- 2408 Okunma
- 28 Yorum
- 2 Beğeni
KENAR
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Çocukken kenarda oynardık. Bize hep öyle dediler. "Çocuğum kenarda oyna!". Kenar güvenlidir çünkü. Hem ayak altında dolaşmadıkları için kenarda oynayan çocukları severler.
Yalnız kalan sevgililer, aldatılanlar, eskisi gibi ilgi görmeyenler “Kendimi kenara fırlatılmış gibi hissediyorum.” derler. Kenarda olan bir zaman sonra unutulur. Kenardayken başka biri tarafından fark edilmek zordur. Bazen kenara koyduğum şeyleri günlerce hatırlamam. Hatırlamam gerekenlerin göz önünde bulunmasını isterim.
Ama insan çok değer verdiği bir şeyi de kenara koyar. Ona kimse dokunmasın diye… Onun kenarda olması bize huzur verir. Ama o kenarda olmaktan mutlu mudur? Çünkü kenarda olmak biraz yalnızlıktır.
Ekmeğin kenarını severim, içini pek sevmem. Ekmeğin kenarı daha lezzetli olur. Anneannemin dişleri olmadığı için o ekmeğin içini alırdı, ben dışını alırdım. İkimiz de mutlu olurduk.
Uçurumun kenarında olmak kötüdür. Her an düşebilirsiniz. Uçurumun kenarında yalnız değilseniz yanınızdakine güvenebilmelisiniz. Uçurumun kenarından denize bakmak güzeldir. Aşık olmak da böyledir biraz. Hayatta olmak da…
Saha kenarında yedek futbolcular olur. Takımı kötü durumdaysa oyuna girip kahraman olmak ister. Devamlı son dakikada gol atıp takımını zafere taşıdığı anın hayalini kurar. Hiç başarısız olacağını düşünmez. Kenarda oturmak rahattır. Kenardaysan gerçek hikayelerle kirlenmezsin. Daha az düş kırıklığı yaşarsın belki.
Şu an masanın sağ tarafında bulunan çakmak, masanın biraz daha ortasına yakın olan sigara paketine göre kenarda duruyor. Ama sigara paketini de, çakmağı da rahatça görebiliyorum. Demek ki kenar kavramını kendime göre belirlemeliyim, sigara paketine göre belirlersem hep bir şeyler kenarda kalır.
Pencere kenarları beni hep hüzünlendirir. Çünkü oralar bekleyenlerin yeridir. İnsan bazen pencere kenarında hiç gelmeyecek birini de bekleyebilir. Camdan kendi yüzünü görürsün. Kendimi ağlarken ilk pencere kenarında gördüm ben. Utandım. Ama eğer güneş varsa bir gün ve dışarıda hiç tanımadığın çocuklara el sallamak istiyorsan, pencere kenarında büyüttüğün umutların da var demektir. Yanında olanları yaşatmak adına... Pencere kenarına yakışan en güzel çiçek menekşedir. Ama yine de orada yalnız kaldıklarını düşünürüm. Menekşe saksılarının alt bölgesinde küçük bir delik olur, menekşe sulandığında, o su toprağı ve kökleri dolaşarak alttaki tabağa akar. Ben çocukken o suyun tadını çok merak ederdim.
Bir de yatak kenarları vardır. Orada oturup çok sevdiğin birini uyurken izlersin. Yatak kenarları cennettir. Eğilirsin sessizce, onu uyandırmadan öpersin. Bazen de baş ucuna su bırakırsın. Yatağın kenarında oturmak ileride çok özleyeceğin birine doya doya bakmaktır.
Ama en önemlisi, insan kendi acısının kenarında durmamalı. Yoksa ömrü boyunca her şeyi eksik sever. Şimdi pencere kenarındaki menekşeyi alıp masamın tam ortasına koyacağım. Her şeyi yeniden sevebilmek için.
kıyıdaki adam
YORUMLAR
Hayatı ortasından yaşamak biraz cesaret ister o yüzden kenardan biraz gözlem yapılır,neyin içinde bulacağına dair bilgi edinmek istenir diye düşünüyorum ama hayat akıyor,durmuyor kenardada hayat yaşanmıyor gibi gerçek bir tezat var.Yinede biz kenarcılar, hassas, kırılgan,düşünerek adım atan insanlar için ortadaki hayat fazla bunalttığında kenarde demirleyecek bir liman olmalı.Saygılar.
Önder Kızılkan
Doğrusu bu ya, bu güne değin ağız tadıyla okuduğum birkaç yazıdan biri oldu. Anlaşılır, sade, doğal bir uslup ve konu içeriği itabariyle çok önemli, çok anlamlı...
Binbir çeşit anlamsız sözlerin bir araya getirilip edebiyat yapılan! yazılardan farklı. Hatta yorumlarda bile bunu yapıyorlar maalesef.
"... yatak kenarları vardır. Orada oturup çok sevdiğin birini uyurken izlersin"
"Ama en önemlisi, insan kendi acısının kenarında durmamalı. Yoksa ömrü boyunca her şeyi eksik sever. Şimdi pencere kenarındaki menekşeyi alıp masamın tam ortasına koyacağım. Her şeyi yeniden sevebilmek için. "
Ellerinize sağlık.
Kıyıdaki adamdan böyle bir yazı okumak güzeldi, düşündürdü.
"kıyıdaki adam'ı" kendinize rumuz olarak seçtiğinize göre, zaten hep kenardayım mı demek istediniz diye de düşünmedim değil hani:))
Tebrikler kıyıdaki adam, güzel ve derin bir yazıydı. Menekşeyi çok sulamayın emii. Masanızda güneşi pek göremeyeceği için fazla suya ihtiyaç duymayacaktır:))
Selam ve saygılar.
...Kenarlarında oynadığımız üçgenin hipotenüsü olamadık.
Çünkü hiçbir zaman
30-60-90 ı bulamadık...
Güne düşmeyi sonuna kadar haketmiş
tertemiz dil
imgeye çok bulaşmamış
akıcı
sivri
kendi çapında...
kendini beğendirmeye çalışmamış.. bence bir yazıyı bir şiiri şiir yapan da budur. kendini beğendirmeye çalışmaması
Çünkü güzel herzaman güzeldir.
makyaj her yüze yakışmıyor..
tebrikler
websayfa tarafından 3/28/2012 6:03:46 PM zamanında düzenlenmiştir.
Önder Kızılkan
kenarına bak bezini al var bir de:))kenar önemli tabii:)şiirine bak yazısını da al diye çevirelim biz onu...enfesti...usta kalemsiniz vesselam...ayrıca selam:))
Önder Kızılkan
duvar kenarları var birde, sahipsizlerin yeri
hani birisi gelip alsa burdan da götürse diye beklerler sanki...
masanın kenarları! tehlikeli, bebekler icin, annelerin gözü hep ordadır...
aklının kenarına ittiklerin sonra.... yüzlesmekten korktugun ama kücülse de atmaya kıyamadıgın eski elbiselerin gibi...
müthisti yazı tebrikler
Önder Kızılkan
İyiki bu yazıyı güne taşımızşlar. Ne güzel ve doğru bir tespit ki."KENAR" hem güzeil, hem hüzünü, hem unutulmuşu, hem gizlenileni, hem geçmiş vede hem gelecek olarak ele alınmış.
Kenardan seyretmek, acıyı, neşeyi başkasına dair olan her türlü duyguya kenardan şahitlik etmek.. Bende bunu yaptım bu yazıyla sizin güne gelişinizi kenardan izledim, okudum ve sizi kutluyorum.... selamlarım ve saygımla.
Gerçekten çok keyifle ve zaman zaman da hüzünlenerek okuduğum farklı bi konusu olan yazıydı.Tebrikler.Güne düşmesi çok iyi olmuş bizim de kaçırmadan okumamızı sağladıkları için seçkin kurula teşekkürler. Yazılarınız her daim devam etsin. Bize de keyifle okumak kalsın.SAYGILAR!
Önder Kızılkan
hayatın kenarında duramadım hiç ve orta yerindeydim, gelen geçen acılar bana çarptı oysa sözünü dinlemeliydim belkide çocuckluğumdan beri kenarda dur dediği babamın
harika ötesi bir yazıydı,
canım acıdı ezildim, bir yerde cennetlerde gezdim, kenara çekildim usulca bu harika yazıyı okudum.
kalemin dert görmesin can dost
sevgilerimle
Önder Kızılkan
Birazdan en değerli imgemin k e n a r ı n d a biriken ıslaklığı alıp şiriin ateşine atacağım...
Sonra da keşfedilmemiş kelimelerin saçlarını okşayıp sizin yaptığınız gibi yuva olacağım onların saklanmış anlamlarına...
Farklı dokunan değerli bir paylaşımdı...
Önder Kızılkan
Öncelikle başlığı okuyunca içeriğinde ne olacağını çok merak ettim. Senin başlıklar ser verip sır vermeyen türden. Okudukça keyifleniyorsun, "hah evet işte bu" dediğin çokça şeye rastlıyorsun. Sonra içini deşen bir türlü sokup son darbeyi vuramadığın bir bıçak elinde, acıdıkça daha çok sapladığın ve öldüremediğin tüm anıların çıkıp oturuyor karşına. Sinir bozucu. Ben yazının sonuna geldiğimde nedense her defasında kendimi ağlarken buluyorum. Hem bu ilk defa olmuyor. Sen cidden sakıncalı bir yazarsın bu konuda.
Kısa kenar mı, uzun kenar mı? Kalın kenar mı, ince kenar mı? Ortasını bir türlü bulamadığım bir yerde kalakaldım!
Sahra'nın dediği gibi defterlerde kenar süsleri oluyordu. Lakin ben kitaplarda hani kenarlarını üçgen şeklinde kıvırıp çok önemli yerlerini işaretlersin ya, o aklıma gelmişti. Kenar aslında ne kadar önemlidir. Kıyıya ittiğimiz sandığımız o kenarlar sayesinde hayatımızdaki ayrıntılara sahibiz ve bizim için ne kadar önemli.
Sen yazı falan yazma Önder... Bir gün kıskançlığımdan öldüreceksin beni.
Hak ettiğin yerde görmek nasıl mutluluk verici anlatamam.
Sevgimdesin.
Önder Kızılkan
Angie
İyi geceler Sinemcim :)
Rica ederim sıra arkadaşım. Ve farkındayım bu aralar yazmaktan dirsekler yine aşınmış :)
değerli yazarı ilk defa okumuş olmak suç değildir sanırım. Tanışmış, tanımış, okumuş olmaktan mutlu oldum.
Kenar o, kenar bu, kenar şu.
Hepsi doğru, hepsi olabilir.
Ama en güzeli kenarda, kıyıda ne kadar şey kalmışsa masanın tam ortasına, sevebilecek mesafeye koymaktı sanırım.
masa dayanır mı bunca şeye?
neden dayanmasın?
şair demiyor muydu,; "masa da masaymış ha!"
tebriklerimle değerli yazar..
Önder Kızılkan
O qué
Zaten bunu yapabilenler hayatlarında "ya hep ya da hiç" deme cesaretini gösterebilmiş güçlü insanlardır.
Hüseyin Akdemir
Yazı, içeriği, dili bu kadar güzel olmasaydı yorum güzel olabilir miydi? :)
beğeniniz için teşekkürler. Sinem Ilgın Omay'a da teşekkürler sizin vesilenizle...
Menekşe saksılarının alt bölgesinde küçük bir delik olur, menekşe sulandığında, o su toprağı ve kökleri dolaşarak alttaki tabağa akar. Ben çocukken o suyun tadını çok merak ederdim
Ben de distile suyun tadını merak ederdim. Tadsız denir ya tadsız nasıl bir şey diye.
Hiç sıkılmadan sonuna kadar okudum. Başlangıcı ve bitişi yok gibi görünen bir kurgunun bu kadar sürükleyici olabilmesi sizin marifetiniz olsa gerek. Keyifli bir yazıydı.Elinize sağlık.