Bir Cinayet Ankara (Kime Niyet Neye Kısmet)
Kadın ıslak saçlarını havluya kurulayarak banyodan çıkıp yatak odasına yöneldi. Az önce yatakta bıraktığı erkeğin derinnefes alış verişni bir müdddet izledikten sonra ıslak saçlarınından süzülen suyun erkegin çıplak tenıne akması için saçlarını hafifçe öne düşürdü.
Saçlarından dökulen damlalar erkegin tenine deyince adam hızlıca fırlayıp kadının bornuzundan yakaladı ve onu kendine çekti.
Kadın mızırca sırıtarak dudakları adamınkı ile birleştiriken adamda bornuzdan içeri elini sokup bornozun kadının üstünden düşmesini seyretti.
Kadını hızlıca kolarının arasına alıp yatağa sırt üstü yatırdı. Dudakları hala kadının dudaklarında kenetlenmişti.
O esnada adamın cebi çalmaya başladı .
Münasabetsiz telefon dedi adam. Kadın olamaz diye sözylenirken.
-Efendim? Anlamadım. Ne oldu nerede? Hemen geliyorum sizler oraya gidin " dedi adam telefonu cevaplayıp yataktan hızlıca fırlaken .
Kadın seslendi "Ne olmuş tatlım sorun ne ?"
Adam üstüne çorapların ve çamasırını hzılıca geçirip pantolonunu iliklerken kadıan dönüp "Kusura bakma tatlım cocuklar aradılar bir kadın cesedi bulunmuş gitmem lazım "
Kadın iç geçirerek "bende geleyim mi ?" diye sordu.
Adam "Yok gerekirse seni ararım önce ben bi bakayım da " cevabını verip kaıpıya yönelmiş beline tabancasını takmış paltosunu giymişti bile
Sonra adam sokaga çıktı soğuk kursun gibi ağır ve dengesizce adamın iliklerine işliyordu. Yaşlanıyorsun dedi adam kendi kendine ve arkasına donup camdan ona bakan kadına el salladı ve içinden iyiki senle evlendim aşkım dedi iyiki vaarsın yoksa bu iş çekilirmiydi. Çoktan ya kendimi vururdum yada yadasını düşünmek bile istemedi.
Arabaya binip motoru çalıştırdı sireni arabanın üstüne taktı ve soğuk gece içinde kayboldu.
2 saat önce
Kadın heyecanla soğuk ve terk edilmiş yolda koşuyordu saçı başı dağnık üstü perişandı nerde ise asırlar gibi gelen ancak sadece 1 saat öncesinde ne mutlu idi nekadar heyecanlı idi iş başvurusu kabul edilmişti .Üç aydır iş arıyordu nice zorluğa dayanmıştı ve kimseye yenilmemişti Allah sabrını verir demişti komşuları tek gözlü evine bazen yemek getirmişlerdi bazense belediye yakacak vermiş Ankara nın soğuk günlerini çıkarmaya çalışmıştı kocası erken ölmese idi bukadar eziyet çekmezdi ya ölüm Allah tandı işte ufak çocuğu içindi tüm çilesi ve hep onun için sabretmişti ve işte o gün arkadaşı Fatma gelip iş var sana iş buldum demişti edepli bir ofis gidip çay filan dağıtacaksın parton çoktandır temizlik çay için bir bayan arıyordu ve bunu Fatmadan öğrenir öğrenmezde hemen koşup denilen yere gitmiş partonda tamam demiş ve işe onu almıştı hatta az biraz parada vermişti eline git bişeyler al yarın ofisde yakışır şekilde ol demişti bir çaycı önlüğü ve çocuğuna akşam için 200 gr kıyma lamıştı bir ekmekte alırdı nasıl olsa bakkaldan borcunuda biraz veridi birazda patates işte akşam ziyatei olurdu bunları düşünüyordu ofisten cıkcınca ofis etlikte idi bir vasıtaya bindimi gelirdi evinden ve otobüse ilerledi durga geçecekti.
O sırada yanında bir araba durdu içinde 3 geç vardı once laf attılar hava soğuk ve karanlıktı durak ve çevresi boştu geri çekildi ve ses çıkarmadı ama 2 çocuk bir anda arabadan çıkıp onu zorla içeri aldılar araba hızla uzaklaştı çırpındı ama nafile araba ıssız ve kadının tanımadığı bir yere ilerledi . park etti o hala çırpınıyordu Yarabbi ne oluyordu 2 genç onu aşagı indirip yere yatırmaya çalıştılar o tekmeler attı bağırdı ama kimse yokru sonra elbiselerini yırtmaya başladılar o hala tepiniyor direniyordu her yanı kan oldu toakat ve tekme atıyorlardı biri pantalonunu açtı eğildi kadın çırpındı ve bu esnada arabayı kullananda yanlarına gelmişti ona bakmak için kadını tuan cocuk elini gevşetti diğeride pantolununla uğraştığı için bir fırsat çıkmıştı ve kadın ellerinden kaçtı koşuyordu işte şu nada ise hala koşarken nasıl kaçabileceğinide hesaplamaya çalışıyordu ve bu nasıl bir kabustu o sırada bir köprüye geldi aşağıda trafık çok yoğundu burası hava alanı yolu dedi içinden alta geçersem kurtulabilirim ama köpruden geçmesi lazımdı o sırada ise araba yaklaştı ve kut ....
Artık kadın havada idi köprü den aşağıya yuvarlanıyordu aklında ise evdeki yavrusu vardı ne mutlu idin gün ve şimdi yere çarptı gözleri boşlukta kaldı....
Ne olmuş? dedi başkomiser Hakan "Kimliğine baktınızmı kim bu kadın "
Beyhan heycanla "Abi yukardan düşmüş" dedi "Ha şuradai arabaya vurmuş sonra yere düşmüş" "Atlamış mı yoksa "dedi Hakan. osırada kadının gözlerindeki dehşet umutsuzluk ve acının karışımı ifade ile irkilirken bu melekte yıllar geçirmişti ama hala bu ölüm bakışına alışamamıştı. Bu bakış hep ona insanın nekadar yanlız olduğunu hatırlatırdı.
" Yok abi atlamaış sanırım bir şey yada biri itmiş aşağı" diye cevap verdi Nihat elinde kadının çantasını tutuyordu
Tanfer yukardan köprüden seslendi "Olay yeri buraya gel burda araba boyası var tam düştüğü yerde burdan örnek alın " Hakanda yukarı çıkmıştı bu arada "Ali nerde" diye sordu .
"Abi Ali ofisde malum Beyza sonra boğazını temizledi Beyza hanımla sen erken çıktınız ya "
"Haa " "Doğru la " dedi Hakan "Ali bi kızın kimlik bilgisini girsin bakalım kimi kimsesi varmı ? sende olay yerini ve morgu sıkıştır Tanfer olurmu?" diye de ekledi.
Nihat bu arada yanlarına sokuldu "Abi " dedi "Ha ne diyorsun" dedi. Hakan ."Abi kızın üstü başı perişan sanırım cinsel ladırıda olmuş Tanfer raporda bunuda istesin olur mu hatırlayım dedim de " Hakan "Tamam Nihat "dedi. Şimdi bi ofise geçelim " Kıçım dondu zira"
Ali, Nihat ve Tanfer Hakan amir ile Beyza nın evlenmesine hala alışamamışlardı . Bazen pot kırabiliyorlar sonrada Hakan amirden fırça yiyorlardı. Ali ofise telsizi dinler ve ölen kızın kimliğini araştırıken aklına bunlar geliyordu. Hakan amiri nasılda kuzu yaptı bizim kız diye düşündü o serseri adam sakın biri olmuştu kufur bile az ediyordu ve evliliğe inanmamasına rağman Hakan amir bile evlenebiliyordu ali hala anlamakta zorlanıyordu ekipte en yeni o idi ama Hakanın nekadar zeki ve tuhaf duşunen biri olduğunu hemencecik anlamıştı zaten Hakanın beyni gerçekten bir suçlu beynı gibi çalışıyordu daha önce uzun sure bir seri katili nasıl takıp ettiğini Ali yeni olmasına karsı bılıyordu ve halada o katille ilgili Hakan amirin masasında duran dosya kapanmamış dosya ve Berkantın resmi bu konuyu hep hatırlatıyordu.
Bunları düşünüp klavyede elleri gezerken kadının arama sonuçları karşısında geldi. Adı Hatice Z. Doğu tarihi .....1985 evli kocası Ahmet Z . doğum ....1990 ölüm....2011 ölüm nedeni iş kazası bir çocuğu var 5 yaşında adı Nihan Z. Doğum tarihi....2008
Nasıl dedi Ali içinden iş kazası ama ufak bir not var şüpheli iş kazası.Şüpheli nedemek ki.
Ali bu arama işlerinde pek iyi olmadığını biliyordu ama bu ifade onu çok rahatsız etmişti. Önce amirimi arasam dedi içinden sonrada vaz geçti ve amirinin kızacağını bildiği halde Beyzanın cebini tuşladı .
Beyza Hakan apar topar gidince camın önünde biraz bekledi . Yaşadıklarını düşündü nekadr çok macera ve Hakan la olan olaylar ve sonra Hakanın tenınin tadını düşündü yüzünde hafifbir gülümseme belirdi bunu kendide hissediyordu mızırca bir gülümseme evlendiklerinden beri nekadar değiştiğini düşündü Hakan ın ve bu evlilğin onu nasıl istifadan döndürdüğünü ve en son seri katille olan mücadelelerini ki yarım kalmış bir hikaye gibi idi bu zaman ve üstünü giyinmeye başladı nede olasa Hakan hala onun amiri idi ve her an yardım isteyebilirdi içinden bir seste bu sefer yaşanan bu olayın pek basit bir olay olmadığını düşündürdü ona tamda bu esnada cebi çalmaya başladı.
Beyza "Efendim Ali "dedi telefonu açıp ve Ali uzun uzun konuyu anlatırken sabırla dinledi. "Anladım Ali sen şimdi bu adamın Ahmet Z. kayıtlarını arşivden iste bakalım neden şüpheli yazılmış ve neden dosya açılmamış yada açıldı ise kapanmışmı olay Ankara da mı olmuş bize intikali var mı bir bak ha unutmadan Hakan amirede söyle bunları tamam mı "
Ali " Tamam diyordu ve kapatıyordu ki Beyza kapı çalıyor deyip elinde telefonla kapıyı açtı ancak boğuk bir ses ve inilti ile telefon kapanı verdi."
ali ne olduğunu anlamaya çalıştı ve bir anda panikle yerinden fırladı telsizle Hakan amire ve nihata seslendi " Amirim Beyza hanım a bir şey oldu ben telefonda konuşuyordum bir anda kapı çaldı dedi ve sesi boğuk geldi ve inilti oldu ve kesilti ben size gidiyorum oraya gelin"
Hakan ve Nihat anonsu duyunca hızlıca o yöne arabayı çevirdiler Beyhan ve Tanferin de sesi telsizde aynı anda çınladı "amirim ne oluyor bizde geliyoruz" Hakan cevap vermedi sadece "bastırın gaza la" dedi.
3 gencin içinde bulunduğu araba buyük bir hızla kadına çarptıktan sonra Hakanın evinin yakınında durdu şoför aşağı inmedı ama 2 adam inip hızla Hakanın evinin olduğu apartmana daldılar . Arabadaki adam ise bir numarayı tuşladı "komiserin karısını alıyoruz abi "dedi. eğlence yapmak istremişlerdi sonuçta alacakları bayandı ve onunla eğlenmleri yasaktı onunla ancak abi eğlenecekti hakanı beklerken ama onlarında deşarj olması lazımdı ve o yanlız kadın cok iyi bir hedefti ama iş istedikleri gibi gitmemişti şimdi bu araba dan da biran önce kurtulmaları gerekiyordu şu komiserin karısını bi alsınlarda hemen bir başka araba çalabillerdi nasılsa adam bunları planlarken telefonu yine çaldı
"ne var bunudamı beceremediniz gerizekalılar diye açtı adam telefonu dinlemeden kımseyi " ama karşıdan tam tersi bir cevap geldi ve adam rahatladı hadi alında gelin ozaman ne bekliyorsunuz" dedi adam arabayı kapının tam önüne getiriken
2 genç acilen inip beyzayı arabaya soktular ve araba gaza bastı tam o sırada ise Hakan ve Nihat sokagın bir köşesinden Tanfer ve Beyhanda diğer köşesinden donduler ve Hakan beyzayı arabaya soktuklarını gördü .
"Tutun la herifler kaçıyor diye telsizden bağırdı Nihat gaza basarken "Beyhanadamları kaldırıma çkarmıştı bile ve dört polis arabalardan indiler adamlar kaçamamışlardı beyza ise hala hafif baygındı ama iyi duruyordu adamları paketleyip içeri aldılar ve sorguya götürdüler .
Hakan ise önce Beyzayı hastaneye bıraktı sonrada kendisi sorguya gelmek üzere yola çıktı adamlar başaramamışlardı ama hala ilk olen kadınla ilişkide kurulamaıştı aralarında
Ali ise olayın bittiği anonsunu yarı yolda alınca geri ofise döndü ve bu ölen kadının kocası ile ilgili dosyayı arşiveden alıp incelemeye başladı
Adam bir fabrikada çalışıyordu fabrika boya üretiyordu duvar boyası ve adam bu üretimde bir tersliği fark etmiş ve bazı şikayet mektupları yazmıştı bu mektuplar ise fabrika sahibini zaralı madde üretmek ve unları kullanmakla suçluyordu mektuplar bir şakilde fabrika yönetimine ulaşıyordu ve sonra adam ölüyordu ölümü şüpheli idi adlı rapora göre adam iş yerinde boya üretim kazanına düşüyordu ama karısı öldürüldü demişti bu yüzden otopsi tekrarı yapılıyor ve kaza ölümü doğrulanıyordu ama raporda bir gariplik vardı Ali o anda fark etmedi ama bir kez daha elden geçirince aynı adlı tabibin raporun ikisinide imzaladığını gördü bu aslında mümkün değildi ama olmuştu işte .
Bu esnada ise ekip adamlarla ofise girmişti. adamları sorgu odasına lamışlardı ve Hakanın gelişine kadar ufak ufak başlayacaklardı .Nihat hişt yavrum ne yaptın diye Aliye sataştı Ali Beyza hanımı kurtarınca neşen yerine gelmiş diye ona cevap verdi Nihat ta sırıttı.
Su koymayın şanslı idik dedi Tanfer sadece şanslı iyi ki Ali Beyzayı aramış diyede ekledi. Beyhanda kafası ile onayladı ve hadi şu şerefsizleri sorgulayalım deyip sorgu odasına yöneldi. Bu sırada Hakan kapıdan girdi.
"Ne sallanıyorsunu la boş boş ayak altında herifleri sorgulamaya başlamamışınız" diye stresini bir güzel ekipden çıkardı sonrada aliye döndü "sen neden beyza yı arıyorsun ben aramayın demedim mi " diye fırçasını onada bastı.
Ekip hızla sorguya girerken Hakan "Ali" dedi "Sağol ama sakın bir daha emirlerimi delme "
Bu arada kadın ahkkında ne buldun Ali kısa özet geçti ve kadının kocasından da bahsetti Hakan peki dedi fabrika sahibi kim Ali Hayrettin Yagcılar dedi Hakan ismi duyunca irkildi
Bu adamı tanıyorum ve odadan cıktı .
YORUMLAR
Geldim))) behzat ç yi yazıyor olmayın valla şüphelendim sizden ama burda oyalanmayım devamını okumak için sabırsızlanıyorum süperr )) yazan kalemi kutluyorum saygılarımla diğer sayfana uçuyorum şimdi hemşerim.
aemin
Nurefşan.
Tolga' cığım selam...Mükemmel akıcı bir polisiye olmuş...Kanal D deki '' Arka sokaklar '' ın öykülerini de senin yazdığını söylersen inanacağım.
Tebrik eder sevgiler sunarım.
İlk bölüm için uygun olan uzunluk müteakip bölümlerde biraz daha kısa tutulursa hem sen hem de okuyucu için daha pratik olur diye düşündüm.
İyi akşamlar...
aemin
aemin
"Bir cinayet Ankara " öykü yazınız, gözleri yormayan fonu ile uzun da olsa rahat okundu.Önce yeni polisiye öykünüz hayırlı olsun.Hakan yine burda da,bir suçlu gibi düşünen aklı ile zekice
olayları birbirine bağlayıp çözecektir,ekibi ile birlikte.Sürükleyici öykü dizinizi merakla okuyacağım.
Emeğinize ve kaleminize sağlık,kardeşcan.Güzeldi.Tebriklerimle.Selamlarımla.