Üç Elma
Sırdan 3 elma düştü; biri yer, biri gök biri de ben oldum. Yeri yedim, göğü içime çektim birde baktım ki geride ben kalmışım. Ben bir evrenmişim de haberim yokmuş.
Bu kısa sürdü dedim ve sırdan üç elma daha düştü; biri bu alem, biri öbür alem biri de ben oldum. O alem bu alemi nokta gibi içine aldı. Sonra her ikisi de bu bende bir nokta gibi kaldı. Meğer bu bende neler varmışda bilememişim.
Sonra sırdan üç nokta belirdi; biri o, biri sen biri yine ben oldum. Onu sende gördüm, seni de bende buldum, yine ortada bir ben kaldım. Bir türlü bu benden kurtulamadım gitti.
Ne yapayım da kurtulayım dedim, benden bir ses geldi ve dedi ki yok ol. Yok olunca birde baktım ki; biri mücerret, biri de muşahhas iki alem belirdi. Görünen ve görünmeyen her ne varsa burda oynamaya başladı. İşte şimdi ben kayboldu derken müşahhas mücerrette, mücerret de bende yok oldu. Meğer ben yok olunca her şey bende yok olurmuş.
Dayanamadım bu ben kimindir diye sordum? Kimseden ses çıkmadı, meğer benden başka kimse yokmuş. Derken birden benden uyandım ve kendimi aynadaki bende beni seyreder buldum.
Meğer sır denilen bir hünerini, rüya içinde rüyadan kendi seyretmekteymiş. Bu kudret iç içe üç karanlığa dönmüş, her neresine bakarsan ben olarak belirmedeymiş.
Almuti
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.