- 1027 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
SELAMUN ALEYKÜM..!
SELAMUN ALEYKÜM..!
S-L-M
Selam,
Şalom,
Selim,
Salim,
İslam,
Selime
Selamet,
Seleme,
Esleme… v.d.
“Selamun aleyküm”, Merhaba, Selam, Esenlikle, İyi günler, Günaydın, İyi akşamlar gibi karşılama kalıpları kullanabiliyoruz.
Kelimelerin köklerine inildiğinde asıl söylenmek istenenin özüne varma şansı artıyor.
S-L-M: Barışta, esenlikte, güvende olmak; sıkıntılardan, korkulardan, savaşlardan, zulümden ve tehlikeden uzaklık gibi güzel anlamalar türetilebilen Arapça bir kök kelime.
Selamun aleyküm: Dostlukla/barışla geldim veya gidiyorum. Benden hiçbirinize kötülük gelmez, iyi düşünceler besliyorum gibi yorumlanabilir. Yahudiler de bu kalıbı “ Şalom, Şalom/ Şalom aleküm” şeklinde kullanıyorlar. Yahudiler ve Araplar bu kalıbı İslemiyetten çok önceleri de kullanıyorlardı. Bazılarımızın; dinidir, Allahın zikridir, Müslümanlığa aittir, sevaptır gibi batıl inançlarla sembol haline getirmesi gereksiz ve yanlıştır. İnsanlar, en iyi anladıkları kendi dilleriyle, dostluk ve iyi dileklerini sunmayı yeğlemelidirler.
Müslüman (mü/S-L-M/an): İslama katılan demek.
İslam: En kısa tanımıyla “BARIŞ” demek. Kötülükten arınıp barışa bağlanmak.
“Senin dinin sana, benim dinim bana”
“Herkes Müslüman doğar”
“Sonunda bütün insanlar Müslüman olacak”
“Müslüman olmayanlarla dost olmayınız, iş yapmayınız, onları İslama katılmaya davet ediniz, gerekiyorsa zorlayınız…… v.b.”
Bunlar ne güzel öğütler, tespitler ve temenniler. Kesinlikle birbirine ters düşme yok. Demagoji yok. Kötülük düşüncesi yok. Bağnazlık, ilkellik yok. Evrensel ve sonsuz düşünceler.
S-L-M: İslam = Barış. İslam kendisini, bu barış niteliği ile dinler üstü görüyor. Herhangi bir dinden olabilirsin, ama barışı (İslamı) kabul etmiyorsan, kusura bakma sen benim düşmanımsın veya ilerde mutlaka bana düşman olacaksın diyor.
Bugün insanlığa tanıtılan ve uygulatılan İslam dini, galiba tefsir/çeviri/açıklama yanlışları yüzünden, büyük yaralar almış; Müslümanlara ecir olmuş, çağ dışına atılmalarının sebebi olmuş. Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanların tebliğleri zaman içinde bozulmayı azdırmış.
Adı barışa ve esenliğe bağlılık anlamı taşıyan dinin müminleri, ne gariptir ki, bütünüyle tam tersi bir yaşam içinde sürünmekteler .
Eğer birisi çıkıp da: “Bebekler suçsuz ve barışa doğar. Günün birinde bütün insanlar barışa kavuşacak. İyilik, barış ve esenlik düşmanlarıyla dost olmayın, onlarla iş yapmayın, onları barışa çağırın hatta zorlayın… v.b…” açıklamalarla ortaya çıkarsa onu alnından öpmek isterim.
Yapılacak tek şey: “İslam” sözcüğünün gerçek anlamı olan “Barış” sözcüğünü algılamak ve hakkını vermek. İnsanlara bunu anlatabilmek.
Dünyayı kurtarmak ne kadar da kolay.
büyükharman
YORUMLAR
Kur'an ahlakının yeryüzünü sarmasının ve dünyanın kurtuluşunun bu kadar gecikmesi-zahiren, çünkü o da yaşadığımız kader dahilinde-diğer her şey gibi Selam'ı da gönülden vermememiz sebebiyledir. Ne zaman ağzımızla söylediğimiz kalbimizdeki ile aynı olacak, Allah o zaman yeryüzünü cennet benzeri kılacak inşaAllah. Teşekkürler, saygılar...