öldürülen Kürşad’ın ölümsüz olması, savaşta ölenlerin kurganlarına öldürdüğü düşmanları temsilen dikilen balballar; Ululuk, kocalık, büyüklük meşruluk gibi anlamlara gelen ak sözcüğünden hareketle yas alameti olarak şehitler için beyaz bayrak kullanılması, Dede Korkut hikâyelerinde düşman karşısında kahramanlık gösterenlerin soylanması ve iyiler sınıfına girmesi, Korkut Ata tarafından gazi erenlerin başına ne geldiğinin söylenmesi gibi. Örneklerden de anlaşılacağı gibi Türk milleti Müslüman olmadan öncede şehit ve gazisine önem veriyordu. Ve bu değer vermişliği günümüze kadar getirmiştir. Belleğinde yaşattığı birinci paragraftaki kısa tanım gibidir.
Anlaşılacağı üzere gündeme zehirli mızrak gibi sokulan ‘‘sivil şehitlik’’ kavramı ile bu milletin şehitlik anlayışı arasında bir bağ yok. Atalarımızın şehitlik anlayışıyla, inanç adına savaş ve vatan savunması ile hiçbir alakası olmayan öldürülmüş insanların şehit sayılması ancak bu milleti, gazileri ve şehit yakınlarını üzmekten başka bir işe yaramaz. Kaçakçılar şehit sayılacaksa onları öldüren silahlı kuvvetler ne sayılacak?
Ve bir soru daha: Öğretmeni kim döver?
Osman Öcal
YORUMLAR
Hocam aydınlatıcı bir bilgiyi bizimla paylaşarak bizleri aydınlattığınız için size minnettarız. Türk milletinin inanç ritüerleri ve kültürel genleri ile oynamayı şiar edinmiş ihanet çeteleri halkımızın gafletinden de yararlanarak iktidar olmuşlar ve olmaz dediğimiz bir çok şeyi futursuzca yapıyorlar. Sulandırmak istedikleri bir şey de ŞEHİTLİK ti yaptılar. 1914 de ihanet eden ermenilerin yaptığı katliamları bir çırpıda unutan bu gaflet içindeki zümre bir ermeni öldürülünce "HEPİMİZ ERMENİYİZ" diye sokağa döküldüler. 28 şubatta gemi azıya alanları görmezden gelip bu günün şartında o günleri değerlendirmeye kalkanlar yakında PKK ile mucadele eden askeri ve bürokratı da yargılayabilir. bu gün hain olan kewsimi birileri de "özgürlük savaşçısı" OLARAK GÖRÜR ONA GÖRE DAVRANIŞ SERGİLERSE BİZLER HEP BU GÜN OLDUĞU GİBİ SUSACAKMIYIZ.. "EY TÜRK TİTRE VE KENDİNE DÖN" SELAMLAR
Çokdeğerli bir konuda yazdınız; en ince ayrıntısına kadar yazılması ve
sık-sık tekrâr edilmesi gereken bir konu.
Hep dikkâtimi çeker; önüne gelen, sevdiğinin tabutu üzerine
Türk Bayrağı sererek şehidlik süsü vermeye çalışıyor!...
buna çok kızıyorum. Ucuzlatılmaya alışılan Millî değerlerimize
sarkıntılık ediyorlar ve bu konuda bilgisi olanlar,
ortaya çıkıp kimse bir şey demiyor!...
susulunca da her konuda olduğu gibi, azıtılıyorlar!.
İki kelime de olsa, Şehid hakkını müdâfa edenlerden Allah râzı olsun...
Saygımla Selâmladım; Ustamı.
kadiryeter Kadir Yeter.
05 NÎSAN 2012 Perşembe günü sabâhında,
Memleketim; Trabzon'dan yazdım.
w.edebiyatdefteri.com/yazioku.asp?id=96019