- 978 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Huzur gibi ...
Nereye gitsek kendimizi de götürüyoruz ,hayatı güzel bir müzik parçası zannedip ve ben uzun süre hayatıma eşlik eden polyannayı yitirdikten sonra ""Her nereye baksam biraz sana benziyor" ya" yada her nereye gidersem bende bir ben yok ya diye hayıflanmaya başladım "çocukluk ve gençlik dönemi insanı yalnız kendi dünyasında mutlu edebilme yeteneğine sahip serap gibi bir süreç karanlıkları aydınlatabilen hayal piskolojisi ne sadedir düşünceler ve değerler, ve daha sonrası.....
İnsanları karıncalar benzetmişimdir hep harıl harıl çalışan boğaz tokluğuna bir mücadeledeyken her an senden güclü bir canavarın ayağının altında bir saniyede ezilme ihtimali olan varlıklar, bu sahne aklıma düşeli tüm gördüklerim ve yaşadıklarım anlamsız laştırdı bana hayat denilen felsefeyi, oysa insan varlığının ne çok bilmesi ve görmesi gereken zeka ve akıl gelişimine ihtiyacı olduğunu düşünürdüm.
İşte yine bahar eskiden ne heyecan olurdu o açan dallar bugün ise açıp bir an yok olmaya
mahkum tatlı bir bahar neden dolu dolu bakamıyorum güzel bildiklerime diye düşünürken ,aslında bakmanın ve görmenin değilde bildiklerimin bakakaldığını anladım.Çünkü ben henüz polyanna iken doğanın ve toprak kokusunun köylü insanına huzur verdiği bir dünya güzelliğini yaşamıştım ve daha sonra hayatıma giren ülkeler kültürler ve yaşam büstleri ,zevksiz bir huzursuzluk olduğu kadar bir tarih kadar ders alınması gereken dejenere hayat kaygısıydı..Bugün geldiğim noktada eğitimi parası,pulu
seyehatleri,bilgileri ile övünenlerin asla bir köylü huzuruna erişemiyecekleri duygusunu taşıyorum . Esas olan yaşantı değil gösteridir; zihniyeti insanı yanıltan sahte mutluluk aşısıdır koruyucu özelliği olup niteliği olmayan sevimsiz bir model.Model olmak yerine hayata ödül olmayı aklıma koymamdan bu yana yazıyorum zeki bir köylü edasıyla huzursuzluğa meydan okuyacağım günlerin heyecanını yaşıyorum,aman tanrım ne çok öğreniyorum ve ne çok öğretiyorum...meğer ben hiç bilmemişim...
BERRIN KORKMAZ