Pippa Bacca... Unuttuk evet. Bende unutmuştum. Az önce bir arkadaşım internet üzerinden ’Farkındalık yaratalım Pippa Bacca’yı unutmayalım hatırlatalım’ diye mesaj yollayınca ’Pippa Bacca kim? ’ demenin pişmanlığını yaşadım. Kendim için utanç verici bir şeydi. Hemen internette bir araştırma yaptıktan sonra utancım bin kat daha arttı. Pippa Bacca’nın kim olduğunu siz de merak ettiğiniz değil mi? Anlatayım.


Pippa Bacca bir arkadaşıyla beraber 8 Mart 2008’de ( Dünya Kadınlar Gününde) ’Barış Gelini’ adı altında dünya barışı için bir yolculuğa başladı. Bu yolculuk Milano’dan başladı. Sırasıyla; Slovenya, Hırvatistan, Bosna, Bulgaristan, Türkiye, Suriye, Lübnan, İsrail ve Filistin üzerinde olacaktı ve Tel-aviv de bitecekti. Bacca Nisan ayının ortalarında Kudüs’e ulaşmayı planlıyordu. Yolculuk başında kendi internet sitelerinde ’Beraberimizde yolculuk boyunca üzerinde birikecek tüm kirlerle birlikte götüreceğimiz tek elbise beyaz gelinlik olacak’ demişlerdi. Beyaz gelinlikle otostop çekerek yapacakları bu yolculuk iyi başlamıştı ve iyi gidiyordu. Ama bitiremediler. 31 Mart 2008’de Kocaeli’nin Gebze ilçesine bağlı Tavşanlı Köyü yakınlarında Ballıkayalar mevkiinde tecavüze uğradı ve sonra boğularak öldürüldü. Kutsal bir amacı olan bu yolculuk vahşice son bulmuş oldu.


Böyle bir vahşetin olması çok üzücü bir durumken bir de bizim ülkemizde olması o kadar utanç verici ki. Tarihiyle övünen, Atalarının hoşgörüsüyle, misafirperverliğiyle, adaleti ile ve bir çok iyi özelliğiyle övünen bir ülke nasıl bu hale geldi anlamıyorum. Yani bir insan korkmadan bizim ülkemizde dolaşamayacak, gezemeyecek mi? Bu korkuyu oluşturan insan müsvetteleri cezalarını buluyor mu? Bu vahşeti yapabilecek potansiyeli olan hayvanlara karşı önlem ne kadar alınıyor? Adalet nerde? Adalet dediğimiz şey güvenliği sağlamak için değil midir?


Açık açık söylüyorum. Ben idam cezasını geri istiyorum. Hemde çok daha yaygın bir ceza olmasını dileyerek. En azından güvenliği, huzuru tekrar yakalayana kadar. Tecavüzcülerin, çocuk istismarcılarının, uyuşturucu tacirlerinin, keyfi adam öldürenlerin ve bir sürü aşağılık insanların asılmasını istiyorum. Hem de öyle kıytı köşede değil. Meydanlarda. Pippa Baccanın katilleri şu an ne yapıyorlar bilmiyorum. Ama onların hakettiği ceza bu değil midir? Adalet bu hayvanların asılması olmaz mı? Bu ülkede bırakın turistleri belli bir saatten sonra kadın vatandaşlarımız güven içinde, korkmadan dışarı çıkamıyor. Hatta buna erkeklerimiz de dahil. Daha bir kaç hafta önce bir arkadaşımın arkadaşı bir tinerci tarafından öldürüldü. Ne yaptılar o tinerciye çok merak ediyorum. Üç beş yıl ya da on yıl yatıp çıkacak mı bunlar? Çıktıktan sonra yine sokaklarda korkuya sebep olmayacaklar mı? İlla adalet dediğimiz şey cinayet olduktan sonra tecavüzden sonra mı olur? Ya da güvenlik bu şeyler olduktan sonra faillerini yakalamakla mı olur? Böyle kişileri, tinercileri, fikriyatı bozuk olanları --bir şey yapmalarına hiç gerek yok-- direk toplamak halk güvenliği için iyi olmaz mı?


Ben bu ülkenin tekrar güvenli bir ülke olmasını istiyorum. Bizlerin ve turistlerin rahatça dolaşacağı, yolda kalanların rahatça otostop çekeceği bir ülke istiyorum. Tereddüt etmeden insanların gelebileceği zor duruma düşerlerse yardım edileceğinden emin oldukları bir ülke olsun istiyorum tekrar. Bu üç beş kanı ve fikri bozuk hayvanlar yüzünden bu ülkede güven olmuyorsa, insanlar korkmadan birşeyler yapamıyorsa hemen bu kanı ve fikri bozuk insanları asalım... İdam’a insan haklarına ters olduğunu düşünüp karşı çıkanlara sesleniyorum. Barış için yola çıkmış bir yabancının onca ülke içinden rahatça geçip bizim ülkemizde katledilmesine neden olan insanların! varlığı insan haklarına terstir. İnsan olanların haklarını gasp edenleri yıldırmayan bir hukuk, bir adalet sistemi insan haklarına terstir. Daha güvenli, daha adaletli bir Türkiye hayaliyle... Bir daha Pippa Bacca olayındaki utancı yaşamamız dileğiyle...




Ahmet BAYRAM