- 8424 Okunma
- 10 Yorum
- 0 Beğeni
Karamanın koyunu sonra çıkar oyunu
Halk arasında söylenegelmiş birçok deyim ve atasözlerimiz vardır. Bu sözlerin, haklı bir çıkış noktası da vardır elbet. Birçoğumuzun bildiği ama nasıl çıktığını bilmediği, dilden dile geçerken değişime uğrayan; Karamanın koyunu, sonra çıkar oyunu deyimi de bunlardan biridir. Peki, nasıl çıkmış bu deyim bir göz atalım mı?
Hepimizin bildiği gibi; Osmanlı İmparatorluğu dünyaya hükmetmiş bir imparatorluktu. Dostları olduğu kadar, düşmanları da vardı. Bu düşmanlar uzaktan olmazdı çoğu zaman. Şimdiki gibi… Ne hikmetse, çoğunluğu kardeşleri ve soydaşlarıydı. E yabancılar zaten düşmandı, en azından düşman oldukları biliniyordu. İnsanın zoruna giden, kendi soyundan olanlarla savaşmasıydı...
Karamanoğulları ve Osmanoğulları yıllarca savaşmış. O zamanlar, Osmanlı henüz İstanbul’u feth etmemiş, durmadan feth hazırlıkları yaparken, bir yandan da haçlı ordularıyla savaşıyormuş. Koskoca İmparatorluk bunlarla uğraşırken, bizim Karamanoğlulları da boş durmuyor, Osmanlılara saldırıp bezdirmeye, küçük küçük toprakları ele geçirmeye çalışıyordu. Bu duruma üzülen zamanın büyükleri, kardeş kavgasına son vermek için, Karaman Beyi ile Osmanlı Beyini Konya’ya çağırmışlar, her iki tarafın şikâyetlerini dinlemişler. Sözü tatlıya bağlayıp her iki beye de bir daha savaşmayacaklarına dair yemin ettirmişler.
Karaman Beyi yemin ederken, elini koynuna götürerek;
“Bu can burada durdukça, Osmanlı’yı kardeş bilip, kılıç çekmeyeceğime söz veriyorum” demiş.
Demiş demesine de, Karaman Bey’i, toplantıdan çıkar çıkmaz, kaftanının altına sakladığı bir kuşu çıkarıp salıvermiş.
“İşte can çıktı, söz bitti” demiş.
Karaman Bey’inin yaptığına tanık olan saraylı bir zat; “Karaman’ın koynu, sonra çıkar oyunu” diyerek üzüntüsünü dile getirmiş.
Daha sonra bu deyim, dilden dile söylenirken değişime uğramış “Karaman’ın koyunu, sonra çıkar oyunu” diye belleklerimizde kalmıştır.
24.03.2012 Emine UYSAL
YORUMLAR
Bu hikayenin kaynağı nedir acaba BUNDAN BÖYLE TÜRKÇEDEN GAYRI BİR DİL KONUŞULMAYA diyen bir KARAMAN beyi böyle bir şeyi yapması mümkün değildir bunun aslı işgal döneminde koyun postuna bürünerek düşman kampına sızmadır ve cephenin kazanılmasıdır ve haber anadoluya gittiğinde bu sözün söylenmesidir KARAMANIN KOYUNU SONRA ÇIKAR OYUNU.Son dönemde bu osmanlıya ihanet hikayesini heryerde görmekteyim hayırlısı ne diyelim.
Her deyimin farklı bir öyküsü olduğu muhakkak, hangisi olursa olsun, bilgilendirdiğiniz için Emine'ciğim sana ve diğer arkadaşlara teşekkürler, selam ve sevgiler.
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgilerimle...
Emine UYSAL (EMİNE45)
Sevgili Emine,
Karamanlı bir arkadaş'ta bu deyişten yola çıkarak sıkıntısını belirtmiş ve bizi hile yapan birileri gibi görüyorlar o işin aslı şudur demişti. Aklımda kaldığı kadar yazayım.
Karamanlılar yine böyle bir savaşa giderken, düşmana karşı kendi askerlerinin yetersiz kalacağını görünce, onları sayıca fazla olduklarına inandırabilmek için, orada bulunan koyunların her bir boynuzuna yanan küçük mesaleler bağlamışlar ve yanlarına dizmişler. Düşman ordusu da karanlıkta anlayamamış ve yığınla mesaleli adamın üzerlerine geldiğini sanarak, pes edip kaçmış.
Karamanın koyunu, sonra çıkar oyunu sözü de böyle çıkmış ortaya. Ben söyleyenin yalancısıyım vallaha :))))
Emine UYSAL (EMİNE45)
En mantıklı olanı bulup ona inanalım bari. Bakalım daha kaç kez değişecek bu deyim. Hileli bir durumu anlattığı kesin de, hangisi?
Sevgilerimle.
sami biberoğulları
Bu olayda bir yanlışlık var.
Olayın aslı şu: Anadolu Selçuklu Sultanı alınması oldukça zor olan bir kaleyi kuşatır. Kale oldukça dik bir tepe üzerindedir. O güne kadar da alınamamıştır. Adı kandelor Kalesi olan bu kaleyi almak için çareler düşünürken çevrede bir keçi sürüsü görür...Daha sonra çevrede başka keçi sürüleri olduğunu da görür ve keçilerin boynuzlarına meşaleler taktırarak Kandelaor kalesindekilerin bunu görmesini sağlar. Sabahleyin de kaleye elçi yollayarak savaşmadan teslim olmaları halinde kimsenin kılına bile dokunmayacağını bildirir...Korkan Kandelor Kalesi Alaaddin Keykubat'a teslim olur. O da sözünde durur ve kimseye zarar vermez...Ama daha sonra ordusunu gösterir düşmana...Bir sürü keçi...
O kaleye daha sonra Alaiye adı verilir...Şimdi ise Alanya denmektedir...Belki görmüşsünüzdür Alanya Kalesini...Ben gördüm...Hâla ihtişamından çok fazla bir şey kaybetmemiş olan bir kaledir. Burada o keçi sahipleri Karamanlı mıydı? Hiç sanmıyorum ama olabilir de?
Bu bir efsanedir tabii ki.
sami biberoğulları
Alanya kalesine eski yaşlı Alanyalılar Keçi Kalesi derler hâla...
Emine UYSAL (EMİNE45)
Efsane de olsa hoşuma gitti.
Billur T. Phelps
MEFTÛN.
MEFTÛN.
Hikayesini ilk sizden öğrendim ilginçti.Çoğu atasözlerimizin yada deyimlerimizin tarihteki olaylardan çıka gelmesi güzel bir yanı.Emeğinize sağlık .
Emine UYSAL (EMİNE45)
Sevgilerimle...
Her ne kadar Karaman'ın koyunu da meşhur ise de deyimi n doğrusu ''Karaman'ın koynu''dur. Fakülte yıllarımda Hocamız Rahmetli Prof. Dr. Mehmet Cemalettin Şehabettin Tekindağ'dan dinlemiş olduğun bu olayı bu gün sayfanızda görmekten dolayı çok menun oldum.
Selam ve sevgilerimle.
Emine UYSAL (EMİNE45)
Benim başka bir duyumum daha var. Karamanlılar la Fransızlar, zamanın birinde savaşırlarken, karamanlıların askerleri koyun postlarına bürünüp Fransız askerlerinin siperlerine kadar sokulup onları etkisiz hale getirmişler.
Turuva atı gibi yani. Savaştan sağ kurtulan Fransızlar da; Karamanın koyunu sonra çıkar oyunu demiş.
Şimdi, hangisi doğrudur sizce?
Selam ve saygılarımla...
sami biberoğulları
Ben okuduğum hiç bir tarih kitabında ya da dinlediğim hiç bir hocamın dersinde Karamanlılar ile Fransızlar arasında yapılan bir savaşa rastlamadım. Hatta Osmanlıların bile Akka önlerinde Napolyon ile yapılan savaş dışında Fransa ile ciddi bir savaşı yoktur. Kurtuluş Savaşı yıllarında Fransızlara karşı yaptığımız mücadalede ise Adana, Şanlıurfa, Gaziantep ve Kahramanmaraş illerimiz devrededir..Yani Yine Karamanlılarla bir savaş yok.( Tabii ki bunlar benim bildiklerim...Tarih adına her şeyi bilmem mümkün değil ) Dolayısıyla ben benim hocamın anlattığı hikayenin daha doğru olduğunu düşünüyorum.
Emine UYSAL (EMİNE45)
Karamanlıların akıllı bir zatı tarafından uydurulmuş bir hikayedir belki. Bilemem.
Ben de doğruluğuna inandığım deyimi paylaştım.
Emine UYSAL (EMİNE45)
çok öptüm, selamlar.
Şimdi ve yüz yıllar boyu kardeş kavgalarına harcadığımız zamanı bir birimizi anlamaya, bu milletin yararına olacak tüm işlerde birlik olmayı başara bilseydik bugün biz de dış ülkelerin teknolojisine bağımlı olup mallarını tüketen toplum değil kendi mallarımızı dışarıya satan ilimde üretimde ileri giden bir ülke olurduk sanıyorum.. saygılar aslında içeriği çokça derindi arkadaşım, kutluyorum kalemini sevgiler..
Emine UYSAL (EMİNE45)
Sevgilerimle...