- 683 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
'Yanlızlığım'
Mendil satan bir sokak çocuğu kadar,telaşlı şimdi yanlızlığım.
Uzattığım sevgi kırıntılarını,yanlızca vicdan sahipleri alıyor.
Acıyan bakışlarla.
Tebessümlerimle teşekkür ediyorum,elime sıkıştırılan bir kaç kuruşun sonunda.
Bedenimde kimsenin çözemediği bir duruş,
Ve gidişin !diyorum.
Sus kalmış dudaklarına mavi rujlar sürmüş;Okyanuslardaki rengine avazı çıktığı kadar bağırıyor...
Sessizliğin içinde,sensizlik gibi kayboluyor gözlerim.
Bir karanlık ancak bu kadar sonsuzluğu anlatır.Ne zaman o boşluğa dipsiz kuyulara bakar gibi baksam,ruhum uçurumdan düşüyor gibi çığlık atar.
Ve ben anlarım o an.Gene tüm ruhumla seni ’özledim’.
Şimdi alnına alnımı dayayıp,haykırmak vardı,Seni seviyorum diye.
Bir şey söyle bana,ruhumun kulağına fısılda hadi.Kalbimin ortasına çökmüş bu kaya parçasını,tüm kuvvetimle atabileyim ve tekrar nefes alabileyim.
Bir kedi yavrusu kadar sokaktayım işte.Yavru olduğu için ’ay ne tatlı’denilen,ama ’pis’olduğu için uzaktan sevilen.
Bazen dinlenmekten çok,dinlenilmeye ihtiyacı oluyor insanın,ve söylenmemiş stemler büyüttüğümü anlıyorum koynumda.
Göz yumarak doyurduğum
Ağlayarak uyuttuğum
Maske takarak susturduğum.
Kanatsız uçmak istiyorum bazen göklere.
Sonra paraşütsüz
atlamak.
Yer yüzüne yaklaştığım her an,çakılacağım endişesi yaşarken,birden kendimi okyanusun ortasında bulmak.Dibe vurmuş hayallerimi deniz yosunlarına sormak.
Nefes alabilme serüveni yokluğun.
Ve ben biliyorum!
Yüzme bilemeden daldığım denizlerinde çırpına çırpına su yüzüne çıkıp,boğulmamaya çalışıyorumm.Ensemden tutup kafamı suya sokan sensin halbuki biliyorum...
Yalın ayak yürüdüğüm kaldırımlar, pejmurde düşüncelerin pençesinden sıyrılıp hayat dersi veriyor bana.
Acılar;diyor...
Gecelerine davetsiz misafir
Kan damarlarını pıhtılaştıran bir uyuşukluk
Aspirinin bile işe yaramadığı bir donukluk
Göz kapaklarının sarhoşluğun da yalpalatan, tek yaşanmışlıktır.
Hani bazen sessiz ve karanlık olduğu halde perdeyi aralarsın ya,görmek istediğin sadece eve ışığı yansıyan sokak lamabasının altında ’o’nun yansımasıdır,ve o an şunları söylersiniz.
Ey sevgili;gönül kapılarına çarpan hasretlerimi duyarsın bilirimde ,ne olur sanki aracı yaptığın ’dua’m arş katına yükselip amin demeden gelsen.
Ve anla artık.
Şiir değil sana yazılanlar,yüreğimden kopan fırtınaların uğultusu...
çünkü biz;
Kabul oranı düşük bir sevdanın sırtında vardık secdeye.Günah işleyelim diye uğraşan şeytan bile yaptıklarından utandı.
Yoksa sırat köprüsüne uzanan bu yolda,israfil yokluğunda kıyameti koparırmıydı?
YORUMLAR
oysa sırat köprüsüne uzanan bu yolda,israfil yokluğunda kıyameti koparırmıydı? her karanlığın birde sabahı var oysa Kanatsız uçmak istiyorum bazen göklere. aşkımın şaçlarına tutunarak sayfaya düşen güzel bir yazıydı yazan kalemi yüreği kutlarım Bogazın kıyısından slm