Okulun ilk günleriydi.Daha ’’Nereye geldim’’ şaşkınlığını üzerimden atmamışken, yeni sınıfımda ve üzeri geçen seneki öğrenciler tarafından karalanmış ve kazınmış yeni sıramda bulmuştum kendimi.
Ne yapacağım ve buraya nasıl alışacağım konusunda hiçbir fikrim yoktu ve bunu paylaşacağım bir dostum da yoktu.Bu sıkıntı ve karamsarlık içinde daha fazla derse odaklanamayacağımı anlamıştım ve hocamdan izin alarak kantine inip,oturdum.Ben kantine indikten birkaç dakika sonra bir kız,kantinin zor açılan kapısını ağır ağır iterek açtı ve benim tam karşıma oturdu.Tahminen 1.60 boylarında,kömür siyahı saçları olan beyaz tenli bir kızdı.Hiçbir kızda durmadığı kadar güzel duruyordu dudağındaki ve tırnaklarındaki kırmızılar,gözleri öyle güzeldi ki o siyah gözlerde insan aydınlığı buluyordu.Üzerindeki siyah tişörtü saçlarının rengiyle özdeşleşir gibiydi.Giydiği pantolon süt beyazı bir rengi anımsatıyordu .
Öyle güzel duruyordu ki karşımda bir an öldüğümü ve bir meleğin beni karşıladığını hissetmiştim.

-DoGan Tokkuzun