- 908 Okunma
- 8 Yorum
- 0 Beğeni
Tüylü Yılan / II
Karanlıkta parlayan bir sürü yıldız kümesi dairenin içinde döndü. Büyük bir alanın orta yerindeki yüksek piramitten yayılan yeşil ışık gökyüzüne doğru ışık saçtı. Yıldızlardan yayılan kırmızı ışıkla çarpıştılar. Piramitin kapağı açıldı.Kara kaplı kitaptan yayılan sembolik işaretler hareket etmeye başladı. Kitabın üstünde sarı ışık kümeleri oluşturarak hızla dönmeye başladı. Şekil alan sakallı yılan piramitin kapağından gökyüzüne fırlayıp yıldız kümelerini yutarken sakallı yılanın yüzü Jack’e aitti…
Uykusundan sıçrayan Chloe terlemiş saçlarını eliyle arkaya bıraktı.
“Lanet olsun, bu kötü bir rüya sadece, Off... Jack...” dedikten sonra tuttuğu soluğu bıraktı.
Rahatsız olmuştu. Kalktı yüzünü yıkadı. Pencereye gitti. Dolunayı izlerken gözü yeniden sitenin süs havuzuna takıldı. O havuzun çevresinde ne zaman birini görse içinde tanımlayamadığı bir merak uyanıyor, oradakinin jack olmasını arzuluyordu.
İşe giderken direksiyonu Eduardo Alejo’nun öldüğü eve doğru çevirdi.
Yeniden eski binanın merdivenlerini çıktı. Kapıya geldi. Kapı kapalıydı. Arkaya gerildi ve tekmeleyerek kapıyı açtı. Zayıf kilidin eğreti tuttuğu kapı ardına kadar açıldı. İçeriye girdi, topuğuyla kapıyı itti.
“Bir şey olmalı bu evde ama nedir aradığım bilmiyorum.” diye kendi kendine söylenirken yerdeki tebeşirle çizili ceset sınırının başında çantasından kalemini çıkartıp gözlerini kapadı. Donmuş gibi kaldı. Kendi çevresinde bir tur atarken tokası açıldı ve saçları omuzlarına döküldü. Durdu. Derin lacivert gözlerini açtı.
Birden evi didik didik aramaya başladı. Hiç bir şey bulamadı. Odayı terk ederken topuklu sivri ayakkabısı halının üzerindeki giysilerden birine takıldı. Chloe yüz üstü odanın ortasına düştü. Çenesi acımıştı. Zevkle çenesini okşadı.
“İyi oldu.” dedi.
Kalktı ayağından fırlayan ayakkabıyı aramaya başladı. Yığılı giysilerin içinde ceketin astarına takılan ayakkabıyı buldu.
“Bu da nesi?” dedi.
Yırtılan ceketin astarından birkaç resim ve küçük bir kartpostal çıktı.
***
“Şef odanda mısın?”
“Evet Chloe... söyle...”
“Birazdan orada olacağım Şef”
Chloe ve Şef Cape yüz yüze konuşmaya başladılar.
“Sorun nedir Chloe?”
‘’Sorun benim senelik iznim. Elimde birkaç dosya var. Onları diğer arkadaşlara teslim edip tatile gitmek istiyorum.’’
“Elbette, bu senin hakkın...”
“Mümkünse hiçbir haber duymak istemiyorum Şef...”
“Pekâlâ...”
Gülüştüler.
“İyi bak kendine Şef, bakalım ben yokken kiminle uğraşacaksın?”
Chloe binayı terk etti
* * *
Pazartesi saat 10:30 Londra Hava alanı
Chloe uçağın camından küçülen binalara ve insanlara baktı. Elindeki bilette göz gezdirdi.
Londra-Mexico City...
Bir süre sonra beyaz bulutlardan başka bir şey görünmüyordu. Çantasını açtı. Kartpostalın arka yüzündeki adresi okumamaya başladı.
Bayan Casamira Alejo
Reforma cad. Nozali 5.Sokak No 12
Mexico City
Resimlere baktı. İki küçük oğlan çocuğu, birbirlerinin kopyası. Ve yine başka bir fotoğrafta iki yetişkin insanın birebir kopyası …
“Bu fotoğraftakiler ikiz kardeşler. Ölen bunlardan birisi ama hangisi? Ölen Eduardo Alejo ya diğerinin ismi nedir?”
Kafasını koltuğa yasladı. Boğuluyor gibi hissetti kendini.
“Bunu kendin istedin mızıklanmak yok. Hırsın seni öldürecek bu gidişle Chloe...”
Başkent Mexico City , Emporio Reforma Oteli:
Chloe başına kırmızı havluyu sararak banyodan çıktı. Yatağın yanına geldi. Havluyu koltuğun üzerine bıraktı. Yarı ıslak saçları omuzlarından sırtına döküldü.
“Rahatlamam gerek, yarın Bayan Casamira Alejo’ya iyi bir hikaye uydurmam gerekiyor.”
Kendini yatağa bıraktı.
* * *
Otelden ayrılan Chloe bir taksi çağırttı. Adresi adama uzattı.
“Bu adrese gitmek istiyorum.” dedi
“Adres biraz uzak Bayan, hep sorun çıkarıyorlar bana para verirken .”
“ Bir sorun olmaz siz beni götürün ve orada biraz bekleyin yeter.”
“Tamam, bayan güneşte uyuyan bir kaplumbağa kadar hareketsiz dururum.”
Dedektif Chloe 12. Nolu kapının ziline elini uzattı.
“Tanrım neyle karşılaşacağımı kimse bilemez…” diye söylenirken tedirgindi.
Kapıyı beyaz saçları ve yanakları tombul, gözleri çukuruna kaçmış yaşlı bir bayan açtı.
“Bayan Casamira Alejo?”
“Evet, benim; ne istemiştiniz.”
“İzin verirseniz içeriye girebilir miyim? Ben oğlunuzun kız arkadaşıyım, burada işlerim vardı. Oğlunuz sizi ziyaret etmemi istedi benden.”
“Bak buna çok sevindim kızım, içeriye gel kapının önünde durmayalım lütfen. Sen hangi oğlumun kız arkadaşısın?”
Chloe bir an düşündü.
“Tahmin edin bakayım bilecek misiniz Bayan Casamira?”
‘’Eduardo’nun değil o hep kızlara karşı soğuktu, çevresinde hiç kız arkadaş görmedim. Sen Chao’nun kız arkadaşı olmalısın. Uzun zamandır buraya gelmiyor. Pek haber alamıyorum her ikisinden de çok şikâyetçiyim. Kendilerini Londra’ya attılar ve birkaç kartpostal yollayarak beni unuttular.”
Chloe düşünmeye devam etti.
“Oğlunuz Chao’ya sizden haber götüreceğim. Bu ara yeni bir işle uğraşıyor. İş değişikliği yaptı. Bundan da haberiniz yoktur.”
“Bak bunu bilmiyorum kızım, oysa o mesleğini çok severek yapıyordu. Mexico City’de çok sevilen dedektifti. Neden ayrıldı buradan bilmiyorum. Hiç konuşmazdı böyle şeyleri benimle.”
Chloe yutkundu. Bayan Casamira ile vedalaştı.
Oldukça şaşkındı.
“Dedektif mi? Chao bir dedektif ve ölen kardeşini araştırması gerekmez mi? Bize başvuruda bulunan böyle bir isim neden yok. Üstelik bu adam Londra’da yaşıyor.”
...
YORUMLAR
lacivertiğnedenlik
Teşekkür ederiz
Şimdi ben akisyon filmi izlerken uyuyakalan sonra da uyanıp "ne oldu, o kimdi, katil bulundu mu?" diyen insan pozisyonuna düşmekten kokuyorum ama, Jack kimdi ben orayı kaçırdım mı?
Bu arada sizinki nasıl bir hayal gücü, kafada poşetler, yılan simgeli örgütler, Londra'dan Meksika'ya yolculuklar. Ne diyelim bravo yani.
Böyle bir kitap olsa, ben yazın balkonda bir tabak can erik ve tuz eşliğinde zevkle okurdum sanırım.Elinize sağlık
lacivertiğnedenlik
çok saygılar
Kesinlikle hiç bir şekilde dikkatimi başka birşeye kaydırmadan okuyabildiğim ender öykülerden biri bu çalışmanız. Üstelik ilk bölümle birlikte okudum.
Amerikanvari olmuş yine ama. Chaotica yine kızacak ama tiplemeler filmlerde izlediğimiz karakterlere benzediği için sinema izlemişim gibi hissettim. Bence bu güzel birşey. Anlattığınız herşey ve her kare zihinlerde şekilleniyorsa başarılısınızdır bence.
Beni de yazın takip edenler kalemine:)
Sevgiler.
lacivertiğnedenlik
Aynur Engindeniz
lacivertiğnedenlik
seviyorum toprak seni
.