!!SİTEM!!
SİTEM…
Bir hayli uzun zaman olmuş bu diyarlardan gideli…Benim baktığım güneşe,ay’a,dağa,taşa,denize börtü böceğe bakmaz olmuş gözlerin.Sessiz sedasız çekip gitmişsin,kim bilir belki de acılar içinde gözyaşlarına boğulup, çığlıklar atmışsın.Bilmiyorum…Hem de hiç bilmiyorum bu ani gidişinin sebebini.Sormadım sorgulamadım;nedenini,gereğini.Böyle olması gerekiyormuş dedim kendi kendime..Ama içim içimi kemirip duruyor gidişini duyduğum günden beri.Hiç ağlamadım biliyor musun arkandan hem de hiç.Fakat gülemedim de neden mi;çünkü yapayalnız koyup gittin beni hiç bilmediğim görmedim bir yere…Sen şiirlerin de yaşayıp yazılarınla anılacaksın belki.Kimisi varlığın da olduğu gibi yokluğunda da anımsamayacak seni kim bilir.Bense hiç unutmayacağım..Hem de hiç...Senin suçun değil bu biliyorum ama sana tahmin edemeyeceğin kadar çok kızıyorum.Beni anlayan bir sen vardın,bir sen sözümü kesmeden dinlerdin uzun uzun……Diğerleri gibi dalga geçmez,hep destek olurdun bana.Öyle bir motive ederdin ki beni,seninle konuşmamız sonunda hep kendimi bırak Türkiye yi, dünyaca tanınmış bir yazar olarak görürdüm.İnancın,sevgin,ümüdin ümit verirdi bana.Bana ‘’elinden kalemi sakın bırakma ‘’demiştin.Sana söz hiç bırakmayacağım kalemi.Hayalimdeki kitabı yazamasam da,yazılarımı kimse okumasa da…Asla ve asla bırakmayacağım.Her yazışım da seni anacağım.Ama yine de çok kızacağım sana çok…Neden mi?Şimdi kim okuyacak benim yazılarımı kim. Söyler misin,kim beğenecek yazılarımı.Kim bana yazdıkların harika diyecek.Kim senin gibi beni yazmam için teşvik edecek,kim senin gibi beni motive edecek.Doğrumu yanlışımı kim bana söyleyecek.Böyle anlaşmamıştık oysaki seninle.Bu zamansız gidiş niye?Sen benim için çok yüce biriydin hocam.Böylemi öğrenecektim bırakıp gişini.Yazdığım maillere cevap yazmayışının,telefonlarımı açmamanın nedeni bu muydu.Dün seni aradığımda telefonuma cevap geldi.Çok mutlu oldum.
-Alo?dedi
-Hocaaam…Nasılsınız hocam.Şükürler olsun size ulaşabildim.dedim büyük bir sevinçle…
-Siz kimsiniz? diye bir cevapla karşılaşınca afalladım önce.Beni tanımamanıza imkan ihtimal vermedim.
-Hocam beni tanımadınız mı sema ben dedim.
-Kusura bakmayın,sanırım siz babamın öğrencilerinden birisiniz.dedi.
-Yok aslında tam olarak değil ama sayılırım. dedim.Ya siz kimsiniz?
-Ben oğluyum.
-Peki Fehmi hocam…?
-Babamı kaybettik.deyince…Beynimin tam ortasına balyoz yemiş gibi yıkıldım yere,içime kocaman bir kor düştü sanki o an.Gözlerim karardı,dilim tutuldu birkaç saniye.Ne denirdi,ya da ne demeliydim duyduklarımın karşısın da bilemedim.Soramadım nedenini,nasılını.Tek bir nefeste;
-Başımız sağ olsun.diyebildim sadece ve telefonu kapadım.Elim ayağım titriyordu.İçimde çağlayanlar çağlıyor,yüreğim kan ağlıyordu ama gözümden tek bir damla yaş düşmedi.Yüreğime düşen kor gözyaşlarımı kuruttu adeta.İnanamadım belki de inanmak istemedim.Hemen internetten araştırdım.13 Temmuz…‘’ 73’lerin sosyologu Fehmi(Avukat Fehmi) vefat etti.’’yazıyordu.Şok oldum.O hem sosyolog, hem avukat, hem bir çok üniversite öğrencisine profesörlük yapmış,hem de çok iyi bir yazardı.Her şeyden öte çok değerli bir insandı.Özellikle de benim için.Seni kelimelerle,cümlelerle yazılara dökmem imkansız hocam.Seni öyle çok özleyeceğim ki,hiç ama hiç unutulmayacaksın.Eminim ki gidişinin ardından benim gibi bir çok insanın da yüreğine kor ateşler koyup gittin.Ama yüce rabbimin sorgusundan sual edilmezmiş.
Mekanın cennet olsun hocam……