- 635 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
tatlı bir sohbet
vakit buldukça yazıyorum dedi yaşlı adam, genç kıza. kız sakin bir tavırla ne tür hikayeler yazıyorsunuz diye sordu.
yaşlı adam bir iki küçük öksürükten sonra çocukluk anıları ile dolu hikayeler diye cevap verdi. dolu dolu geçen günler, tek derdin yarın hangi oyuncağımla
oynayayımların olduğu, küçük pencerelerimizden dünyayı anlatan küçük hikayeler diye cevap verdi adam. kız bu sefer yüzünde alaycı bi ifadeyle sordu:
peki o anıları hatırlamak ve yazmak sizin için zor olmuyor mu? adam bu soruya biraz bozulur gibi oldu, sesini kontrol edip cevap verdi: bir şeyi
hatırlamak için önce o şeyi unutmak gerekir, ben o anılarımı hiç unutmadım! ayrıca yaşın ister yirmi olsun ister yetmiş olsun her insanda bir tutam çocukluk vardır dedi.
kız afalladı aldığı cevap karşısında, bu kadarını beklemiyordu anlaşılan. yaşlı adama baktı mahcup mahcup sonra biraz hikayelerinizden bahseder misiniz dedi.titrek sesiyle
adam kızın bu halini görünce yumuşadı, tatlı sesi ile başladı anlatmaya: hikayelerimin çoğu köylerde geçer. o tatlı, anadolu kokan köylerde ... masmavi gökyüznün
sapsarı tarlaların olduğu, dostluğun, arkadaşlığın, fedakarlığın olduğu o güzel köylerde geçer. hikayelerimde kötü karekter yoktur nedeni açık; hiç bir çocuk kötü
değildir! kötü olan çocukların dilinden anlamayan o kendini bilmiş büyüklerdir. ben hiç bir zaman büyükleri, küçükler kadar çok sevmedim. onlar yapmacık gelir insana
ama küçükler öyle değildir. onların bir doğrusu vardır, her yerde söyledikleri bir doğrusu... ve tek bir yalanları vardır; anne beş dakikaya geliyorum! keşke bütün
yalanlar bu yalan kadar güzel olsa! keşke dünyada ki tek yalan bu olsa!
kız, adamın anlattıklarından bayağı etkilenmişe benziyordu, her halinden belliydi bu sohbetten tat aldığı...
adam sözlerine devam ediyordu: büyükleri mutlu edemezsin, istersen dünyaları ver mutlu olmazlar, hep daha fazlasını isterler, en fazlasını isterler; ama küçükler için
aynı şeyler geçerli değildir, küçük bir çocuğu bir şeker ve yahut bir oyuncak çok mutlu eder... ve inanın o anki mutluluğu tarifsizdir, hiç ama hiç kimse o anı yazamaz
ve yahut resmedemez.
kız iyiden iyiye kendini kaptırmıştı sohbete kafasında merak ettiği onlarca soru vardı, ne fayda ki adamın takati kalmaşıtı artık küçük öksürükleri git gide büyümüştü
kız, adamı daha fazla yormamak izin istedi, ayağa kalktı. yaşlı adamın elini kırk yıllık ahbabıymış gibi sevgi ile sıktı, başka bir gün için söz aldı ve adamın yanından ayrıldı...
-ylkvn-
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.