- 5920 Okunma
- 11 Yorum
- 0 Beğeni
BENDE DE ANKARA ÇIKARTMASI
ANKARA ya deniz getirdik nasıl olmuş yakışmış değilmi
Herkes Ankara ya yaptıkları gezileri anlattı. Gördüklerini yazdı, bir nevi Ankara çıkartması yaptılar. Ankara da 26 yıldır yaşayan biri olarak bende son bir çıkartma yapayım dedim. Ben Ankara’lı değilim, Ankara lı lar kusura bakmasın, kendimi Ankaralı gibi hissetmiyorum. Ben Erdekliyim.
Ben gezmeye çıktığımda çok değişik güzel yerler keşfederim. Çünkü planlamadan gezerim, sokağın veya caddenin başına geldiğimde kendime sağ mı, sol mu diye sorarım. İçimdeki ses ne derse o tarafa döner gezmeme devam ederim. Böyle yaparak çok değişik güzel yerler buldum. Kaybolduğumda olmuştur tabi ki, oradaki esnafa, yada taksi durağına sorarım. Ankara’ya yeni geldiğimde yine böyle bir gezimde kayboldum. Yine Ulustaydım, nerede olduğumu bilmiyordum kayboldum. Bir baktm polis noktası var karşıda hemen polise sordum, polis yardımcı olmuş otobüs durağına kadar bana eşlik etmiş götürmüştü. Biz kadınlar adres sormaktan çekinmeyiz ama erkekler sormazlar sonrada aynı yerde dolanır dururlar. O erkeklerden bende de var bir tane.
Ankara da doğmuş büyümüş arkadaşların bilmedikleri yerleri ben bilirim. Ankara’lı arkadaşlarıma ‘’bakın yeni bir yer keşfettim sizi oraya götüreceğim’’ derim. ‘’Ya nerden biliyorsun orayı veya biz Ankaralıyız biz bilmiyoruz’’ derler.
Mesela bir gün Ulus eski Meclisin oradaki otobüs duraklarında arkadaşımı beklerken, dedim şu meçlisin etrafına bakayım. Orada ki kafeyi fark ettim. Meclis bahçesinde koca koca ağaçların arasında, çimlerin üzerinde masalar, sandalyeler konulmuş bir kafe şemsiyeli masalar falanda var. Hemen gittim bir masaya oturdu, çay söyledim. Arkadaşımın gelmesine daha vardı. Yemek de varmış, Meclis de ve orada çalışanlar orada öğle yemeklerini yiyorlarmış. Menü de güzel ve fiyatlar çok ama çok uygun, mesela çay 30 kuruş evet sadece o kadar. Arkadaşı aradım yeri tarif ettim, oraya gelmesini söyledim. İnanır mısınız yol kenarında ki bu yeri zor buldu, yolda giderken başını sağa çevirse görecek. Meçlisin bahçesi olduğunu dahi bilmiyor, meclise dahi girmemiş. Geldiğinde bayıldı, ‘’Eray sana pes’’ demişti, ‘’nasıl buldun burayı ben Ankaralıyım ben bilmiyorum’’ demişti. Şimdi arkadaşlarıyla da sık sık gidiyormuş, birliktede gidiyoruz tabi ki.
Geçen gün bu sitenin ana sayfasında kültürel etkinlikler ve gezilecek yerler diye bir başlıkta Gramofon Kafe diye bir yazı gördüm. Bende gramofon meraklısıyımdır. Hep bir gramofonum veya pikabım olsun istemişimdir. Nasıl ve ne nerenden temin edeceğimi bilmiyorum. Hemen nerde diye baktım aman birde ne göreyim Ankara da hemen adrese baktım. Açık adres yok sadece Koyun pazarı yazıyor. At pazarı adını duymuştum, Saman pazarını da biliyorum. Koyun pazarı daha önce hiç duymadım, nerede olduğu hakkında hiçbir fikrim yok.
Hemen Dışkapı da resmi dairede çalışan arkadaşımı aradım. Dışkapı Ulusa yakın ya biliyordur veya orada bilen biri vardır diye düşündüm. Kendisi Ankaralı ‘’Koyun pazarını biliyor musun?’’ diye sordum. ‘’Koyun mu alcan ne yapçan orayı bilmiyorum’’ dedi. O zaman oradaki iş arkadaşlarına sor’’dedim. Öğrendi beni aradı, At pazarının oralardaymış.At pazarı da Saman pazarının oralardaymış. Ulus da sora sora bulurum. Sora sora Bağdat bulunmuş da ben Gramofon kafeyi mi bulamayacağım.
Geçen Cuma kızımın YGS sınavından önce Hacı Bayrama gideyim dedim. Sınava girecek kızım ve bütün öğrenciler için Hacı Bayram Veli efendimizin türbesinde dua edeyim. Hacı Bayram caminin etrafını düzenlendi, güzelleşti. Daha önce de gittim. Annemi, babamı, kardeşimi götürdüm. Ben ara sıra giderim.
Sabah saat 11 gibi hazırlandım evden çıktım. Batıkent den Ulus Rüzgarlı ya dolmuş var, Hacı Bayrama da yakın, dolmuşa bindim. Dolmuş, otobüs ve metro gibi ulaşım araçlarında giderken, kitap okumayı severim. Vakit çabuk geçer, Bende bir türlü bitiremediğim AŞK kitabını okuyarak Ulusa geldim. Cuma namazına vakit az kalmıştı.
Kestirmeden merdivenlerden camiye doğru ilerlerken, kadının biri önüme geçti. ‘’On gündür açım bana yemek parası Allah rızası için’’dedi. On gündür aç olması mümkün değil, vermeyeyim merhametimizi sömürüyorlar dedim, ama ya doğruysa ya ihtiyacı varsa deyip verdim. Aceleyle hızlı adımlarla ezan okunmadan camiye ulaştım. Etrafındaki dükkanlar dan orada hayrıma dağıtmak için şeker aldım. Kızımın sınavı için güzel geçsin diye dualarla dağıttım. Herkes iyi geçer inşallah diye dua ettiler. Büyüklerimizden öğle öğrendik. Duamızı ettik oradakiler içinde dua ettim. Etrafı dolaşmaya başladım.
Hacı Bayram Velinin türbesi çok kalabalıktı. İnsanlar grup halinde giriyorlar ziyaret ediyorlar, dua ediyorlardı. Öğrenci ve veli çoğunluktaydı. Orada yatan veli den istemiyoruz tabi ki, orada yatan veli kişinin yüzü suyu hürmetine Allah dan diliyoruz.
Caminin yanında kilise vardır. Hacı Bayram cami ile kilisenin bir duvarı ortak duvardır. Kilisenin sadece dört duvarı kalmış, viran hale dönmüş ama yıkmamışlar. Bu da dinimizin hoşgörüsünün göstergesidir, hiristiyanlığa ve diğer dinlere gösterdiği saygı ve hoşgörüdür. Kiliseyi de dolaştım içine girmesi yasak, ancak etrafını dolaşabiliyorusunuz.
Hacı Bayram Caminin havlusuna çok güzel bir havuz yapıldı, Hareketli fıskıyeler, ağaçların altına çimenlerin üzerine yerleştirilmiş banklar, kayalar oturmak için konulmuş. Havada çok güzel güneşli bahar havası gibiydi. Herkes bir yerlere oturmuş dua ediyorlar, sohbet ediyorlardı.
Cami etrafındaki eski vira evler vardı. O eski Ankara evleri düzenlendi. Restore edildi, yenilendi ve dükkanlar olarak hizmet veriyor. Kafeler, lokantalar ve dini kitap ve dini eşya satılan dükkanlar açılmış, ben etrafı geziyor bakıyorum. Hacı Bayram camisinin kaşısın da ki çarşısı da yenilendi, düzenlendi. Eskiden çok kötüydü, köhne eski dükkanlar vardı. İnsanlar oraya gidince dini vecibelerini yerine getirir ve gezmeden giderlerdi. Oysa şimdi gezmeye de geliyorlar alış veriş de yapıyorlar. Dükkanları gezdim, dolaştım ihtiyaç duyduğum bir şey olmadığı için bir şey almadan oradan ayrıldım.
Ulus haline giderken yolda işportacılar camiye yakın yerlerde gözleme, pide, simitçiler. Ne ararsanız satıyorlar, eşofman takımları, tişört, çorap satıcıları var. Çok severim işporta bakmaya yol kenarlarında ne satılıyor diye incelemeye. Bütün kadınlar aynı değimliyiz, alış veriş değince dayanamıyoruz. Ne yapalım bu da bizimde en büyük zaafımız.
Elimde küçük suyum, omzumda çantam, ayağımda çok yürüyeceğim diye spor ayakkabılarım başladım gezime. Hemen halin oradaki bir esnafa at pazarına nasıl gidilir diye sordum. Adam ileriden sağa dön çıkrıkçılar yokuşunu çık, yokuşun başında orada birilerine sor dedi. Dediği gibi yaptım, sola döndüm.
Çıkıkçılar yokuşunu tırmanmaya başladım. Sokak da iki taraflı dükkanlar var. İstanbul daki Tahtakale ye benziyor, ne arasanız var. Çeyiz dükkanları, dükkan önlerinde kına tepsileri, bindallılar, kına,nişan kıyafetleri ceyizle ilgili ne varsa. Benim zamanımda kınayı bir tasa karar kınamızı yakarlardı. Şimdi etrafı fırfırlı, işlemeli içinde mum koyma yerleri, kına koyma tası ortada çok ilginç bir tepsi. Neler çıkarmışlar insanlar alsın diye. Şimdi her şey albenili gösterişli eskiden sade ve daha basitti her şey.
Ben dükkanlara baka baka fiyatlarını sorarak ilerliyorum. Yokuş dik bir yokuş, Allahtan çok ilginç şeyler dükkanlar varda inceleyerek ilerliyorum. Çıkıkçılar yokuşunda ne ararsan var, düğün malzemeleri sünnet, evlenme. Damatlıklar gelinlikler nişan kıyafetleri, sünnet kıyafetleri ucuzu da pahalısı da var. Herkesin kesesine uygun ne istersen bulabilirsin. Mutfak eşyaları, halıcılar, hediyelikler, incik boncukçu. Bazen oraları gezmeye giderim hoşuma gider böyle yerleri gezmek.
Zorlu bir tırmanıştan sonra yokuşun başına varıyorum. Orada ki bir esnafa yine at pazarını ve koyun pazarını soruyorum. Altındağ Belediyesinin binasının sol tarafından gidin ileride dedi. Bende adamın dediğini yaptım, Belediye binasının yanından ilerledim. Orada da birilerine sordum ilerden sola dönün dediler. Ben Bağdat misali sora sora bulacağım inşallah. Sonunda sokağın başındaki tabelayı okudum Koyun Pazarı Sokağı yazıyor oh şükürler olsun sonunda buldum.
Sokağa bir bakıyorum Allahım çok güzel kendimi Safranbolu da hissediyorum. Orası gibi eski evler sanki 2012 yılından 1800 li yıllarlara ışık hızıyla gelmiş gibiyim. Eski Ankara evleri restore edilmiş, güzelleştirilmiş hatta çok güzel olmuş. Ben uzun zamandır yıllardır buralara gelmiyorum. Viran, yıkık dökük evler vardı, kimse yüzüne bakmaz herkes buradan kaçardı, oysa şimdi bambaşka çok güzel olmuş. Ben çok etkilendim, çok hoşuma gitti. Şimdi burada Gramofon kafeyi bulmaya sıra geldi. Hemen yine bir esnafa sordum, ileride yokuşu biraz çıkınca dedi.
Ben bütün dükkanları inceleyerek yokuşu çıkmaya başlıyorum. Bakırcılar, gümüşçüler, hediyelik eşya satan dükkanlar, çiftlik malzemeleri satan dükkanlar var. Bu dükkanlar da orak, halat, urgan, atlara vurulan yularlar, semer, tırpan, bel, kürek ne ararsanız var. Ben her şeyi çok dikkatli inceleyerek ilerliyorum. Bir yandan da ne kadar zor yerdeymiş, iki saattir arıyorum sormadığım kimse kalmadı yoruldum diyorum.
Birde baktım, ilerde sağda bir dükkanın tabelası dikkatimi çekti. Tabelada Gramofon kafe yazıyor, oh çok şükür ulaştım dedim. Kapısında duran beye ’ya iki saattir burasını arıyorum, sormadığım kimse kalmadı. Ne zor ve meşakkatliymiş size ulaşma’ dedim. Adam da ‘’güzele ulaşmak meşakkat ister’’dedi. ‘’Hı akıllı adam ve hoş sohbet sevdim ben bu beyi’’dedim içimden. Kendini tanıttı sahibi Ali Okan Bey ve birlikte içeriye girdik. Aman Allahım burası nasıl bir yer böyle ağzım açık kalıyor.
Devamı yarın
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
2.4.2012
YORUMLAR
ne güzel okuyodum birden devamı yarını görünce pat diye kaldım valla :) Allahtan o yarın benim için geçerli değildi beklemek zorunda değilim hemen diğer sayfaya geçiyorum :))
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
ankarayı seviyorum..lakin yaşamayı düşünmezdim..
denizin olmadığı yer de bana eksik bir şeyleri hissettiriyor..
çok güzel bir anlatımdı..,
kaleminize sağlık..
en çok da kızılay meydanını seviyorum..
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
okuduğunuz ve yorumunuz için teşekkürler
selam ve sevgiler
efendim çok güzel bir ankara gezisi okudum yazınızdan şu kafeyi anlatmadan bitirmişsiniz yazıyı bakalım yarın ola hayrola bir günde o kadar yeri nasıl gezdiniz birde benim anlamadığım kızınız için hacı bayram veliye gidiyorsunuz neymiş sınava girecek diye dua edeceksin türbede kızınızın kazanmasına yardımı olacak sizin gibi aydın görüşlü bunu yaparsa başka söylenecek bir şey yok
şimdi yarını bekliyorum saygılarımla selamlar
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
selam ve saygılar
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
selam ve saygılar
fidaydası, misketi,yalan dolan siyaseti vardı,
sayenizde denizi oldu ankaranın,
roman misali su gibi okudum,
velakin büyük şehirden nefret ederim,
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
saygılar selamlar
kul düşünce
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
SİYASETÇİLER, ANGARAYA DENİZ GETİRECEZZZ...DİYE VAADDE BULUNMAMIŞLARDR, YOKSA OLURDU DENİZİNİZ... BAK ESKİŞEHİRİMİN PLAJI OLDU SİYASETÇİLER SAYESİNDE... KIZMA AMA ANGARAYI HİÇ SEVMEM, HATTA NEFRET EDERİM...ÇÜNKÜ İÇİNDE PALAVRACI SİYASETÇİLER BARINDIRIYOR... SAYGIYLA
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
yarın anlatacağım kafe çok güzel okuyun mutlaka bence
selamlar saygılar
Ankarada bulunuşum toplam olarak 1 seneyi bulmaz. Sayenizde tanıyorum...
Türbelerin ziyareti tabi çok güzel bir gelenektir. Onlar için dualar okumak da...
Ancak bana sorarsanız dua etmek için onları aracı yapmak yerine doğrudan Allaha dua ederseniz daha makbul olur... Önce halimize, verdiği nimetlere şükürler edip, sonra güzel isimleriyle Rabbimizi över, sonra peygamber efendimize salavatlar getirirsek dualarımız daha bir makbul olur...
Tabi ki Allah bizim içimizden geçenleri de bilir. Dolayısıla önemli olan içimizden, inanarak dua etmektir.
Allah kabul etsin derim...
Kadir Tozlu
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
selam ve saygılar
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
sende ankaradasın sanırım birlikte gidelim ve burada yazalım kısknanlar çatlasın diye şarkı söyleyelim
sevgiler
inci*
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
sevgiler
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
sevgiler
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
sevgiler
AYSE 09
canım ya sevgimlesin
ERAYIM İNA BİR DENİZİMİZ OLSA VARYA TADINA DOYULAMZ OLUR SENİ ETKİNLİĞE BEKLİYORUM MELEĞİM AKŞAM SAAT: 19.00’DA
YER: YOZGATLILAR FEDERASYONU SALONU MAMAK(ŞEHİTLİK)ANKARA
TEL: 0 312 319 15 15 İRTİBAT TEL: 0 543 556 34 02
ORHANİZASYON: YOZGAT PLATFORMU SARIKAYA ŞAİR VE YAZARLAR DER.YÖN.KUR.ADINA ...
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
ayrıca ablacığım ne zaman bu etkinlik onuda yazsan ve siz gidiyormusunuz bu etkinliğe orada görüşelim
sevgiler