- 493 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
TEKNOLOJİ HARİKALARININ YARIM ASIRDAN BU GÜNE DEĞİŞİMİ. 2-bölüm.
TEKNOLOJİ HARİKALARININ YARIM ASIRDAN bu güne değişimi 2-bölüm.
Saygıdeğer paylaşıma ortak olan gönül dostlarım.Bu vesileyle nevruz bahar bayramınızı kutlayarak sohbetime geçiyorum,ufkunuz açık neşeniz bol olsun.
Önce teknoloji harikalarının yarım asırdan bu güne değişimi metnimin birinci
bölümü okumayanlar için özetlemeyi gerek duyuyorum.Yarım asır öncesine
anımsadığımızda müzik aletlerinden gramofon,pilli radyo,pikap,teyp,gibi v.s
cihazlar yeni yaygınlaşmaya başladı. Fotoğraf makinesinin ayaklıları vardı.
Traktörün adını duyuyordum ama henüz köyümüze gelmemişti.Yurt dışından
izine gelen yakınlarımız her fırsatta teknolojide değişimler olduğunu iletiyordu
. Dedem bahçemizde ki yetişkin uzun selvi ağaçlarını satarak iri yarı , kabadayı at aldı.Tarlaları tek pullukla onunla sürüyordu.At arabamıza koşarak
taşıma işlemlerimiz de gerçekleşiyordu.Tarladan harmana taşıdığımız sapları
yere sererek düven ile tanelerin ayrılmasını sağlıyorduk.Yaşım küçük olunca
atı önüne bağlarlar beni de düven üstüne oturturlar at değirmen misali kendiliğinden dönerek görevini yapardı.Sakar atımızı seviyordum çok uyumlu
hareket ediyordu. Okuldan geldiğimde yanına varır sırtını kaşağı ile tımar ediyordum.At da benim giysilerime boynunu sürterek memnuniyetini bu
şekilde yansıtıyordu.Bir kaç yıl geçtikten sonra dedem ortak tarlalar ekmeye
başladı.Tek atla olmayacak diye satmayı düşündü. Ben de dede ben sakar
ata alıştım satma diye yalvarsam da oğlum sen küçüksün aklın ermez dedi.
Köyümüze at alıcısı geldi bakar bakmaz beğendi,parayı dedeme saydı yuları
eline alınca ben ağlamaya başladım,benim ağladığımı gören sakar atımın
gözlerinden de yaşlar akıyordu.Ahırdan sokağa çıkardılar at giderken çeşme
yanına kadar boynunu bükerek yaşlı gözleriyle dönüp dönüp baktı, artık ben
dayanamadım bahçeye girdim sesli ağlayışıma dedem geldi.Teselli etmek için ağlama oğlum ben sana bir değil iki at alacağım dese de ,ben dede
on tanede at alsan sakar atıma değişmem onu çok sevdim dayanamıyorum
dedim.Dedem sözünde durmuştu iki at birden aldı geldi arabamızı da büyüttü
,ama bu atlar huysuzdu beni yanlarına yaklaştırmıyordu.Saygıdeğer dostlar
kısa anıma ortak oldunuz,kusura bakmayın konuyla ne alakası var deseniz de
anılarım birden gözümde canlanıverdi.Neyse konumuzu paylaşmaya devam.
Köyümüzün zenginlerinden biri traktör aldı ,bütün meraklılar çevresinde toplandı,üç pulluğu var,kasası var,bizim at arabasının aldığının üç dört katı
üstüne yük sarılabiliyor.Aradan zaman geçti bizim aile kalabalık olunca ben de dahil hep birlikte halı dokuduk.dedem bu emeklerimizi değerlendirdi ve
traktör aldı.Ondan komşu köylerden gelen patozla saplar,taneler ayrılıyordu.
Bölgemize belli aralıklarla döğerbiçer de gelmeye başladı.Mahsulleri harmana taşımadan tarlada tanesini toplayarak saplar da saman olmadan
balle oluşuyordu.Balle makinasını da bu vesileyle görmüş oldum.Çiftçilik
yapanların hayvanları da bulunuyordu.Koyunlar,keçiler dağlar da,kırlar da
otlatılıyordu.Hayvanların sütlerini değerlendirecek mandıra henüz o bölgede
oluşmamıştı. Camızı,ineği,koyunu,keçisi bol olanlar,kendi imkanlarıyla,lor,
yoğurt,tere yağ,peynir,kaymak gibi gıdaları hazırlıyorlardı. Satamadıklarını loru
toprak yapımı küplere basıyorlar,peyniri de tenekelere tuzlayıp basarak muhafaza ediyorlardı.Oksijenle leyim yaparken o cihazı da tanımış oldum.
Bizim yağ,ve sütü ayıran makinemiz vardı.Tereyağının oluşumu zahmetliydi.
Traktörümüz olunca yanına gerekli alet ve edevatları sırasıyla almış olduk.
Taksi,arabaları köyümüzü ziyarete gelen,milletvekili,vali,kaymakam gibi
bürokratlarda görüyordum.Açık araba kamyonu da bir eşya ,ağaç yüklemeye
geldiğinde görüyordum.İlçemizin nüfusunun az oluşu değişimlere fazla
ayak uydurmuyordu.Yabancı insanları merak ediyordum.Arkadaşlar ilçeye
turist gelmiş biz gördük deyince beni de merak sardı gittiler mi ? diye sorunca petrolde duruyorlar dediler. İlçe köyümüze yakındı koşa koşa gittim
turistlerin ev gibi görünen arabası vardı altına benzeyen saçları,çilli yüzleri
kıyafetleri de yarı açıktı.Köye geldiğimde görmeyenlere anlattım. Çünkü
her değişimi fark eden hazine bulmuş gibi övünüyordu.Önceki konumda bahsettiğim gibi kalabalık ailenin bir kızı Almanya da çalışıyordu annesine
çamaşır makinesi hediye etti.Ben görmedim ama anamın anlattığına göre
kazanı varmış içine su döküp,deterjan atıp çalıştırınca bir çok çamaşırı birden
yıkıyormuş.Değişimin sinyalini yine yurt dışından gelenler renkli,lüks araba ile
gösteriyordu.Su motoru yaygındı,kuyulardan bahçeler onunla sulanıyordu.
Ağaçlar iki saplı kestere ile kesiliyordu,sonra motorlu bıçkılar çıktı. dağın arkasında göl vardı,o köye topluca düğüne gittik kürekle çekilen kayıkları gördüm,onların motorla kayanları varmış ama gölün ortalarında olunca onları
göremedim.Köyümüzde pancarda üretiliyordu.Pancar söküldüğünde yapraklar,pürçler tıraşlanıp pancar kantarının etrafında toplanıp oradan ildeki
fabrikaya gidip şeker olarak halka satılıyordu pancar boşaltırken kantar
terazisini de görmüş oldum.Küçük telli teraziler,ayaklı teraziler çoğalıyordu.
Elektronik teraziler o dönemde yoktu çünkü köyümüz de elektrik de yoktu.
Saygıdeğer duygularımı paylaşan dostlar yazım uzadıkça uzuyor teknoloji
harikalarını bir çırpıda anlatmak kolay değil devamını üçüncü bölümde Allah izin verirse hatırlayabildiklerimi anlatmak istiyorum. Yine iki adet birbirini
tamamlayan güncel şiirlerimi takdirinize sunuyorum sevgiler,selamlar size.
***** NEVRUZ BAYRAMI *****
Yuvasını yapar dala leylekler,
Kanadını çırpar kuş, kelebekler,
Dillerden yayılır dua dilekler,
Baharı müjdeler nevruz bayramı.
Arılar bal yapar güçlenir doku,
Her türlü çiçekten geliyor koku,
Allısı, güllüsü, morlusu, akı,
Baharı müjdeler nevruz bayramı.
Demirler dövülür,eller sıkılır,
Odunlar toplanır ateş yakılır,
Oyunlar oynanır seyre bakılır,
Baharı müjdeler nevruz bayramı.
Doğamız şenlenir yeşillik kaplar,
Yeniden canlanır sebzeler, otlar,
Bürokrat,vatandaş bu günü kutlar,
Baharı müjdeler nevruz bayramı.
Dağda,ovadadır Zeki, sürüler,
Birbirinden güzel yavru verirler,
Yaradan lütfundan memnun olurlar,
Baharı müjdeler nevruz bayramı.
Ispartalı Zeki Çelik
***** G E L İ Ş M E L İ Y İ Z *****
Türkiye vatanım canımdır benim,
Hoşuna gidecek bilirsen senin,
Farketmez rengarenk olsada tenin,
Barış konusunu görüşmeliyiz.
Bizler tok kaldıkça aç bırakmayız,
Zarar gelmedikce canı yakmayız,
Muhtaçta değiliz boyun yıkmayız,
Yarım ekmeği de bölüşmeliyiz.
İthalat, ihracat yapmamız gerek,
Fabrikaya işci katmamız gerek,
Sermaye arttıkça tutmamız gerek,
Sanayi yönünden gelişmeliyiz.
Hüzün duvarları ortadan kalksın,
Suçsuzum diyenler aynaya baksın,
Sanatkar olanlar ortaya çıksın,
Eğlenip coştukça konuşmalıyız.
Yumuşatın öfke, kini, nefreti,
Gündemden düşmeli terör illeti,
Kalkındırmalıyız yüce devleti,
Zekice düşünüp çalışmalıyız.
Ispartalı Zeki Çelik
Nevruz kutlama bahanesiyle ülkemizi kaosa sokmak isteyenleri kınıyorum.
Lütfen o hayalleri bırakın Bayrağımız bir,Sancağımız bir haritamız bütündür !
Yurt içi ve yurt dışında vatan uğruna şehit düşen yiğitlerimizi rahmetle andık,
ŞEHİTLER ÖLMEZ VATAN BÖLÜNMEZ ,NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE .
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.