- 2617 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
PARAPSİKOLOJİ
Yunanca para (ötesinde,arkasında)kelimesi ile psikoloji kelimelerinin birleşiminden oluşan parapsikoloji;Psikolojinin ötesi,metafizik (doğa ötesi,beş duyunun göremediği) alemi incelemeye çalışan bir bilim dalıdır.Her ne kadar bilim çevrelerince kabul edilmek istenmese de iddiamız odur ki,parapsikoloji bir bilim dalıdır.Pozitif bilim çevrelerinin itirazlarına,somut (gözle görünür,ölçülüp hesaplanabilir ve tekrarlanabilir) bulgularla cevap vermekte zorlanan parapsikologların bazı handikapları ve hakikaten konunun zorlukları yüzünden rüştünü ispatlayamamış olması bu bilim dalını hak ettiği seviyeye taşıyamamıştır.
1nci sorun:Araştırılan konuların derinliğine nüfuz etmenin en temel şartı,bu evreni var eden yüce yaratıcıyı ve onun mesajlarını doğru okumaktır.Örneğin;Hepimizin evinde şu veya bu şekilde kullandığımız elektronik cihazları ele alalım.O cihazı icat edip üreten mühendis mi daha iyi bilir ürettiği şeyin mahiyetini,yoksa biz kullanan kesim mi?.Elbette mühendis daha iyi bilecektir.Bu cihazları üreten mühendisler,cihazların yanlarına bir de kullanma kılavuzu koyarlar ki,verim elde edilsin,amaç hasıl olsun diye.Basit bir cihazın dahi kullanma kılavuzu varken,en mükemmel şekilde yaratılmış olan insanın kılavuzu olmaz mı?.Kainatın mühendisi yüce Rabbimiz bizlere de kılavuz kitaplar göndermiş ve bunların sonuncusu olan kuranı kerimi de en güzel şekilde tamamlamıştır.Hatta bu kılavuzlarla yetinmeyip teknisyenler de göndermiştir yani peygamberler.
Âlak suresi-1-Oku.Yaratan Rabbinin adıyla oku.2-O,insanı bir aleka dan (embriyodan) yarattı.
Zariyat suresi-56-Ben cinleri ve insanları yalnızca bana ibadet etsinler diye yarattım.
Hicr suresi-29-Ben, onun yaratılışını tamamladığım ve ona ruhumdan üflediğim zaman,siz hemen onun için secdeye kapanın.
Hal böyle iken,kuranı dikkati nazara almadan yapılacak tüm çalışmalar ve yorumlar kadük kalacaktır.Materyalist bir öğreti ile insan psikolojisini ve ruhunu anlamaya çalışmak samanlıkta iğne aramaktan öteye gidemez.Parapsikologların henüz kendilerinin dahi algılayamadıkları bir alemi savunmaya çalışırken acz içerisinde kalmaları muhakkaktır.
2nci sorun:Batılı parapsikologların ön yargılı yaklaşımları.Her konuda olduğu gibi böylesine tarafsız yaklaşımlar gerektiren bilimsel çalışmalarda dahi tarihi çarpıtma gayretleri,objektif bir yaklaşım değildir.Adı ne olursa olsun bu bilimin kaynağını Platon’a-Eflatuna (M.Ö.427-M.Ö.347) ve Aristo (M.Ö.384-M.S.322) ya dayandırmaya çalışmaları en azından onlardan çok daha önceki dönemlerden beri devam edegelen şaman-kam geleneğine haksızlık olsa gerek.M.Ö.7000 yıllarına ait hayvan kemikleri üzerindeki Türkçe yazılar,mağara resimleri ve kazılarda çıkarılan bulguları inkar etmek,dünya uygarlığının kurucusu olan bizim atalarımızı ve kültürümüzü yok sayma geleneğinin politik sonuçlarıdır.Kendi sav’larının da yetersiz kalmasına sebep olmaktadır.Tüm bu olumsuzluklara rağmen gerçekten çok değerli bilim adamlarının yapmış oldukları çalışmalar yabana atılamaz.Ayrıca batı bu ilimleri deneyimleye dursun,maalesef bizim ülkemizde de bu konulara eğilim seviyesi çok düşüktür.Bir çok ABD ve Avrupa üniversitelerinde parapsikoloji akademileri mevcut iken Türkiye de bu konuda doğru dürüst bir atılım görememekteyiz.Çok geniş bir alanı uhdesinde barındıran parapsikoloji dallarının bazıları şöyledir.Zaman-mekan ilişkisi,fizik beden ile ruh bedenin ilişkisi ve canlılar arasındaki ilişkiler esas alınarak,maddenin katı-sıvı ve gaz formlarına ilave olarak tüm evrenin yoğunlaşmış enerjiden oluştuğu düşüncesinden hareketle varlıkları kuantum fiziği ve atomik boyutlarda irdeleyerek,mikro kozmos-makro kozmos sahasında elde edilecek bütün bulguları insanlığın yararına sunmaya çalışmak.
Zihinsel deneyimler:Duyular dışı algılama;Duru görü(uzaktan görme),duru işiti(uzaktan duyma),telepati(düşünce nakli-uzaduyum),prekognisyon(önceden bilme),psikometri(ruhsal ölçüm),astral seyahat(beden dışı seyahatler),hipnoz(telkinle uyutma),empati(karşısındakinin ne düşündüğünü anlamaya çalışmak),davranış bozukluklarına etki eden faktörler(cinler ve insanlardan yayılan negatif ve pozitif enerji dalgaları),metafizik istihbarat(psişik yetenekler ve cinlerin kullanılmasıyla) v.s
Fiziksel deneyimler:Fenomenler;Fiziksel temas sağlamadan,düşünce gücü ile cisimler üzerinde etkileşim ortaya çıkarmak (telekinezi,psikokinezi),levitasyon(uçma ve uçurma),kişiler arasındaki ruhsal uyum,ölüm ötesi deneyimler v.s Genel olarak tamamına gizli ilimler de diyoruz.Kadim dünyanın bütün gizemlerini ve bu güne kadar elde edilmiş bütün kazanımları değerlendirdiğimiz ölçüde başarı çıtasını yükseltebiliriz.
Alemlerin Rabbı hiç bir şeyi tesadüfe bırakmamış,bütün evreni bir ölçü ve nizam çerçevesinde yaratmıştır.Bizlerde bu ölçü içerisinde olduğumuza göre sayılarla bire bir ilişkimiz vardır.Ayrıca dünyamızdaki canlıların yapısı temel elementlere dayanmaktadır(Hava,su,ateş ve toprak).Dolayısıyle elementler ile de girift haldeyiz ve elbette elementlerinde sayılarla ilişkisi kaçınılmazdır.Buna göre güney Afrikalı bilim adamı fizik ve matematik profesörü Douglas Forbes elementlerin sayısal değerlerini şu şekilde sıralamaktadır.1ve 5(hava),2 ve 7(su),3 ve 6 (ateş),4 ve 8(toprak) elementlerini simgelemekle birlikte 9 rakamı özel bir statüde kalmaktadır.Zira (9) evrenin kendisi kadar gizemler barındırır.Hem hiç bir elemente dahil değildir hem de hepsini kapsar.Prof.Doglas Forbes,erken dönem nümerologlarından pythagoras(pisagor) (M.Ö.580-500)’u ve Oktagon teoremini baz aldıktan sonra atomun yapısı üzerindeki çalışmalarınıda ekleyerek bu rakamsal dizilimi oluşturduğunu söylüyor.Ayrıca tüm hesaplamalarında Fadik sistem kullandığı için pratik çözümler de sunuyor.Fadik sistem,iki ya da daha fazla sayıdan oluşan karmaşık sayıları kullanmamıza izin vermez.Örneğin;17,34, 180,360 ya da 1974 gibi.Bu sayılar daima,birbirleri ile toplanarak tek haneli rakama dönüştürülürler.
Örneğin:17=1+7=8
34=3+4=7
180=1+8+0=9
360=3+6+0=9
1974=1+9+7+4=21.Şimdi bu sayınında sadeleştirilmesi gerekecek:2+1=3
Ve eğer Oktagon Teoremindeki(1’den 8’e kadar olan)sayıların tümünü toplarsak,9 sayısına ulaşırız.1+2+3+4+5+6+7+8=45.Tekrar sadeleştirdiğimizde 4+5=9.Bu durumda 9 sayısı diğer bütün sayıları içermektedir.360 dereceden oluşan bir çember,her birisi 90 dereceden oluşan dört parçaya bölünebilir.90-180-270 ve 360.Oktagon Teoreminin matematiğini kullanarak bu rakamları toplayalım.90+180+270+360.Sadeleştirdiğimizde 9+0+1+8+0+2+7+0+3+6+0=36.Yine bunuda sadeleştiriyoruz.3+6=9.
Bir bebeğin doğumu 9 aylık gebelikten oluşur.Normal bir insanın kalp atış sayısı dakikada 72’dir.7+2=9.İnsanın bir saatteki kalp atış sayısı 4,320’dir.4+3+2+0=9.Normal bir insanın bir saatteki ortalama solunum sayısı 1,080’dir.1+0+8+0=9.
Dünya,bir yanından öteki yanına 7,929 mildir.7+9+2+9=9.Büyük yıldız yılı,25,920 yıldan oluşur.2+5+9+2+0=18.1+8=9.Işığın bir saatteki hızı 670,618,800 mildir.6+7+0+6+1+8+8+0+0=36.3+6=9.Dünyadaki havanın %77’si nitrojenden,%21’i oksijenden ve %1’i su buharı ve diğer elementlerden oluşur.7+7+2+1+1=18.1+8=9.Görüldüğü gibi mikro alemden makro aleme kadar 9’un gizemi ortadadır.
Bu kadar rakam ve hesaplama bir noktaya işaret etmektedir.Doğum tarihlerimizden yola çıkarak %100’e yakın doğruluk derecesinde kişilik analizleri yapmamız mümkün olmaktadır.İnsanların güçlü ve zayıf yanlarını ortaya çıkararak yaşadıkları sorunlara bilimsel çözümler üretmek mümkün iken bu gerçekliği inkar etmenin hiç bir faydası yoktur.Bunun yanı sıra genetik bilimin dehası ve DNA nın şifrelerini çözen J.CRAIG VENTER’in çalışmaları metafizik perdelerin aralanmasına imkan sunmaktadır..Yüz milyar civarında olan beynimizdeki nöronların ruhumuzdan ve tabi ki ruhun eseri olan aklımızdan beslenirken neden,niçin,nasıl? sorularının yanıtını karmaşık metodoloji ile değil,basit matematik işlemleriyle saniyeler içinde çözme imkanından insanlarımızı mahrum bırakmak insaf terazisinde tartılamaz.Şöyle ki;Psikolojik rahatsızlığı olan bir hastanın karakter yapısını,hayat öyküsünü ve davranış biçimlerini çözümlemek için:Psikiyatristler veya psikologlar hastayı dinler,sorular sorar,gerek görürlerse ailesi ile de konuşarak en az on seansta o hasta hakkında detaylı bilgilere ulaşarak tedavi yöntemini uygularlar.Her seansın da en az 1 saat olduğu vakıadır ki,bu hem zaman kaybı hem de ekonomik külfet demektir.Oysa bir insanın nasıl bir kişiliğe sahip olduğu 5 saniyede anlaşılıp,hastaya fazla soru sorarak yormadan hastanın kendisini kendisine bir çırpıda anlatmak,sorunun kaynağını ve çözümünü belirlemek mümkündür.Bu sihirli yöntemle hem hastanın doktora olan güveni sağlamlaşır hem de zaman ve para kaybı önlenmiş olur.Bu iddialara bilim çevrelerinden ve özellikle psikiyatristlerden psikologlardan yükselen itirazları duyar gibiyim.Her türlü itirazı ve merakı gidermeye de hazırım daima.
Bizler evimizde farklı davranırız,sosyal ortamlarda farklı davranırız.Davranışlarımızın farklılaşmasına, dönemsel olarak hangi elementin ruhumuza hükmettiğinin bilincinde olmanın yanı sıra,aynı ortamları paylaşmak durumunda kaldığımız diğer insanların ruhi yapılarıda etki etmektedir.Örneğin aile fertlerimizin hepsini aynı oranda sevmeyiz,hatta ebeveynlerimiz içinde annemizle iyi geçiniriz fakat babamızla zıtlaşırız.Bunun terside olabilir.Aslında ters düştüğümüz insanlar çok iyi kişiler olabilir,bizde kendimizce iyi insanızdır,fakat bir türlü uyuşamayız karşıdaki insanla.Bunların sebebi ruhumuzun kimyasında yatmaktadır.Mesela su çok değerli bir sıvıdır,benzinde değerlidir.Ama bunları karıştırdığımız zaman ne su olarak içebiliriz ne de benzin olarak kullanabiliriz.Bireyler arasındaki ilişkilerin uyumlu olup olmayacağını deneme yanılma yolu ile öğrenmeye kalktığımızda bu çok büyük zaman kaybına ve arkasında bıraktığı kırık kalpler ile bir sürü acılara mal olmaktadır.Üstelik geçici bir hoşlanma sonucu yapılan bazı evliliklerin kerhen sürdürülmesi,eşlerin her ikisininde yek diğerine katlanmak zorunda kalmaları,insanlarda derin ruhsal yaralar açmaktadır.Anne babalar çocukları için her şeyin en güzelinin olmasını isterler.O çocuğun ne iş yapması gerektiğine,hangi bölümde okuması gerektiğine ve hatta kiminle evlenmesi gerektiğine kadar karar vermeye çalışmaktadırlar.Bu kendi açılarından doğru ve doğal bir yaklaşımdır.Oysa çocukları hiçte bu düşündüklerini istemeyebilir.Benim çocuğum doktor olsun,hakim olsun,mühendis olsun gibi ön yargılı ve baskıcı yaklaşımlarda bulunurlar.Elbette çocuklarının kötü ve mutsuz olmasını istemezler,ama bunu bilmeden yaparlar.Halbu ki o çocuk sportif faaliyetlerde veya gazetecilikte çok büyük başarılar elde edebilir.İşte burda devreye uygulamış olduğumuz analiz sistemi girdiği takdirde,hem uzun yıllar mutsuz bir birey olmaktan kurtulur o çocuk hemde seveceği ve başarılı olacağı mesleğe yönlendirililerek zaman kaybı önlenmiş olur.Evlenmeyi düşünen gençlerin geçici heveslerle değilde bilimsel olarak analizleri yapılarak uyumlu olup olamayacakları tespit edilirse,daha sonra yaşanabilecek olumsuzluklara karşıda önlem alınmış olur.İş hayatında da durum aynıdır.Ekip çalışması gerektiren konularda personelin uyumlu olması o işin başarılı olmasıyla doğru orantılıdır.Ortaklaşa kurulan işlerin bir çoğunda görüyoruz ki,bir süre sonra ortaklar anlaşamıyor ve bir çok sorunla baş başa kalıyorlar. Bir insanı incelerken esas olarak 9 başlık altında onu tanımlamaya ve şu sorulara cevap vermeye çalışırım ki,bunları hastaya sormadan,eğerki doğum tarihi doğru ise bire bir kendisine anlatarak yapmaya çalışırım.
1.)İnsanlar sizi nasıl görüyor?.(Dış dünyaya yansıttığınız kişilik)
2.)Ses tonunuz ve konuşma biçiminiz nasıldır?.(Konuşurken insanlar üzerinde bıraktığınız intibalar ve sosyal ortamlardaki hareket tarzınız)
3.)İnançlarınız,dünya görüşünüz ve dünyadaki problemlerin çözümüne ilişkin algılarınız.
4.)İş yapma biçiminiz.(olaylara nasıl yaklaşırsınız ve bir şeylerden nasıl uzaklaşırsınız.Becerileriniz)
5.)Öğrenmeniz gereken hayat dersiniz.Özellikle kaos yıllarında içine düştüğünüz zayıflıklarınız,ve bunların çözüm yolları.
6.)Duygularınız,kendinizi algılama ve kendi kendinizi tarif etme biçiminiz.
7.)Dürtüleriniz-Beklenmedik durumlar karşısındaki tepkileriniz,ani durumlarda sergilediğiniz hareket tarzlarınız.
8.)Canlanmanızı ve harekete geçmenizi sağlayan dürtüleriniz,bilinç altınız.
9.)Ruh bedeniniz ile fizik bedeninizin ilişkileri.(Auralar,kozmik enerji etkileri,aynı mekanları farklı boyutlarda yaşadığımız diğer varlıkların,cinlerin tesirleri v.s)
Ünsal Arslankaya
YORUMLAR
ünsal arslankaya
KRALİÇEEE
dostane bir görüş bildirme idi...
ama şu an ki de olmamış.
renk olarak, daha sade ve daha az renk kullanın
hoş görünüze sığınarak
Benim çok ilgilendiğim bir konu oldu .Emeğinize sağlık.Bir sorum olacak, nasıl 5 saniye içinde anlaşılabiliyor, yazmamışsınız.
Bir sürü param ve zamanım gitti lakin kimse beni tam olarak anlayamadı.
Teşekkür ederim.