Ne Karalasam Bilemedim Ki ...
Uzun zamandır en yakın arkadaşım kalem ve kağıt ile pek buluşamıyoruz. Buluşsak bile ancak kalemimin gölgesi kağıdıma vuruyor. Evet aklımdan milyonlarca şey geçerken hepsini bir başlık altında toplayamıyorum. Sanırım tek sorunum bu ... Dediğim gibi aklımda milyonlarca şey var. Gözlerimi kapatmama fırsat bırakmadan yokluyorlar beni adeta ... Almam gereken kararlar geliyo gözümün önüne. Ve tabi ki gene ne yapacağımı bilmeden kalkıyorum, dakikalarca uzandığım yatağımdan. İçerden ailemin sevinç dolu kahkahaları geliyor kulağıma ve ben kulaklarımı tıkamaktan başka çare bulamıyorum kendime. Bu zamana kadar hep yazdım ... İyi kötü her anımda yanımdaydı sırdaşım. Kim mı o sırdaşım ? kalemim ve kağıdım ... Şu sıralar onlarla da iyi sayılmazdı aram. Cep telefonumunda şarjı bitmiş yirmi beş saniyede bir sinir edici bir ses çıkarıyor. Bu yüzden kafamı yastığa gömerek slow şarkı bile dinleyemiyorum. televizyonda her zamanki gibi emeklilere adanmış bir çok dizi ve program var. Her biri diğerinden daha can sıkcı.
Ben mi ? Ben yalnızca ne yapacağımı bilmiyorum o kadar. Yazmak isteseemmm ..Evet sadece saçmalıyorum. müzik dinleseeemm ... Ah şu şarj meselesi ! Biraz uzansaaammm ... Boş boş bakıp kalkıyorum. Ne yapsam ? şu an bu yazının sonunu nasıl getireceğimi bile bilmiyorum. Aklım, duygularım, yaşamım karmakarışık. Ve ben sadece karalıyorum. Yazık ki ne karalayacağımı bile bilmiyorum. Boş bir kağıdı dolduruyorum yalnızca. Bir an önce sabah olsa belki bir nebze olsun şu içimdeki gereksiz tembellik kalkar ortadan. Şöyle bir sabah olsa herkese desem günaydın ...
Yazımın sonuna üç kelime bırakırım. O daa...
Erva Esin Aydın ...