- 1011 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Yırtılmış Mektuplar
Sevgili mektup,
Hatırlıyor musun seni bundan aylar önce yine yazmıştım.Ama kusura bakma seni yırtıp atmıştım.
Çünkü ya adresin yanlıştı ya da ben yanlıştım.Ama şundan eminim kalemimden her onun adını yazdığımda içten içe yanmıştım.
Bu sebebten dolayı her cümle sonuna bir damla gözyaşı bırakmıştım.Aklımı başımdan almıştı,gözlerim gözlerindeki zifiriliğe dalmıştı.
Benliğim onu bir ayna sanmıştı.Bakt...ığında gördüğüne kalakalmıştı.
Hatırlıyor musun seni bundan aylar önce yine yazmıştım.Sahibine iletilemeden masa üstünde bırakılmıştın.
Beyaz bir zarf içinde öylece kalmıştın.İçinde içimden geçenler yazılı halde,belki de bir nevi derdimi sana bırakmıştım.
Sözlerimde hep bir özlem hep bir acı yatıyordu.Her cümlem mektubun sahibini anlatıyordu.
O da senin gibi bir başkasının dertleri ile bir köşede bırakılmıştı.Ama önceden o da senin gibi bembeyaz ve saf duruyordu.
Onun o gözlerine acıyı kim eklemişti.Hüzünü omuzlarına kim bırakıp gitmişti.Bunu ancak bir şeytan yapabilirdi.
Zaten bir meleğin en büyük düşmanı da şeytan değil mi? O hikayenin içine zavallı bir oğlan bilmeden giriverdi.
Tek bir isteği vardı: ’Sevilerek,sevmek’...
Sonradan öğrendi çocuk.Kızın acılarla dolu olduğunu, her gözyaşında bir anlam olduğunu, her bakışının hüzünle yoğurulduğunu.
Olsun dedi.Bunları hep aşarız eğer seversek birbirimizi.Kabul etmedi kız ama onu üzmek de istemedi.Yine arkadaş kaldılar.
Ama çocuk hep o ilk haliyle kaldı.Hep sevdi kızı.İşte bunları anlattı mektubunda, onu ona anlattı.
Yarın yine uyanacak çocuk.Onla,onsuz odasında ve her sabah bu tekrarlanacak.En yakın dostunun dediği gibi bu çocuk
iflah olmayacak...
-DoGan Tokkuzun { ’’Yırtılmış Mektuplar’’ Mersin/2012}
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.