- 993 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Bekle Denmez Buluta
Ben dedim, yükseklerin sevdası doldurdu gözlerini, vuruldu değersiz bakışların büyüsüne gitti...Özlediğim yağmurları uzak mevsimlere bıraktı, öfkeyi örtündüm. Karanlık sokakları büründüm adını sayıklama nöbetlerinde. Ağlamadım yağmursuz buğuladığım gecelerde, sırlı yalnızlığı anlatımsız diye not düştüm şiirsiz bıraktığı karanlığa. Bilemedim nereye koymalı, hangi sesin içinden duymalı, hangi sabahın güneşinde aramalı. Usulca sızan düşün kirletilmişliğini çaresiz yudumluyor, çoçuk sevdalısı kararsızlığı yeni serüvenlere yelken foralarken, kana susamış hançerini yüreğimin derinlerinde unutuşuna kahrettim. Bekle dedim, buluta; zamanı doldurdu, düşlerimden arda kalanlarla. Deniz mavisi sardı göğümü, çıplak kaldım
iki gün
iki sözsüz dua
iki sahipsiz gidiş
iki hançer
İçimde kalmasın diye sessiz geçen günlerin selamı, gizli buluşmalarda soluyorum kokunun dağıldığı, aklımın ezberine düşmüş sokakları. Tenhasının soğuklarına sızıp, cehennemi öğretiyorum gözlerime. Kimsesizliğime kalıyor dili lal zamanın tükenmişliği, hasreti tüm içtenliğimle kabul ediyor ve yakınsallığınla avunuyorum. Ellerim arzu sözcülerim, öksüz bir sevdayı okşuyor, dimağımda duran nice kadının dişiliğine bırakıp adamlığımı, bir başkasının anaç sıcağına iliştiriyorum intihar tereddütsüzlüğünde insanlığımı. Aşk korkularımın sığ akıntısına sürüklerken sevinçlerimi, tek bir nefes fazla alabilme isteiğinde yaşıyorum. Bekle dedim, buluta; uzun yolculukların arefinde kırmızı gün batımını takip etti. Yetim çoukların uçurtmalarına katıldı, rengarenk dünyaya yağdı, çatladı dudaklarım
Sözlerin kifayetsizliğinde kalmışlığım daha da derinleştiriyor sürgünlüğümü, içimin bitimsiz kabuslarında. Gücenmek duygusudur yaşadığım abartıp "isyan" diyesem geliyor, susuyorum bir denizin sakinliğine öykünüp. Garip oluyor insan duyguların tarifsizliğinde, tanımsız kalıyor en bilindik lisanda anlatısı olsa da acım sığmıyor sözcüklerin içine. Azat edemiyorum içime sığınan sevdayı, künyesiz kalsa da bedensiz kalmıyor. Boşluğunda dolaşırken narkoz yemiş günün, suçluluk bağımla hemen yanında, ellerinde sıcak aradı elim ve yüzüne düşen bir gülcük için kavruldu yüreğim. Kaçkere intihar öğütledi caddeler, sırdaşlığımın koyu akan düşünce sohbetlerinde. İç sesimin kararsızlığında duruldum inadına seni yaşamak arzularının. Sükut sinmiş, ağrılı yaranın sesidir sevmek, sevmek öfkenin gücüdür.
iki mevsim
iki yabancı düş
iki boşluğu aydınlatan gülüş
Adınla başlayan duaları tükketim, yıkıldım cevapsız bırakılmışlıkta. Yoruldum, ılgın rüzgarlar özledim, alıp başımı gitmek hevesinde demirledim hayallerimi. Uzaklaşmalı yapayalnız kalmalı, tekrarına düşmeden hengamenin öylece akıp gitmeli bitişine hayatın. Yalanların büyüttüğü hazımsızlığında boğduğun benliğime sebepsiz yaşamayı öğretiyorum. Karlı günlerin tadını özledim, güneşin yakmasına hasret kaldım. Mavinin renk tayfına bürüdüğüm adınsamalar içinde kalabalıkları göğüslüyorum. Yağmur kokusuna takılıp günün doğuşuna mazeretler buluyorum deniz duruluğunda. Her durgunluk kayboluşumu zapt ediyor, cevapsız gidişlere.
iki gece
iki ayrı renk
iki cevapsız bilmece
Bir hata yaptım, bekle dedim buluta, bulut gitti. Ağladım. Bekle dedim çünkü gökyüzüne aşıktım. Bulut, gökyüzünün güzelliğinin bir parçasıydı ve gökyüzüm sadece uzaktı. Bu yüzden sıyrılıp tüm insan bedenimden saf ve yalın ruhumla bekle dedim. Tüm bulutlar gibi oda rüzgara sevdalıydı benim gökyüzüne sevdam gibi, o rüzgarla gitti ben gökyüzümle yalnız kaldım, anladım.
AsevimLİ
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.