- 377 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
korkum
korku nedir?tanımını yapabilir miyiz acaba?bunu bir psikologa sorsak elbette bize pek çok açıklama yapacaktır.fakat ben bunu sizden duymak isterdimkotku nedir.ve hiç korktuk mu hayatımız boyunca. korktuysak neden ve niçin.ben itiraf etmek istiyorum ki ben müthiş bir korkağımdır. korkmaya nerde ve ne zaman bşladım bilmiyorum ama müthiş korkularım vardır benim.belki bunu okumak istemeyeceksiniz ve bir çoğunuzda bu yazıyı beğenmeyeceksiniz ama ben yazmak istiyorum çünkü benim en büyük korkum yazamamış olmak.üstelik benim öyle ünlü olmak gibi bir hayalim filan da veya insanlığı kurtarmak gibi erdim olduğunu da düşünmüyorum.ben sadece insanlara anlatmak istiyorum.belki her şeyi anlatabilirim.fakat o kadar yeteneğim var mı emin değilim. zaten yetenekli olduğumu falanda düşünmüyorum ama yazmazsam başımda bir ağrı beliriyor öyle bildik bir ağrı değil bu ağrı kesici falan çare etmiyor sadece yazarsam geçiyor.bu yüzden eğer okuyorsanız bu satırları mecburiyetten yazıyorum sakın ha kaba olmayın bana karşılayın lütfen.korkmktan bahsediyorduk değil mi.
korkmak nasıl bir şe bunu en iyi bilen biri olarak çıklayayım.korktu mu insan bunu iliklerinde hissediyor belki zihninin tam ortasına yerlaştiriyor korkuyu bir daha çıkmıyor.ve insan sebepsiz yere korkabiliyor.ben ilk defa ne zaman korktum belki çok klasik olacak ama bu bunu benim çocukluğumda bulabiliriz belki.bizim köye ahşap bir evimiz vardı iki oda bir tavan bir çardak ve ambardan olşurdu evimiz.karadenizde evler dağınıktır pek toplu yerleşim mümkün değildir en yakın komşunuz size yüzlece metre uzak olabilir.evimizin yüz metre aşağısında bir dere geçerdi halen daha kulağımdadır sesi.ben çocukken çok yaramazdım ve annemin beni dizginlemek için kullandığı korku kelimleri vardır oğlum momo geliyor çok sık geçen bir ifadeydi o zamanlar ama kadıncağız nerden bilsin ki bu ifade beim hayatımı etkileycek ve hayatım boyunca korkmayı öğreneceğim.işte ben ilk defa korkuyu bir kadından annemden öğrenmiştim.gece yattıktan sonra tavn arsaında gezen farelerden korkarak başladım işe hemen hemen tüm güce bu tıkırtıyla saatlerce yatağımda döner dururdum.bir gün korkuyu annemin gözleride o kadar gerçekci gördüm ki sonra onun için korkmaya başladım.bu olay benim çocukluğumuun en önemli olaylarından biriydi bir gece yarısı bir adamın öfkeyle kaldırığı el en sevdiğim varlığı annemi öyle bir korkuya itmiş tiki ilk defa onu anlama ihtiyacı hissettim ilk defa birine acıyodum belki ama aynı zamanda da korkuyordum işte.ve yapabileceğim hiç bir şey yotu çaresiz vve korkak birydim.sonra korkular başladı sürekli korkmayı öğrettiler.okulda evde işte her yarde önce korkmayı öğrendik.sonra bir gün farkettim ki insan korkunca cesareti de öğreniyormuş.kaybetmekten korktuğum ilk an bir başka korkumu yenebilmiştim.zaten insanlarda böyle değil miydi kaybetmekten korktukları için cesurdular.en büyük kahramanların kaybedecekleri hiç bir şyleri olmasa yinede kahraman olurlar mıydı?bunu henüz öğrenebilmiş değilim.benimki sadce bir fikir.fakat bugün korkmamaya karar verdim ve bir yazı yazdım. becerebil mişmiyim bilmiyorum fakat yazamaış olmaktan ve insanlara hiç bir şey anlatamamış olmak beni korkutuyor ve bu korkum size karşı olan çekincemi yeniyor.size karşı çekiniyorum çünkü sizler çok büyük yaarları okudunuz ve ben henüz yolun başında bile değilim.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.