- 1424 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Durdum, Düşündüm ve Öldüm!
Şuan burada ne işim olduğunu düşünüyorum bazen.
Bazen hiç bilmediğim bir şehrin sokaklarında, onca kalabalığın arasında kaybolmak bile istiyorum. Hayat hep bir otobüs yolculuğuydu. Hala ineceğim durağa gelmedik. Hala, onca yol gittikten sonra. Bitmeyecek mi bir gün bu düşünceler, acılar, umutlar.
Gülmeyi bile özlüyorum bazen. Bazen acı çekmeyi.
Her akşam aynı şey;
Uzanıyoruz yatağa, düşünmeye başlıyoruz ve o düşüncenin en güzel yerinde uyuyoruz. Sonra sabah oluyor ve hayat kaldığı yerden devam ediyor, düşünceler siliniyor ve hiçbir iz kalmıyor geriye.
Aslına bakarsan aşklarda böyle…
En güzel yerinde,
Uyuya kalıyoruz.
İsteyerek değil tabi. Bilerek..
Sanki içkimize ya da yemeğimize gizlice koyulmuş bir ilacın etkisiyle, uyuya kalıyoruz. Sonra uyanıyoruz. Hiçbir şey yok, kimse yok. Bir rüya mı bu?
Herkes bir gün gitmeyecek mi bizden? Neyi neden sevmeye çalışıyoruz ki. Saçma değil mi bu yaptıklarımız, çektiklerimiz?
Şimdi biri gelecek ve beni çok sev diyecek. Sevebilecek miyiz? Ya da ne kadar. Terazi hiç eşitlenmeyecek ki. Onun sevgisi ya da senin sevgin ağır basacak ve ikinizden biri gidecek. Bir gün giden olacağız, bir gün gidilen. Sonuç aynı değişmez bir kuralmış gibi, ölümü bekleyeceğiz…
Ve sanki ilk defa söylüyormuş gibi bize yine seviyorum diyecekler. Sonra içinde bütün yalanların, inanç dışı sevişmelerin olduğu bir süreç başlayacak. Yani dünya kirlendi diyebilirim. Bu da şöyle oluyor, artık yataklar ve çarşaflar temiz. Bizler kirliyiz. Bizi kirletenlerse, içimize girenler.
Hiç öldük mü?
Hem de defalarca.. Sen mesela, kaç kez dirildin hatırlıyor musun? Bir de anlamadığım bir şey, niye bizi sevdiklerimizin gidişleri öldürüyor. Neden bir bebeğin doğumu öldürmüyor ya da bizi birinin çok sevmesi. Çok sev ve öl.
Hiç dikkat ettin mi, şarkılar hep acıyı simgeler. Dinleriz defalarca. Acılar bu yüzden dünyanın ortak dili. Mutlulukta öyle. Ve biz nedense hep garip bir melankoli havasında yaşamaya çalışıyoruz. Bugün çok güldüysek yarın ağlıyoruz. Bir gün bu gözyaşları da bitecek. Ağlayamayacağız.
Boşver diyesi geliyor insanın içinden değil mi?
Hadi o zaman bu gece ağlatan, öldüren, mutluluklarımızı çalan bütün insanların şerefine bir kez daha ölelim.
Ne dersin?