- 2208 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BEKLE DİYORSUN GELMİYORSUN...
Güneşin arkasında bıraktığı o muhteşem kızıllığında denizin karşı tepelerinin arkasında kaybolurken suyun üzerindeki sarımsı kızılımsı bir parıltının bıraktığı o mahzunlukta ,gecenin örtüsünün yavaş yavaş örtmeye başladığı bu anda otelimin ön bahcesinden bu ortamı seyrederken ortama uygun olabilmesi için sanki bilerek hoparlörden hafif yükselen şarkıda; " Akşamın olduğu yerde bekle diyorsun,gelmiyorsun " diyen,dinleyenin taaa içine işleyen bir musiki,bir ses... İnsanı bu diyardan alıpta bu yeni çökmeye başlıyan karanlığın ortasında karşıki denizin ortasında,iki kişinin zamanın durduğu yerde sadece nefeslerinin alıp verişinden başka hiç birşeyin duyulmadığı bir ortamda beklenenin beklenmesi gibi...
Birbirine sarılmış insanların deniz kenarında banklarda oturarak denizin üstünde oluşan o muhteşem ışık oyunlarını seyrederken düşündükleri veya o anın onlara düşündürdükleri...
Gecenin o karanlığını yırtar gibi tepelerin ardından soluk ışığı ile etrafı aydınlatmaya çalışan yarım ay şeklinde parlıyan ay...
Bu muhteşem gecede oluşan bu ortamın bizlerde bıraktığı romantikleşmenin en üst seviyesi.
Yanlızlığın o korkunç kıskacının altında ezilirken karşıdan geçen motorun sesi ile sanki bu yanlızlığı yırtma çabaları.
Terk edimişliğin değilde yanlızlığın acısının ,olması gerekenleri bulunması gereken yerlerde olmadığından aranıp ta bulunamdığından yanlızlık acısının daha bir kuvvetli çökmesinin kaldırılamadığı, taşınamadığı o anlar...
Dudakların mırıltısında,kalbin sessiz çarpışında,karanlıkların içinden çıkıp gelmesi beklenen hep o...
En kuvvetli ve içten yapılan dualarda söylenen,dileklenen,istenilen hep o...
Olmadığı zamanlarda bile enaz olduğu kadar varlığı hissedilen o...
Yavaş yavaş içimden otelin ön bahçesinden hemen önümdeki deniz kenarında elele dolaşanların arasına katılmak geliyor. Kalkıyorum,ön bahçeden deniz kenarına çıkarken bir kaç tanıdıkla selamlaşıyorum.
Belki de bu dalgın halimle ben onlara değilde onlar bana selam veriyorlar.Bende onların bu selamına karşılık bu loş ortamda kim olduklarını hiç merak etmeden sadece karşılık veriyorum,o kadar işte.
Deniz kenarına çıkıyorum. Banklarda oturanlar,kolkola dolaşanlar,ellerini omuzlarına atarak ayaklarını denize sarkıtıpta hiç kimseyi umursamadan bu romantik ortamın o muhteşemliği içinde fısıldananlar.
Satıcılar bile o havayı bozmamak için satışını yaptıkları akşam simitleri,kağıt helvalar ve tatlılar ile çerezlerin satışı için bağırmayıp sadece yavaş seslerle müşteri çekmeğe çalışıyorlar.
Herkes bir birini tanımadığı halde bir birlerine niçin bu ortamda saygılı davranıldığını kimsenin çözemediği bir ortam.
Sahil boyunca yürüyorum... Tanıdıklarla selamlaşıyoruz. Halhatır soruyoruz ,ama; asıl benim hatırımı soracak,bana merhaba diyecek,karanlıkta sevgi saçan gözleri ile,o içten gelen sevgi dolu sesiyle bana bir merhaba nasılsın diyecek birine ihtiyacım var.
Nekadar yürüdüğümün farkında olmadan; yürüdüm ,yürüdüm,yürüdüm…
Bir ara bankların üzerine oturdum.. Ne kadar zaman oturduğumun bile farkında değilim.Ortamın romantikliği herşeyi etkilemişti.
Bende deniz kenarında bir taşın üzerine oturdum.Ayakkabılarımı çıkarıp ayaklarımı denize soktum.Belliki gayesizce dolaşmaktan ayaklarım ağrımıştı. Ama hiç acı vermiyorlardı.
Sanki;
-Sen dolaş yeterki ona rastla biz şikayet etmeyiz diyorlardı...
Belkide gecenin bu ilerliyen saatlerinde yanlız başına bir adamın bu deniz kenarında ayaklarını denize sokmuş haline tek tük te olsa geçenler bir anlam veremiyordu...
Kalktım ayaklarım ıslak vaziyetde,ayakkabılarım ve çoraplarım elimde,pantolonumun paçaları kıvrık halde gecenin ilerliyen saatinde otelimin lobisinden odama çıkmak için geçerken ön büro memuru yarı uykusuz gözlerle sanki
-Ne bu hal der gibi bana bakıyordu..
Odama çıktım.Dışarıdan gelen o loş ışık odamı aydınlatıyordu.
Ayakkabılarımı ve çoraplarımı gelişi güzel odamın bir kenarına bıraktım.Günün verdiği yorgunluktan olacak kendimi öylece olduğu gibi yatağımın üzerine bıraktım.
Az sonra sabah ezanı okunmaya başladı.
Bu ilahi sesi büyük bir huşu içinde dinlerken kendimden geçmişim.
Mustafa Arif Razgartlı
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.