ZEMZEM SUYU HAKKINDA -2
Hz.İbrahimin Allah’ın izniyle,Hz.Hacer annemizi ve daha süt bebe olan Hz.İsmail ’i ıssız bir çöle bırakmasında elbette hikmetler vardır.Benim acizane bir iki tesbitimi burada nakletmek istiyorum:
1-Hz.İbrahim a.s İbrahim suresi ayet 35’de Allah’a şöyle dua etmişti : "Hatırla ki; Bir zaman İbrahim şöyle demişti: "Rabbim! Bu şehri güvenli kıl! Beni ve oğullarımı putlara tapmaktan uzak tut! " .Hz.Hacer annemizle evladı İsmail’in bir çöl ortasında yapayalnız bırakılmasında ki hikmetlerden birisi,müslümanlar için başkent sayılacak olan Mekke şehrinin inşası için ilk temel unsur olmuştur.Daha sonra kabileler buraya yerleşmeye başlamış ve yoktan bir şehir vucuda gelmiştir.O şehrin adı kutsal Mekke şehridir.Zamanla sapıtan kavimler Kabeyi putlarla doldurmuşlardır.Ayette geçen "beni ve oğullarımı puta tapmaktan uzak tut" duası gereği miladi 630 ylında cahiliye araplarının putlarla doldurduğu Mübarek Kabe, torunu Hz.Muhammed ve diğer torunu Hz.Ali tarafından putlardan arındırılmıştır.Bu duanın gereği yerine gelmiştir ve soyundan gelenler ondan sonra putları dönmemek üzere terketmişlerdir.
2-Bu çöl yalnızlığında müslümanlarca kutsal kabul edilen mübarek"zemzem suyu" Hz.Cebrail’in vasıtasıyla tüm müslümanlara kıyamete kadar bir ikram olarak hediye edilmiştir.Asırlarca kuyusu kapalı kalmasına rağmen yüce Allah peygamberimiz doğmadan önce bu suyun tekrar ortaya çıkmasını murad etmiş ve Peygamberimizin dedesi Abdulmattalib’e rüya yolu ile yeri bildirilmiş ve oğlu Haris ile tekrar gün yüzüne çıkartılmıştır.Yaklaşık olarak 1500 yıldır da kullanılmaya devam edilmektedir.
3-Hz.Hacer’in oğlu İsmail’ii susuzluğu sırasında çaresizce su aramak için Safa ve Merve tepeleri arasında koşturması Haccın rükünleri arasında sayılmıştır.Bakara suresi ayet 158’de bu bizzat belirtilmiştir.Binlerce yıldır Hacceden insanların 400 metrelik Safa ve Merve arasındaki geliş gidişleri Hz.Hacer’in evladına şefkatinin,Allah’a samimiyetle tazarru edişinin bir nişanesi olarak biz müslümanlara bir hediyesi,bir sünneti olmuştur.
4-Hz.İbrahim a.s’ın Sare annemizden evladı olmaması üzerine Hacer annemizle izdivacından bir çocuğu olursa onu Allah’a kurban edeceğini adaması ve oğlu İsmail’i belli yaşa gelince Allah’ın Cebrail as vasıtasıyla oğul İsmail yerine koç kurban edilmesini istemesi biz müslümanlar için Kurban bayramlarının temel unsuru olmuştur.Bu konu da yine çöllerde bırakılmanın bir sonucudur.
5-Hz.İbrahim ile Hz.İsmail’in Kabeyi inşa etmeleri Safa ve Merve saylerini Hz.Cebrail’in onlara öğretmesi Hacc etmenin o günlerden bugünlere uzanan bir yansıması olmuştur.Çölde yalnız bırakılmak Hacc’ı hediye etmiştir bizlere.
6-Ayrıca Allah’ın evi Kabe’nin inşa edilmesi Hz.Hacer ile Hz.İsmail’in çölde yalnız bırakılmasının bir hikmeti olarak inşa edilmiştir.Allah’ın emri ile Baba-oğul(Hz.İbrahim ve Hz.İsmail) kutsal KABE’yi inşa edip bizlere o günlerden bir hediye sunmuşlardır.
Bunlar ilk etapta aklıma gelen tesbitlerdir.İlk başlarda insana garip gibi gelen çöl ortasına ulu bir peygamber tarafından terkedilen bir eş ve sabi bir bebeğin bırakılması vicdansızlık gibi değerlindirilebilir.Ama Hz.İbrahim’in bu işi Allah’ın emri ile onları Allah’a emanet ettiğini biliyoruz.Bu durumu anlamaya çalışan Hz.Hacer’in "bizleri buraya Allah’ın emri ile mi bırakıyorsun?" sorusu karşısında,Hz.İbrahim’in "evet" demesi ve Hz.Hacer’in bu emre boyun eğmesi hep ilahi takdirlerin,ilahi mesajların birer tecellisidir.Bu olayda dahi yukarıda bir kısmını zikrettiğimiz bir takım sonuçlar doğmuş ve bu sonuçlar müslümanların ibadetlerinin,inançlarının temel prensiplerinden olmuştur.
Eğer her şeyi akla yoran bazı insanlar gibi ilk başlarda bu işte mantık arasaydık yanılırdık.Sebep-sonuç ilişkileri muvacehesinde sonucu bilmeden ilk andan yorum yapmak insanı yanılgıya götürebilir.Hani meşhur "Musa-Hızır Kıssası" vardır.Hz.Musa zahiri yönüyle olayları yorumlayıp itiraz ederken,Hz.Hızır batını anlamdaki olayları müşahade ettiğinden ona sabretmesini daha ilk baştan salık veriyordu.Yani hayırdan şer,şerden hayır tecelli edebilir deyip itidalli olmak gerekir.Her şeyi illada akılla izah etmeye çalışmak,akıl terazisinin çekemeyeceği konuları akıldışılıkla itham etmek yanlış bir yol olabilir.Aklın bittiği yerde mucizeler başlar,hikmetler başlar.Üçüncü bölümde görüşmek dileği ile..Sevgiyle kalınız...
YORUMLAR
Engin bilginiz karşısında şapka çıkarıyorum değerli dostum.
Kutluyorum, birinci yazının devamı niteliğindeydi.
Selam ve saygılarımla dost kalem.