ÇANAKKALE HARBİ ÜZERİNE - 2
Eveet sevgili dostlar,dün kaldığımız yerden şimdi devam ediyoruz..saat 22:30 a geliyor olsa da tarih sevgisi için umursamıyorum bile.
18 Mart günü 6 büyük gemiden üç tanesi batmış, üç tanesi saf dışı bırakılmıştı.Güya o gün Marmarayı aşıp İstanbula doğru devam edecek olan düşman filosu komutanı De Robeck ,akşam saatlerinde geri çekilin emri vermişti.Çünkü Nusrat mayın gemimizin döşediği 26 adet mayın ve tabyalarımızdan atılan isabetli top mermileriyle tarümar olurlar o gün.Yıllar sonra Churchill mayınlar konusunu aktarırken şöyle diyecektir : ’Birinci dünya harbinde bu kadar insanın ölmesine,harbin ağır masraflar çekmesine,denizlerde 5000 tane ticaret ve savaş gemisinin batmasına başlıca neden olan şey,Türkler tarafından 10 gün önce denizlere atılan ve incecik bir çeilk halat ucunda sallanan 26 adet mayındır.’ O gün 58 şehit veririz vatan için...
Boğaz Komutanı Cevat bey yoğun bombardıman altında kalan Seyit onbaşı nın da bulunduğu Mecidiye tabyasını kontrole gelir.Tabyayı gezerken az ilerde bir çamın altında duran bir er dikkatini çeker.Cevay bey er e yaklaşır.Er de hiç bir değişiklik yoktur..Cevat bey seslenir : ’Oğlum’ der.Er sese dönerek esas duruşa geçer. : ’Buyurun kumandanım.’Er,ayakta sallanmaktadır ve yıkılmak üzerdir..Cevat Bey in dikkatini çeken bir şey daha vardır.Er komutana bakmamaktadır...Bakışları Paşa nın omuzları üzerinden ötelere,kaçmakta olan düşman donanmasına dalmış gibidir..Boş boş ilerilere doğru bakmaktadır.O an Cevat Bey acı gerçeği öğrenir,yüreği ’cızz’ eder.Sonra sorar ’oğlum gözlerine bir şey mi oldu?’ Er,acı bir tebessümle cevap verir : ’Ziyan etmez kumandanım bu gözler göreceğini gördü..’ O esnada Çanakkale müstahkem Mevzi Kumandanı Cevat Bey sessizce gözyaşları dökmektedir....
Yaklaşık 40 gün kadar toparlanma dönemi geçiren itilaflar 25 Nisan 1915 sabah 04:53 te marşlar eşliğinde Limni adasının Mondros limanından güle oynaya yola çıkarlar.Hedef ufacık bir karaya topyekün saldırı ile karadan İstanbul a ulaşmaktır.Hedef Kabatepe açıklarına çıkarma yapmaktı.Kader onları Arıburnu yarlarının önüne sürükledi (anzac koyu).Çünkü daha evel işaret için koydukları şamandıra takdiri ilahi gereği olsa gerek (yazar Steel Hart ın anıları..) rüzgarda sürüklenerek Anzac koyuna kadar gelmişti.Düşman da bunu referans aldığı için çıkarmayı Anzac a yapmak zorunda kaldılar.farkettiler ama çok geç olmuştu artık.
Düşman saat beş e kadar 5000 ve akşam saatlerine kadar yaklaşık 15000 askerini Anzac koyuna çıkarmıştı.Karşı cephe de bizler ancak 5000 kadar olabilmiştik.Bu arada Anadolu yakasındaki Kumkale ye Fransızlar 3000 asker çıkarmışlardı karşılarında bizler sadece 240 kişi idik.Anzac çıkarmasında ilk saatlerde düşmanı karşılayan 80 kişilik yiğit neferlerimizden sadece 3 kişi sağ kalmıştı.
Anzac ta 5 gün içerisinde düşmandan 179 subay ve 4752 er öldürülmüştü..
25 Nisan ın diğer bir çıkarma noktası Ertuğrul koyudur.Orada henüz 28 yaşlarında Balkan harbi gazisi yiğit Ezineli Yahya Çavuş vardır.Kendisine bağlı 80 kişilik arkadaşlarıyla tam 14 saat boyunca 12 si zırhlı ve kruvazör olmak üzere 27 düşman gemisi karşısında yiğitçe direnirler.Tarihe bir destan hediye ederler.toplam 329 top namlusu 40 dakika boyunca ateş kusarlar toplamda 4650 top mermisinin dehşetine rağmen siperlerini asla terketmezler ve cesurca çarpışmaya devam ederler.Başta bir Fransız generali olmak üzere yüzlerce düşman askerine Ertuğrul koyunu dar eder Kahraman Ezineli Yahya Çavuş ve arkadaşları..
İlk kara çıkarmasının en büyük karşılayıcıları 57.nci alay ile 27.nci alay dır.Her iki Alay da Mustafa Kemal in kumanda ettiği 19.ncu tümen e bağlıdırlar.27.nci alay 25 Nisan günü 2500 kişilik kuvvetiyle 12000 düşman askerine meydan okur o gün.13 düşman gemisi toplam 172 topuyla birlikte bu alyların üzerine ateşler yağdırırken kahraman neferlerimizin ellerinde sadece süngüleri vardır.O gün şu tarihi emri verir Musatafa Kemal bağlılarına ’Ben size taarruzu değil ölmeyi emrediyorum ! ’ Ve onlar bu vatan için birer birer düşerler toprağın kara bağrına..
57.nci Alay komutanı Manastırlı Hüseyin Avni Bey o gün 3.ncü Taburu denetlerken etraftaki çalılıklarda öbek öbek beyaz iç çamaşırlar serili olduğunu görür.Yardımcısına bunun sebebini sorar.Yardımcısı az sonra gözleri dolu dolu olarak gelir ve cevap verir ’Komutanım,neferlerimiz bu taaruzdan sağ çıkma ihtimallerinin olmadığını biliyorlar.O yüzden de ’Rabimize temiz çamaşırlarla kavuşalım’ deyip çamaşırlarını değiştiriyorlar.’57.nci Alay komutanı Hüseyin Avni Bey’öyleyse’ der,’bizde değiştirelim çamaşırlarımızı...’
saat 17 sularında Hüseyin Avni Bey yarbay Mustafa Kemal e zayiat raporu veriyordur : ’Alayımızın şehit ve yaralı sayısı 3000 dir.Eli silah tutan 500 askerimiz vardır.’ 27.nci alay dan şehit sayımız ise 950 kişidir.Tüm bu şehitlerimiz 6 saat içerisinde verdiğimiz şehit sayıdır.İlerleyen günlerde bir ramazan bayramı öncesi Hüseyin Avni Bey e ailesinden bir mektup gelir.Hüseyin Avni bey e ailesi Bayramı birlikte geçirebilme arzularını dile getirmişlerdir.Cephe kutsaldır terkedilir mi?Mahzun olur Hüseyin Avni Bey.O mektuptan bir gün sonra şehadet şerbetini içer.daha sonra yerine geçen vekili Ali Hayri şehit olur.O da ölünce Alay müftüsü( o zamanlar her Alayın kadrolu bir müftüsü vardır ve muvazaf subaydır) vekaleti alır.O da şehit olunca kimsecikler sağ kalmaz ve sadece şanlı 57.nci Alay sancağı kalır.Savaş sonrası yapılan madalya töreninde 57.nci Alay ın adı okunduğunda madalyayı almak için kimse öne çıkmaz.Çünkü Alay ın tamamı şehit düşmüşlerdir.Geriye bir tek Şanlı Alay sancağı kalmıştır.Onu da başka bir alay dan bir mehmetçik getirir.Ve madalya 57.nci Alay sancağına takılr tüm şehitlerin Aziz ruhlarına ithafen..
Rahmetli Hüseyin Avni Bey in yetim kalan evlatlarından Tekin ARIBURUN ileriki yıllarda Türk Hava Kuvvetleri Komutanı olur.(TK)
Şehitler gününde hepsini rahmetle anıyoruz nur içinde yatsınlar Aziz şehitlerimiz..Sizlere layık olmaya çalışıyoruz bunu hissedin yeter..(Talip KAZGI-17 Mart 2010 Çarşamba)
YORUMLAR
SayınYazarım,
Şehitlerimiz ve onlardan milletimize emanet olan dul ve yetimlerinin hepsine allah rahmet eylesin, allah sabır versin.
Bu millet savaş yokken bile şehit vermeye devam ediyor . Yeter be, çok güçlü , çok iyi bir ordu , ayağında pranga ile durmadan şehit kaldırıyor. Engel olanlar , olayı basit görenler ,biraz utanmalı. Şehit evladınız olursa , o zaman anlarsınız ,bir yiğit canı neymiş.
Teşkkürler
Talibi
tüm şehitlerimizi rahmetle bir kez daha anarken, onları hep yaşatmak ve onlara yaraşır torunlar olabilmek umuduyla...
saygılarımla...