ÇANAKKALE HARBİ ÜZERİNE - 3
Yarbay Mustafa Kemal 30 lu yaşlarda genç bir subaydır.Yıldızının parladığı Dünyaca tanınmasına sebep olan Harp Çanakkale harbidir.Gerek ihtiyati tedbirler kumandanı olarak 19.ncu tümeni ve dolayısıyla 27.nci ve 57.nci alayları kumanda etmesi ,gerekse Anafartlar savaşında ki başarıları onun büyük bir kumandan olarak tanınmasına vesile olmuştur.
Çanakkale ruhunu daha iyi anlamamız bakımından Mustafa Kemal in bomba sırtını olayını bizzat onun ağzından dinleyelim 14 Mayıs 1915; Karşılıklı siperler arasında mesa- fe sekiz metre. Yani ölüm muhakkak! Birinci siperdekilerin hiçbiri kurtulmamacasına şehit düşüyor. İkinci siperdekiler yıldırım gibi onların yerlerine gidiyor. Fakat ne kadar imrenilecek bir soğuk kanlılık ve tevekkülle biliyor musunuz? Bomba, şarapnel, kurşun yağmuru altında öleni görüyor, üç dakikaya kadar öleceğini biliyor, en ufak bir çekinme bile göstermiyor. Sarsılma yok. Okuma bilenler Kur’an-ı Kerim okuyor, cennete girmeye hazırlanıyor; bilmeyenler ise kelime-i şehadet getiriyor ve ezan okuyarak yürüyorlar. İşte bu Türk askerindeki ruh kuvvetini gösteren, dünyanın hiçbir askerinde bulunmayan tebriğe değer bir örnektir. Emin olmalısınız ki, Çanakkale Muharebelerini kazandıran bu yüksek ruhtur.” Mustafa Kemal in bu ibretli hatırasından da anlaşıldığı gibi, Çanakkale savaşını kazandıran, büyük iman gücü ve bu yüksek ruhtur.Anafartalar da çarpışırken göğsüne isabet eden bir şarapnel parçası Göğsünde buluna annesinin hediye ettiği ettiği saate çarpıp parçalanıyor ve mutlak bir ölümden dönüyor.Oysa hemen bir iki metre solunda Fevzi Çakmak Bey in kardeşi Nazif üsteğmen şarapnel etkisiyle şehit düşüyordu.Kader koruyordu sanki o nu..Mustafa Kemal o parçalanmış saati daha sonra Limon von Sanders a hediye ediyor.(T.K.)Anafartalar da 22 günde 9 Alay komutanımızı şehit veriyorduk bu vatan toprağı için.General Hamilton Anafartalar savaşı sırasındaki büyük tarruzda ’Gebe dağlar Türk doğurmakta devam ediyor.Bizim mevzimizin en yüksek ve en merkezi yerine birbirini kovalayan dalgalar halinde yükleniyorlardı..’diyor.Hey Hamilton sen bir biebilsen şu Necip Türk milletinin ahvalini şaşırıp kalırsın bre..dağları gebe kadın gibi türk askeri doğurduğu gibi,göklerden melekler,türbelerinden evliyalar ve aziz ruhlar dahi şahlanıp bu millete bu vatana yardım ederler de ruhunuz bile hissedemez bunları..Siz sadece şaşımakla kalırsınız işte böyle..Yahya çavuşumuz 80 kişi ile 1000 kişinizi yere serer iman gücü ile Ertuğrul koyu’n da.Seyit onbaşımız tek mermi ile denizin dibine gömer devasa gemilerinizi..Hamilton hatıralarında Lancashire birliklerinin kayıp vermeden 165 metre ilerlemelerini büyük bir başarı olarak aktarıyor üstlerine.Kahraman askerleri var bu birliğin diyor..hey be..60 km lik bir alanı 9 ayda 1 km dahi ileri geçirtmez bu kahraman neferlerimiz.60 km lik daracık bir alanda ölümle halay çekeriz biz bre namerdler.500 bin kişi nefes nefese birer ikişer metre ara ile yatarız da siperlerde ölüm bize vız gelir deriz...
Yüzbaşı Karl Mühlman ’16 çeşit piyade tüfekleri vardı.’ bu lüksümüzden değildi efendiler,yokluğumuzdan dolayı idi.2.nci tümen 5.nci alayın 2000 mevcuduna karşılık sadece 700 silah vardı.Ele ne geçirdi isek cepheye yollamışız lojistik destek olsun diye,karavana da kuru bir ekmekle üzüm hoşafı içmişiz çoğu zaman..saat 12 oldu mu 4 çeşit sıcak yemek hazır olmamış o zaman önümüzde.Yoktan varolma savaşı vermişiz biz o zaman...
Kemal Paşa isimli bir paşamızın 3 oğlu (birisi 57.nci alay 6.ncı tabur komutanı M.Ali Bey-Birisi 9.ncu alay 3.ncü tabur 16.ncı böl.zabit vekili M.Refik Efendi-Birisi de 10.5 luk obüs müstakil taburu 1.nci bölük zabit namzedi İsmail Fehmi Efendi) Çanakkale harbinde sıra selviler gibi bu vatan için şehit düşmüşlerdir.Biz falan makam sahibinin oğluyuz çürük alırız dememişlerdir onlar.
Çanakkale harbine İngilizler lehine olmak üzere 600 yahudi 750 katırı ile Türklere karşı savaşa katılır.Daha sonraları bu savaşa katılma amaçları ile ilgili olarak ünlü yahudi Jabodinsky şöyle der : ’Eğer biz 2 Kasım 1917 Balfour bildirisi ile Filistin de yurt edinme konusunda İngilizlerden söz aldıysak buna ulaşan yol Gelibolu dan geçmiştir...’
Nihayetinde 1916 yılının Ocak Ayı başlarında tamamen itilaf kuvvetleri boynu bükük olarak geldikleri gibi geri dönerler yüzüstü.Yeni Zelanda lı bir gazeteci olan Benazus : ’Tüm imparatorluk(Britanya)o uğursu ve lanetlenmiş yeri,boşaltmanın verdiği ferahlıkla rahat bir soluk almıştır.’ diyordu.Onların lanetlediği yer bizim için kutsal bir mekan olan Gelibolu topraklarıdır.148 bin şehidimin alnı ak bir şekilde,nice yetimler bırakarak,gözü yaşlı analar,kızlar,bacılar bırakarak şehid düştüğü aziz mekanlardır.Sömürge zihniyetli ingilizler aç kutlar gibi saldırdılar fakir Anadolu neferi üzerine,ve sonunda Allah onları dize getirmemize izin verdi.Yokluktan bir destan yazdık tarihe o günlerde biz.Kirte muharebeleri sırasında yüzbaşının talimatı ile Of lu neferimiz hem az evvel şehit olan arkadaşalarının hemde az sonra bizlerde nasıl olsa şehit olacağız diye kendi cenaze namazlarını ölmeden az evvel önce kılacak kadar imanlı ve vatanseverdiler.Eğer o gün onları orda durduramasaydık ,direk İstanbula geçebilselerdi ne Arıburnu,ne Anafartalar,Ne Kirte,ne Zığındere muharebeleri olacaktı.Ve akabinde kimbilir belki millli mücadele de olamayacaktı.Kader bazan ağlarını öyle bir örüyor ki,sana sadece biçilen rolü oynamak düşüyor.Ve bu toplumun kaderinde hem Çanakkale nin,hem milli mücadelenin yaşanması uygungörülmüş ki her iki savaşta da düşmanları layıkıyla altetmiş ve bugünlere ermişiz.18 Şehitler günü sebeyle ,bu temiz topraklar için geçmişten günümüze tüm şehit olmuşlarımız için,Gazi olup sonradan vefat etmişlerimiz için Allah gani gani rahmet etsin diyor hepsni bu vesileyle dua ile anılıp,aziz ruhları önünde naçar bir şekilde saygı ile eğiliyorum.
Son söz olarak Çanakkale harbine katılmış erlerden biri olan, Er Tony Fogan ın sözü ile sözlerimi burada hitama erdiyorum.’Hep düşünüyorum.Hiçbir savaş buna değer mi?Şu beyaz haçlar altında gömülü kalan ,Yeni Zelanda nın en seçkin evlatlarınıncanına,kanına değer miydi ? Hayır...hayır...hayır...asla değmezdi.. ’ Evet bizce de değmezdi Tony. Ama bunu sizİnkiler istedi.biz evimizde oturuyorduK.Tarlamızla,bahçemizle uğraşıyorduk. Siz bize uzaklardan gelip düşmanca saldırdınız..Bizde sadece meşru müdafamızı yaptık.Ortada haksız yere dökülen kanlar vardı ve bunların müsebibibi biz değildik.Keşke hiç yaşanmasaydı...Sevgiyle kalınız...
Talip KAZGI
YORUMLAR
253 bin şehit...400 yarbay-albay-binbaşı çoğu şehit....binlerce kahraman var...5 bin suriyeli şehit...her biri ayrı ayrı kıymetli...sadece kemalizm sosu için bir kişiye oynamak siyasi bir ranttır...
Cumhuriyet kurulduktan sonra gerçek savaşın Çanakkale ile zaten bittiğini kurtuluş savaşının ise bir ilimiz olan yunanlılarla formalite yapıldığını bilen ittihat ve terakki artıkları, 1960 a kadar Çanakkaleyi kutlamayı bile yasaklamışlardı...Nusret mayın gemisini çöpe atıp Osmanlının son azametinin verdiği çıldırtan başarısının konuşulmaması gerekliliği için..şehit askerlerimizin mezarını bile müslüman mezarlığı yapmayarak içlerindeki kini her fırsatta göstermişlerdir...
işte iman ruhu Müslüman milleti ayağa kaldırır.'ölürsem şehit kalırsam gazi' felsefesiyle kendini ateşe atıp zaferler kazanılmasına vesile oluyor
ya sonra ne oldu kuranlar yasaklandı,ezanlar mahzun kaldı,batının tangolarını kendimize say görüp atalarımızın kemiklerini sızlattık. adamlar silahla alamadıklarını kültürle ocağımıza incir ağacı diktiler
batsın bu batı medeniyeti ne ana kızını tanır ne baba oğulu