- 515 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Geceye "deli" dediler.
"Geceye "Deli" dediler."
Susmuştu;
Kaskatı kesilmiş yüzü bembeyazdı.Gördükleri, duydukları, yalnızca duyularının farkında olmadan onu yanıltmasından ibaretti.
/Sıkıcıydı, kırıcıydı insanlar./
Bozuk bir saatin tik tak sesleri gibi deli ediyordu anlamsız sözcüklerle kurulan cümleler.Şiirler ağlatmıyordu, şiirler basitti.Mısralardaki amansız birliktelikti hazmetmediği.
Sahi neyi anlatmaya çalışıyorduk şiirlerde?
Kimin anlaması için debelenip duruyorduk, kimi çağırıyorduk. Farkında olmadan taş parçalarını yığmışız bir kovuğa. Kayalaşmaya başladığımızı geç farkediyorduk. Sözcüklerimiz ağırdı. Ağzımızdan çıkınca parçalıyorduk, kanatıyorduk,yıkıyorduk,yürekleri yakıyorduk.
Yazıyı bulanlara isyan etti bir divan kurulu üyesi.
-Ne diye acıları külfet yapıyorduk "anı defteri" diye.
Acı çekiyorduk, can çekişiyorduk. Yabancı bir şiirin romatizması vurdu kalbimize.Ayaklarına kapandık mavi gökyüzünün; geceyi özledik.
Yannis Ritsos’un çalakalem çevrilmiş şiirlerini okumaktan zevk almıyorum artık Ümit Yaşar’ın şiirlerinden aldığım zevk kadar.
Kendi şiirlerimde en güzel aforizmasını dinledim gecenin, aynadaki yüzüm daha gerçekçiydi kendi gerçeğimden.
Çok çarpıcıydı, çok acıklıydı.
/Sıkılgan,kırılgandı insanlar./
Bugün tüm acıları deşifre eden arabesk bir hüküm giydirdiler geceye.Ellerini arkasına bağladılar.Beyaz bir gömlekle tutuklu ilan ettiler onu ve koridorlar ilk kez sessizliğine bu kadar mahkum bir bedene tanıklık etti.
/Sıkıyordu, kırıyordu insanlar./
Çok yazık...