Aşk cennetin dilinden bize kalan yegane hatıradır. -- bulor
Ahmet Sandal
Ahmet Sandal
@ahmetsandal

ŞEYTAN’A KARDEŞ OLMAMAK

16 Mart 2012 Cuma
Yorum

ŞEYTAN’A KARDEŞ OLMAMAK

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1043

Okunma

ŞEYTAN’A KARDEŞ OLMAMAK

ŞEYTAN’A KARDEŞ OLMAMAK

Şeytan en büyük düşman ve en azılı bir beladır. Bu düşmanı ve bu belayı tanımayanlar dost sanır ve hatta kendisine kardeş edinir. Şeytana kardeş olmamanın ve en büyük bu belayı tanımanın yolu tefekkürden geçer. Zaten, insan, tefekkür âlemine dalmadığı sürece, gerçek mânâda ne kendisini tanıyabilir, ne de Şeytan’ı tanıyabilir. İşte bu nedenle Kur’an-ı Kerim’de tefekkür emredilmiştir ve çok çok önemlidir.

İnsan tefekkür ettiğinde, iki hususu çok çok düşünmeye başlar. Kendisini düşünür. “Ben neyim, kimim, nerden geliyorum ve nereye gidiyorum” sorularının cevaplarını araştırmaya başlar. Kendisini tanımanın başlangıç sorularıdır bunlar.

Bir insan kendisini tanıdığı anda, Rabbini de tanır. Öyleyse, “kendisini tanıyan insan, Rabbini bilir. Rabbini bilen kendisini bilir.” Bu ikisi birbiriyle birebir ve yüzde yüz bağlantılıdır. İşte bu nedenle Sevgi İnsanı ve Gönül Dostu Yunus Emre; ta asırlar öncesinden, “İlim ilim bilmektir, İlim kendin bilmektir, Sen kendini bilmezsin, Ya nice okumaktır” diye sesleniyor. Bir insan okuduğu hâlde kendisini bilmiyorsa, o âlim değil cahildir. İşin sırrı kendisini bilmektir. Kendisini bilen, acziyetini, zayıflığını ve güçsüz bir kul olduğunu anlar. Aciz, zayıf ve güçsüz bir kul olduğunu anlayan hemen, bir Dost ve her şeye ve her varlığa gücü yeten mutlak bir kudret arar.

O kudret Yüce Allah’tır. Yüce Allah’a sığınan, Şeytan’dan gelecek her türlü vesveseden sığınmıştır. Bu sığınma “kurtuluşun ta kendisidir”.

Şeytan vesvese veren bir dessastır. Dessas aldatıcı demektir. Dessasa aldanmamak için tanımak gerekir. Eğer kendinizi biliyorsanız, eğer Allah’a teslim olmuşsanız, şeytanı tanımanız kolaydır. Şeytan kapınıza gelip de sizi ayartmaya çalıştığında, kâlbinize vesvese vererek dürttüğünde hiçbir tesiri olmaz. Çünkü, kapıda bekleyenin şeytan olduğunu ve sizin en büyük baş düşmanınız olduğunu biliyorsunuzdur. Şeytanı tanıyan, onun vesveselerin esasında hiçbir tesiri olmadığını da anlar.

Şeytanın gücü, yalnızca kandırmak için, adeta kulağa üflenen bir basit sestir. O sesi içinizde duyduğunda (şeytan sizi dürttüğünde) adeta televizyon ekranındaki sesi kapatmak kadar kolaydır, o sesi kapatmak ve şeytanın vesvesesinden kurtulmak. Televizyonun düğmesine basmak için parmağınızı kullanırsınız, şeytanın düğmesine basmak için de aklınızı kullanacaksınız. Allah size akıl vermiş, o akılla hemen Allah’a sığınıp irkileceksiniz. Bu irkilmeyle birlikte, Allah size o zararlı ve melun sesin şeytandan olduğuna dair ilhamı verecektir. Ben içime, kâlbime gelen kötü düşüncelerin şeytanda geldiğini akılla ve Allah’tan gelen bu ilham ile anlıyorum. Siz de anlarsınız. Yeter ki, Allah’a sığının.

Yazımın başlığı “Şeytana kardeş olmamak” şeklindedir. Bu başlık tehlikeye dikkat çekmek içindir. Şeytan dost görünür ve dost sananlar onun tuzağına düşerler. Şeytana dost, hatta kardeş olanlar, onun sözünü dinlerler ve tuzağına düşerler. Bu büyük bir tehlikedir. Şeytana kardeş olmamak için onun sözünü dinlememek ve vesveselerine inanmamak gerekir. Bunun için de şeytanı tanımak gerekir. Tanımadığımız zaman onu dost sanırız.

Evet, tekrar ediyorum. Şeytandan kurtuluşun yolu onu tanımakla başlar. Şeytanı tanıyan kurtuluş için Allah’a sığınır. Şeytanın hile ve vesvesesini bilmeyenler ve onu dost sananlar ve adeta onu kendisine kardeş yapanlar, cahillik ve azgınlık içindedir, veyl onlara, yazık onlara.

Çok fazla söze gerek yok. Kur’an-ı Kerim’de A’raf Suresi 199-202 ayetlerde bu hususta ayan beyan öğütler mevcuttur. Haydi ona kulak verelim: “Sen af yolunu tut, iyiliği emret, cahillerden yüz çevir. Eğer şeytandan bir kışkırtma seni dürterse, hemen Allah’a sığın. Şüphesiz O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir. Şüphe yok ki Allah’a karşı gelmekten sakınanlar, kendilerine şeytandan bir vesvese dokunduğu zaman iyice düşünürler (derhal Allah’ı hatırlarlar da) sonra hemen gözlerini açarlar. Şeytanlara kardeş olanlara gelince, şeytanlar onları azgınlığın içine çekerler, sonra da bundan hiç geri durmazlar."
(A’raf Suresi, 199-202)

Dua ile bitirelim: Allah’ım (cc) bizleri yalnızca Kendine ve Habibine (asm) ve tüm Mü’minlere dost kıl. Amin.

Ahmet SANDAL


Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Şeytan’a kardeş olmamak Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Şeytan’a kardeş olmamak yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ŞEYTAN’A KARDEŞ OLMAMAK yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.