Bir kimsenin beni yüzüme karşı methetmeye hakkı olursa, yüzüme karşı beni tenkit etmeye de hakkı olması lazımdır. bısmark
Selahattin YETGİN
Selahattin YETGİN

Hasret Kapıları

Yorum

Hasret Kapıları

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1043

Okunma

Hasret Kapıları

Hasret Kapıları


Bunca yıl hüzün yağdı göğsümün boşluğuna. Bunca yıl kırık ikindilerde el salladım ömrümün defterini tutan yıllara. Korkularıma alkış tuttum gün ortası. Yokluğunun tortulu kuyularına taşlar attım, yankısını dinledim bir zaman. Dilimden sökemedim sevdanı. Hoşçakal dedim ömrümün katmerlenmiş acılarına. Yüzümü alevinden uzak tutup, karınca dehlizlerine daldım. İzimi kaybettirene dek yürüdüm oralarda.

Bu mevsim de sensiz geçecek, biliyorum. Biliyorum, ne zaman ellerine uzanmaya niyet etsem, ellerini çekeceksin ellerimden. Gözlerini dikip uzaklara, anılarının kırlangıç yuvalarına çamur taşıyacaksın. Sıvalı duvarlara dalıp dalıp anlamsız iç çekişlerle dolduracaksın ömrünü.

Buralarda, sensizliğin kulaklarımı dolduran çınlamalarında yaşamaya alıştım artık. Her akşam seni beklemek çok fazla kahretmiyor beni. Kısacık sohbetlerini, kahkahalarını, zaman zaman gözlerine inen yaşları özlemiyorum anlayacağın. Sen yanımdayken buzdan kaleler oluşuyor çevremde. Ömrümce yıkılmayacak bu kalelerin içerisinde sonumu bekliyorum.

Kolay değil. Elbette nice zorlu hendeklerden atladık birlikte. Bir zamanlar, fırtınalara aldırmaz, depremlere siper ederdik göğsümüzü. Küçücük mutluluklardı otağında bağdaş kurduğumuz. Ellerimiz hiç ayrılmaz der, gözlerimiz başka hiçbir şey görmezdi birbirimizden başka. Sen yamalı sevdalarımı söktün içerimden, ben bir kenara fırlattığın aşklarını unutturdum sana. Yıllar geçti, fırtınalar dindi, yağmurlar yağdı, duruldu sevdamız da mevsimlerce.

Bir rüyaydı bitti dedik sonra. Bu rüyayı biz bitirdik belki de. Gidince biter sandığım korkularım gerçeğe dönüşünce, korkmaktan da kurtuldum. Sen, ellerinin zemherisinde çılgın bir ömür sundun bana. Gülüşlerini cam bir kavanoza koymuş, içimdeki yangın saatlerinde çıkarırdım, ömür diye. Yalnızlığımın ayak seslerinden kaçmayı bile unuttum artık. Kör kurşunlara rastlamıyorum kara gecelerde. Utangaçlığının izlerini sildim ellerimle defalarca. Gözlerinin karasına kömür çalıp tonlarca, olmayacak dualara diz çökmeye bile boş verdim.

Şimdi, yanı başımda dursan da, gözlerime bakmaktan yorulsan da, aldırmıyorum anlayacağın. Yokluğunun beni kahreden saatlerini geri getirmesen de, utangaç hallerini soluyorum uzaklarda bir yerde. Beynindeki soru yumaklarından kurtulmuş, bu yalandünyanın düzenine ayak uydurmuşsun sende.

Evet, işte böyle yağmur gözlüm. Kırık aynaların yalancı görüntüsünde bile yokum artık. Ayrılık mendilimi kaç kez yıkadım bilmiyorum. Geçen yıllar onu da çürüttüler benim gibi. Başıma yağan karlarda bile üşümüyorum anlayacağın. Anlayacağın, yeni mevsimlere açtım yüreğimi. Artık, hiçbir şey için üzülmemeyi ilke edindim kendime. Günümün her anından zevk almasını öğrendim. Biraz da ben oyun oynayacağım kalan yıllarımla. Sevmelerin, sevilmelerin kucağında ömrümü harcamayacağım. Kim bilir bir daha sevmeyeceğim.

Eğer, evet kır çiçeğim, ola ki bir daha seversem bu yerküreye yeni düşmüş bir tohum gibi olacağım. Günahsız, kim bilir, belki de hiç duygusuz, sevgi kulvarlarında dans edeceğim günlerce. Günlerce, yüreğimin bozkırlarını dolduran çimenlerde yuvarlanacağım. Onun yüreğinde ’Sevgi Dansı’ edeceğim. Ve inan ki asla ve asla ’Seni Seviyorum’ demeyeceğim. Ne kadar çok sevdiğimi nice yıllar geçse bile anlayamayacak. Bu yerküre döndükçe, bu devranda yaşamla sevgi arasında ince köprüden geçmeyi öğrenecek, hasretinin kapılarını hiç ama hiç açmayacağım...

Selahattin Yetgin

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Hasret kapıları Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Hasret kapıları yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Hasret Kapıları yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
yaprak18
yaprak18, @yaprak18
29.3.2012 09:55:09
10 puan verdi
beğendm
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL